Programa; Kahramanmaraş İl Kültür Müdürü, çok sayıda okul müdürü ve öğrenci velisi katıldı. Okul Gelişim ve Tanıtım Ekibinin özverili gayretleriyle gerçekleştirilen programa Kahramanmaraş Valisi Niyazi TANILIR'ın telgrafı okunarak başlandı. Program, okul müdürü İsmail DİREK'in günün anlam ve önemini belirten konuşmasıyla devam etti. Okul müdürü İsmail DİREK konuşmasında şunları söyledi: Okulların, eğitim öğretim faaliyetleri yanında, toplumun kültürel değerlerini yeni kuşaklara aktarmak gibi görevleri de vardır. Öğretmenler Lisesi, açıldığı günden beri milletimizin geleneksel olarak yaşattığı aşure günlerini devam ettirmektedir. Bu günde bu vesileyle birlikteyiz. Dünyanın geniş bir coğrafyasında yüzlerce yıldan beri yaşatılan aşure, Nuh Peygamberin gemisinin tufan bitip sular çekilince Cudi Dağına oturduğu günde, Tufandan kurtulanların gemide kalan son yiyecek kırıntılarıyla kaynattıkları bir ikram tatlısı olarak bilinir. Akıp giden zamanın önemli duraklarından olan ve dünyanın geniş coğrafyalarında yüzyıllar boyunca yaşatılan, milletimizin ayrı bir değer verdiği aşure; acıların, felaketlerin, maddi ve manevi buranların sona ermesi, iyilik ve güzelliklerin daim olması temennisine yapılan bir gelenektir. Aşure; paylaşmanın, dayanışmanın, birlikteliğin ve sevginin ifadesi, bolluk ve bereketin simgesidir”¦ Aşurenin bu anlamı; memleketimiz için, milletimiz için, dünya insanı için bugün her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır”¦ Bilindiği üzere Hz. Nuh'un gemisinde her canlıdan bir çift vardır. Bunların her biri ötekinden farklılığını ortaya koyarak asgari müşterekte birlikteliğe ve bütüne katkı sağlayarak tufandan kurtulur; tıpkı aşure aşında bir araya gelen farklı bakliyat, meyve, tatlı ve tuzluların farklılıklarının aynı vasata-ortak tada katkı sağlamaları gibi”¦ Farklılıklarıyla “ortak ideal ve istikbal lezzeti”ne katkı sağlayıp bir çeşni kattığımızda ve farklılıkları bir kültürel zenginlik olarak gördüğümüzde; bakliyatın “heterojen”liğinden aşure aşının “homojen”liğine bin yıldır katkı sağlayan, insanlığın farklı tecrübelerini, geleneklerini, değer ve anlayışlarını bağrında barındıran ve bunları nesilden nesile taşıyan milletimizin bu kültürel zenginliğini hiçbir oyun bozamayacaktır. Ancak, nasıl ki fasulye aşuredeyken diriliğini korumaya devam etmek için direnir de, pişmemekte inat eder, aşure içinde sırıtır, lezzet çatışmasına sebep olursa, farklılıkların birbirini itmesi de barış içinde birlikte yaşamaya engel olacaktır. Milletimiz, asırlardır sürdürdüğü gelenekle bugün de; “farklılıkların ahenk içindeki ortak tada katkı sağlamaları”, “birlik” gibi kültürümüzün özünde hep var olan güzellikleri devam ettirme bilinci ile “Buğday, pirinç, su, şeker, fasulye, nohut, badem, ceviz, fındık, üzüm, kayısı, incir, karanfil, zencefil” gibi birbirinden farklı tatları aynı kazanda kaynatıp birlikte olmanın muhabbetini Öğretmenler Lisesiyle paylaşmaya gelen tüm misafirlerimize teşekkür ediyor, hepinize saygılar sunuyorum”¦ Programın musiki bölümünde Mustafa ÇETİNASLAN, söylediği özgün şarkılarla programa apayrı bir renk kattı. MEM-BASIN