Doç. Dr. Yılmaz, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Kahramanmaraş Belediyesi ve Final Dergisi tarafından Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Öğretmenlik Mesleğinin Etiği'' konulu konferansta, derslerin amaç değil araç olduğunu belirtti. Toplumun sorun çözen, sorgulayan ve çözüm üreten insana ihtiyacı olduğunu ifade eden Yılmaz, ''Bizi yıllar sonra insanlar 'iyi matematikçi, fizikçi, iyi Türkçe öğretmeni' diye hatırlamasınlar. 'İyi insandı, bana insan olmayı öğretti' diye hatırlasınlar'' dedi. Yılmaz, Türkiye'nin öğretimden çok eğitime ihtiyacı olduğunu, öğrencinin 390, 500 puan almasının ''iyi yetiştiği'', ''iyi insan olduğu'' anlamına gelmediğini vurguladı. Ekip çalışması yapabilen, bir ekibin içerisinde görev yapabilen, risk alabilen, sorumluluk üstlenebilen, girişken, atak, kuralları sorgulayan ama kurallar değişinceye kadar o kurallara uyan, kendini anlatabilen, başkalarını anlayabilen insana ihtiyaç olduğunu ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu: ''Dersleri küçümsüyor değilim. Ama bütün dersler bir araçtır. Amaç değildir. Her dersin ortak amacı insanı topyekun yetiştirmektir. Bugün artık iş dünyası diplomaya bakmıyor. İş dünyası 'diploman bir ön koşul, ama ben diplomanın dışındaki özellikleri arıyorum, diplomandaki görünmeyen taraflar benim için önemli' diyor. Yurt dışındaki pek çok ülkenin eğitimini inceledik ve Türkiye eğitim sistemi olarak dünyada ilk 3'te bulunuyor. Bizim ilkokul 5. sınıftaki çocuğun bildiği matematiği ABD'deki lise son sınıf öğrencisi bilmez. Biz bir şekilde öğretiyoruz. Ama bizim öğrencilerin asıl ihtiyacı olan bunların ötesine geçebilmek.'' -''Kişilik geliştirmeye yönelik eğitim'' Yılmaz, toplumda ''uslu'' çocuğun sevildiğini ancak bu görüşe katılmadığını belirterek, ''ben böyle düşünmüyorum'' diyen bir öğrencinin harika bir öğrenci olduğunu söyledi. Türkiye'de kişilik geliştirmeye dönük bir eğitime ihtiyaç olduğunu dile getiren Yılmaz, şunları anlattı: ''Bize yıllardır öğretmenle ilgili, 'alan bilgisi olacak, genel kültürü bilecek, meslek bilgisine sahip olacak' dediler. Bunlara bir itirazımız yok. Ama bu 3 özellikle insanı şeklen öğretmen yapıyor. Çünkü öğretmenlik bilgi mesleği değil duygu mesleğidir. Öğretmenlikte 'kişilik özellikleri bilgiden daha ağır basar' diye düşünüyorum. Bizler dersinin öğretmeni olarak dünyada sayılı yerdeyiz. İyi öğretmenleriz. Ama dersinin öğretmenin olmanın ötesine geçmemiz gerekiyor. Öğrencinin öğretmeni olabilmek, kişilik geliştirebilmek sorumluluk sahibi yapmak, girişken...Asıl amacın bir insanı yetiştirme olduğunu hep göz önünde tutmak gerekiyor.''