Toprağın saçına düşmüş bir çiğ tanesi, insan gönlünden kopan feryat yaşı gibi için için ağlar durur. Sanma zevkten şekillenmiş, cisimleşmiş diye, dermanı zor bir illetten sızan yangın sonrası soğutma suyu. Nerden geldin neden düştün bu diyarlara, vatanın yok mu , sen sahipsiz bir damla mısın şu koca şehirde? Damla dile gelir: “Ne ben tekim ne de sahipsizim şu cennet vatanda , duyarsız insanların iç sızısının tellalıyım, sudur aslım ama beni anlamlı kılan özüm çıktığım yer, çıktığım zamandır, siz insanlar [B][B]“Gözyaşı”[/B][/B] dersiniz bana. Yani sıradan bir su değilim içine anlamlar yüklenmiş , içine feryatlar yüklenmiş ruh suyu”¦ Pişmanlıklar çaresizlik barındıran yürekler coşturur bizim nehir yataklarını, çıngısı hafiftir ama hepsi ,bekleyenlerin hepsi, yüklenir coşar, nehir olur çağlar gönüllerde,vücut öyle yanar ki hararet basar her bir hücreyi”¦O zaman kabarır bizim yataklar önünde ne varsa katar alır götürür, silmekle yetişemezsin hızımıza , soğutana kadar gönüller dermansız kalana kadar akar gideriz”¦. Peki senin derdin neydi? Ben şu şehrin cahilliklerinden eğitimsizliklerinden, eksikliklerinden kabardım ve hassas bir gönüldeki yangın için çıktım yola. Nedir o yanlışlar hissettirsene bizlere? Yangın nedir, derman kimdir? Yangın , yerdeki tükürüktür, tuvaletteki yanık kapıdır, duvardaki pis yazıdır, ayarsızca bağıran insanınızdır. Pislerken bir kedi kadar bile olamayan et ve kemik yığınlarıdır, sadece hayatın içinde bulunduğu anını gören, yarınını düşünemeyen zavallılardır. Kaldırımlara satacak eşyalarını düzüp de bizim Maraşlılar neden yolun ortasından yürür diye saf saf düşünen insanlar”¦.Yontulmamış kalaslar var anlayacağın, şehre çok eğitimci marangozlar lazım, örnek insanlardan kopyalamak lazım. Ayıp oluyor Ökkeş emmi dedik, olmadı, buraya mı Ejder Emmi dedik, olmadı, artık Ejder Emmi'ye de Ökkeş Emmi' ye de mesajı net vermek gerek. Sen bir damlasın bu deryada, çağlasan ne yazar , bağırsan sesin duyulur mu, muhatap alırlar mı şu koca şehirde? Önceden her şey bir damlaydı, azımsama beni, ben bir gönül sızısından süzülen bir damlayım, öyle sıradan bir su damlası değilim, hem öyle gönül taşıyanlar var ki coştuklarında şehirleri, ülkeleri birbirine katarlar. Hani besmele küçüktür ama anlamı kainatı kaplar ya , arkasını zerreden mutlak büyüklüğe, sonsuz kudrete verir de koca arzı sırtında taşır ya , hani küçücük karınca ağırlığının kaç katını mola vermeden götürür ya, hani küçücük incir çekirdeği koca ağacı içinde saklar da birden göstermez ya işte ben de öyleyim. Cürümüme bakma maddeme bakıp da ümitsizliğe düşme. Benim rehberim [B]“Topal Karınca” [/B] Hani yola çıkmış topal ayağıyla da alaylı alaylı sormuşlar nereye gidiyorsun diye. Kabe'ye gidiyorum kısmetse Hac diyorum, demiş, soran gülmüş bu hale demiş bana bak hele, bu hızla bu ayakla , gövdeni taşır mısın, Hacc'a ulaşır mısın? Karınca durup bakmış, bir söz demiş ki yakmış: Topalsam da hürüm, ulaşamazsam da o uğurda ölürüm”¦.İşte bizler o mantığın erleriyiz. Hani sahildeki denizyıldızlarını hızlı hızlı suya atan adama sormuşlar, sen birkaç denizyıldızını suya atıp da ne yapacaksın, neyi değiştireceksin bak onlardan binlerce var”¦Adamın cevabında saklı sır: Attığı denizyıldızını işaret ederek; bak onun için çok şey değişti. Ayrıntının, azcık bir tuzun , bir tutam baharatın tüm yemeğin tadını değiştirdiği gibi küçük, basit hareketlerin önemini atlamamalıyız”¦Rengimizi , tadımızı güzide şehrimizden esirgememeliyiz. Peki bu yangın nasıl söner? Yangın bir damlayla sönmez, damlaların omuz omuza vermesi gerek, ırmaklar , seller oluşturması gerek, vurdumduymazlıktan lakaytlıktan, esefsizlikten kurtulmamız gerek. Yere tüküren, bağırıp çağıran ,etrafa zarar veren insanların güzel bir dille uyarılıp utandırılmaları gerek bu hareketlerden dolayı etiketimizin kaba, eğitimsiz, cahil olduğunu belirtmemiz gerek. Sadece eğitimsiz halk tabakası değil muhatabım, okumuş eğitimini almış hatta eğitmen olarak gezinen hiç yakıştıramadığımız insanlarımız da var maalesef önce onlardan başlayıp, tane tane sözlerini bölmeden dinlemeyi, öğretim eşliğinde hareketlerinin götürüsünden bahsedip, memlekete getirisine dikkat çekmeliyiz. Bu yangında -her zaman olduğu gibi- eğitimli örnek insanlarımıza çok şey düşmektedir, Allah onlara kolaylık versin, eğitim şart, gelişmek farz”¦ [B]Not[/B] :Gözünüze çarpan şehrimiz ve insanına yakıştıramadığınız hareket ve söylemleri yorum şeklinde eklerseniz, memnun olurum. [B]RIDVAN AKGÜL[/B]