Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “İçten ve dıştan milletimizin yararına ve devletimizin bekasına yönelik girişimlere karşı duracağımıza ve varlığımızı armağan edeceğimize, Türkiye sevdalısı milli bir sivil toplum kuruluşu olarak camiamızın ve milletimizin sesi olacağımıza da söz vermiştik” dedi.
Koncuk, Türk Eğitim-Sen’in kuruluş yıldönümü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, “18 Haziran 1992 tarihinde bir avuç fedakar, ilkeli ve inanmış eğitim çalışanının bir araya gelerek vücut verdiği Türk Eğitim-Sen 24 yaşında. Türlü imkansızlıklarla birlikte hukuki, siyasi akla gelebilecek her türlü kirli stratejiler ve engellere rağmen öne çıkan inanmışların, 24 yıl önce yaktığı mücadele ateşi, bugün yüz binlerce eğitim çalışanın daha güzel bir geleceğe dair ümitlerini besleyen, şahsiyet ve onurlarıyla yaşayabilecekleri bir Türkiye özlemlerini perçinleyen yol gösterici ve hiç sönmeyecek bir alev olmuştur. Türk Eğitim-Sen gelinen noktada sevenlerinin gururla takip ettiği, kamu çalışanlarının ve hatta sevmeyenlerinin bile imrenerek izlediği ve takdir ettiği bir sendikal mücadelenin taşıyıcısı olarak kutup yıldızı gibi parlamaktadır. Eğitim çalışanlarının hak ve kazanımlarının korunması, daha huzurlu bir çalışma ortamının sağlanması ve daha yaşanabilir bir Türkiye’ye ulaşılabilmesi hedefinde üstüne düşen sorumluluğu hakkıyla yerine getiren sendikal mücadelemiz her birimizin övünç kaynağıdır”ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE SEVDALISI MİLLİ BİR SİVİL TOPLUM KURULUŞU OLARAK CAMİAMIZIN VE MİLLETİMİZİN SESİ OLACAĞIMIZA DA SÖZ VERMİŞTİK”
Her şart ve durumda, hiçbir denge hesabı gütmeden çalışanların hak ve kazanımlarını korumanın ahlaklı mücadelesini verileceklerini vurgulayan Koncuk, şunları dedi:
“Sendikal mücadele ve stratejimizin eksenini siyasi saiklerin ve Hükümetlerin değil, sadece ve sadece eğitim çalışanlarının beklenti ve taleplerinin oluşturacağına; bedeli ne olursa olsun hiçbir platform ve koşulda üyelerimizi ve eğitim çalışanlarını satmayacağımıza ve taviz vermeden taşıdığımız sorumluluğun şuurunda olarak ilkeli, kararlı, mücadeleci ve ahlaklı yani adam gibi sendikacılık yapacağımıza dair üyelerimize söz vermiştik. Ve yine biz, parçası olmaktan şeref duyduğumuz büyük Türk Milleti adına, hesapsız ve hiçbir karşılık beklemeden her zaman taraf olacağımıza,‘Önce ülkemiz’ düsturuyla tüm varlığımızla milletimizin ve ülkemizin hizmetinde olacağımıza, içten ve dıştan milletimizin yararına ve devletimizin bekasına yönelik girişimlere karşı duracağımıza ve varlığımızı armağan edeceğimize, Türkiye sevdalısı milli bir sivil toplum kuruluşu olarak camiamızın ve milletimizin sesi olacağımıza da söz vermiştik.”
“Şükürler olsun ki, Türk Eğitim-Sen olarak, kurulduğumuz günden bu yana üyelerimize ve milletimize verdiğimiz sözden bir an bile geri durmadık; sözümüzün gereği söz söylemekten ve yine sözümüzün gereği tavır almaktan bir an bile tereddüt etmedik” diyen Koncuk, “Eğitim çalışanlarını ve eğitimi ilgilendiren her gelişmeye müdahil olduk. Meslektaşlarımızın hak ve kazanımları için hem demokratik meşru mekanizmaları kullanarak eylem ve etkinlikler ortaya koyduk, hem de hukukun gücüyle süreçlere müdahale edebilmek için yargı hakkımızı kullandık. Çalışma hayatına yön veren her kişi ve kuruluş şunu açık olarak anladı ki; herkes sussa bile Türk Eğitim-Sen susmaz, herkes çekinse bile Türk Eğitim-Sen korkmaz, herkes bir hesabın düşkünlüğüyle kıvırsa bile Türk Eğitim-Sen eyvallah etmez, hiç kimse öne çıkmasa bile Türk Eğitim-Sen her zaman “Ben varım” diye göğsünü siper eder. Türk Eğitim-Sen, işte ortaya koyduğu bu cesur, kararlı, ilkeli ve gerçek sendikal mücadele ile hem sürekli büyümekte hem de itibarını artırmakta ve etki alanının genişletmektedir” değerlendirmesini yaptı.
Büyük bir teşkilat ve gerçek bir sendika olduklarının altını çizen Koncuk şöyle devam etti:
“Muteber, imrenilen, takdir edilen büyük ve milli bir sivil toplum kuruluşuyuz.Böylesine bir yuvanın parçası, üyesi, yöneticisi ve Genel Başkanı olmaktan büyük gurur duyuyorum. Bu büyüklüğü bizlere yaşatan bütün emektarlarımıza ve her türlü melanete rağmen adam gibi sendikacılığı tercih ederek bize güç veren bütün üyelerimize teşekkürlerimi sunuyorum.Teşkilatımızın bugünlere gelmesinde çok büyük katkıları olan ve kuruluşundan bu yana sendikamızda Genel Merkez, Şube ve İlçe yönetim kurulu üyesi ya da işyeri temsilcisi olarak emek veren bütün yol arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Yüce Rabbim hizmet ve emeklerinden dolayı onlardan razı olsun. Geçmişte Türk Eğitim-Sen’in mücadelesine omuz vermiş ve onsuzluğa uğurladığımız arkadaşlarımı da rahmet ve minnetle yad ediyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Adam gibi sendikacılığın kök saldığı bir çalışma hayatının daha huzurlu olacağı inancımı yineleyerek saygılarımı sunuyorum. İyi ki Türk Eğitim-Sen var! İyi ki sizler varsınız”.