Karaaslan, KSÜ ile İstanbul Üniversitesi (İÜ) işbirliğinde Cahit Zarifoğlu Konferans Salonu'nda düzenlenen ''Uluslararası İklim Değişikliği, Orman ve Su Etkileşimleri'' çalıştayında yaptığı konuşmada, küresel ısınmanın 50 yıldır saptanabilir duruma geldiğini ifade etti. 20. yüzyılda dünyanın atmosfere yakın yüzeyinin ortalama sıcaklığının 0,6 derece arttığını aktaran Karaaslan, şunları kaydetti: ''İklim değişiminde yaygın bilimsel görüş, 'son 50 yılda sıcaklık artışının insan hayatı üzerinde fark edilebilir etkiler oluşturduğu' yönündedir. Su, sonsuz bir kaynak değildir. Su talebinin artması, su kaynaklarının kirletilmesi ve kötü yönetilmesi, suyu giderek daha kıt bir kaynak haline getirmektedir. Bugün insanlık, dünyadaki toplam temiz ve tatlı suyun yaklaşık yüzde 67'sini tarımda, yüzde 23'ünü endüstride ve yüzde 10'unu da konutlarda kullanmaktadır.'' Dünya nüfusunun yüzde 40'ının su sıkıntısı içinde yaşadığını dile getiren Karaaslan, küresel ısınmanın yanı sıra su tüketiminin nüfusa oranla 3 kat artmasının su sıkıntısı çeken nüfusun hızla artmasına neden olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: ''2050 yılında 9,3 milyarlık dünya nüfusunda, 7 milyar insanın su kıtlığıyla karşı karşıya kalması bekleniyor. Bizler, emanet aldığımız dünyanın kirlenmesini önleyerek, üzerimize düşen insani görevi mutlaka yerine getirmeliyiz. Ayrıca, 'kıyametin kopacağını bilseniz bile elinizdeki fidanı dikiniz' diye yol gösteren sese de kulak vermeliyiz.'' KSÜ Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Bektaş ise dünyanın yaklaşık 5 milyon yıl yaşında olduğunu hatırlatarak, ''Ancak yalnızca bir milyon yıllık bir geçmişe sahip olan insanoğlunun doğal alanlar üzerindeki etkisi yaklaşık 250 yıl önce başlayan endüstri çağıyla en yüksek düzeye ulaştı'' dedi. Bektaş, şöyle konuştu: ''19. yüzyıldan itibaren gelişen endüstri, hızlı nüfus artışı, artan nüfusun gereksinimlerinin yükselmesi, tarım topraklarının yetersiz kalmasıyla orman alanlarının tarım alanlarına dönüştürülmesi, kentlerin hızlı ve plansız biçimde genişlemesi doğal çevreyi büyük kayıplara uğrattı. Bunun sonucunda dünya genelinde bir zamanlar 8 milyar hektar olan orman alanı bugün yüzde 50 azalarak 4 milyar hektara geriledi.'' Bektaş, bundan 2 asır öncesine kadar insanlığın karşısındaki en önemli sorunun savaş, göç ve yoksulluk olduğunu ancak bugün buna çevre kirliliği, iklim değişikliği, açlık, susuzluk ve küresel ısınma gibi yeni tehditlerin eklendiğini sözlerine ekledi. Çalıştayda daha sonra katılımcı bilim adamları çeşitli sunumlar yaptı. 27 ülkeden yaklaşık 200 akademisyenin katıldığı çalıştay 3 gün devam edecek.