LYS sonuçlarının açıklanmasına kısa bir süre kala öğrencileri tercih heyecanı sardı. Üniversite adaylarını önemli günlerin beklediğini belirten Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, “Öğrenciler tercihlerini ilgi alanlarına göre yapsınlar. Ayrıca tercih ederken elbette üniversitenin geçmişi, kapasitesi, öğretim üyeleri, ulaşımı, barınma ve bulunduğu şehrin imkânları son derece önemli” dedi.
2015-2016 eğitim-öğretim yılında gerçekleştirilen YGS ve LYS sonrası, adaylar sonuçların açıklanması için gün sayıyor. 18 Temmuz’da açıklanacak LYS sonuçlarına göre üniversite tercihi yapacak öğrencileri önemli bir süreç bekliyor çünkü öğrenciler gelecekleri için karar verecekler.
“Devlet üniversitesiyiz, ulaşımı kolay, imkanları bol"
Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin, devlet üniversitesi olduğunu ve İstanbul’un göbeği sayılan Üsküdar’da tarihi bir mekânda bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Erdöl, “Üniversitemizi tercih eden öğrenciler, 112 yıl evvel Sultan II. Abdülhamid Han tarafından, ülkemizde ilk modern Tıp Mektebi binası olarak inşa ettirilip hizmete sunulan Mekteb-i Tıbbiyye-i Şahane binasında eğitim görmenin ayrıcalığını yaşayacaklar. Çok geniş ve güçlü bir eğitim kadromuz var. Lisans-ön lisans eğitimi için İstanbul’daki 24 Eğitim Araştırma hastanesinden faydalanacak durumdayız. Staj imkânları açısından tercih şansımız çok. Kolay ulaşım imkânı ile de öğrencilerimizin şehirle bağı asla kopmaz” dedi.
“Üniversite tercih ederken geçmişiyle övünülecek olmasına dikkat edin"
Üniversitedeki ve hayattaki başarısızlıkların temelinde yanlış tercihlerin önemli yer tuttuğunu belirten Prof. Dr. Cevdet Erdöl, “Üniversite tercihi sadece diploma almak için değil bir kültürün temsilcisi olunacağı için de son derece önemli. Bir üniversiteden diploma alıyorsunuz ve ömür boyu hem yapacağınız mesleğe sahip oluyorsunuz hem de o üniversitenin etiketini taşıyorsunuz. O yüzden öğrencilerimizin bilgilerini, becerilerini, kabiliyetlerini en iyi şekilde değerlendirebilecekleri ve ömür boyu bu gurur duyacakları üniversiteleri tercih etmeleri son derece önemli” diye konuştu.
“Üniversite döneminde edindiğiniz bilgi birikimi çok önemli"
Üniversite dönemini öğrenciler için sosyal, kültürel, sportif imkânları ve en fazla bilgi birikimini toparlayacakları dönem olarak gördüğünü ifade eden Prof. Dr. Erdöl, “Öğrencilikte alacakları bilgi birikimini bir daha ömür boyu alamayacaklarını düşünmeleri lazım. Öğrenci adı üstünde her şeyi öğrenecek olan kişidir. Her şeyi sorgulayabilir, çevresindeki insanlar ona yardımcı olur ama mezun olduktan sonra aynı rahatlıkta öğrenme durumunda olamaz. Şimdi öğrenciler, eğitim görecekleri üniversiteyi ve ondan sonra ömür boyu çalışacakları mesleği seçecek. Benim önerim doğru tercihi yapmaları için durumlarını iyi değerlendirmeleri yönünde. Diploma için değil ömür boyu yapacakları mesleğin ve etiketini taşıyacakları üniversiteyi tercih edecekleri bilincinde olsunlar” açıklamasında bulundu.
“Aileler çocuklarının tercihlerine saygı duysun”
Öğrencilerin aileleriyle aynı bakış açısına sahip olmalarının mümkün olmadığının altını çizen Prof. Dr. Erdöl, “Ortak akıl ile hareket ediliyorsa ne ala ama üniversiteyi, mesleği ve şehri seçmeye zorlamak ileride çok ciddi sıkıntılara yol açabilir. İdeal olan birlikte karar verebilmektir. Okuyup, mesleğini yapacak olan çocuklarımızdır. O yüzden ebeveyn olarak biraz daha toleranslı olmalıyız. Anne ve babalar tabii ki çocuklarının kötülüğünü istemez ama çocukların da tercihlerine saygı duymak gerekir. Çünkü çocuklarımızın olaylara bakış açıları çok farklı” dedi.
“Sağlık bölümlerinden mezun olanlar işsiz kalma kaygısı gütmez"
Sağlık alanında tercih yapmayı düşünen öğrencilere de tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Erdöl sözlerine şöyle devam etti:
“Sağlık sektörü çok geniş ve ihtiyacın hiç bitmediği bir alan. Dolayısıyla bütün dünyada sağlık alanında çalışan insanlara olan ihtiyaç ortadadır. Tıp, hemşirelik, eczacılık, diş hekimliği… gibi mesleklerin hepsine ihtiyaç var. Yani işsiz kalma, iş bulamama sorunuyla karşı karşıya kalmaları imkânsız. Bunun yanında batı lisanından birini öğrenmeleri de ideal olur. Bir sağlık mensubu diplomasını aldığında işi hazırdır diyebiliriz. Ben tercih eden bir öğrenci olsam sağlık bölümlerinden birisini tercih ederdim çünkü iş bulamama kaygım olmazdı. Ayrıca bu mesleği ifa ederken insanlara yardımcı olmanın zirvesinde oluyorsunuz. Bir noktada kendi hayatınızdan fedakârlık yaparak bir başkasının sağlığını ve mutluluğunu sağlamaya çalışıyorsunuz. Bu da insana büyük bir manevi haz veriyor. Sağlık mensuplarının toplumda ayrıcalıklı konumda olduklarını da çok rahatlıkla söyleyebilirim. Ben sağlık bölümlerinin tercih edilmesinde bu faktörlerin rol oynadığını düşünüyorum.”