Evet, üniversite imtihanlarını kazanıp okullarına kayıt yaptıran üniversite öğrencileri, sizin için hayatın akışı değişmiştir. Deyim yerindeyse, dar bir vadiye girdiniz. Su kabarmış bir şekilde akacaktır. Bu akış kiminiz için çok çetin olacak, kiminiz için daha az çetin olacak. Kiminiz gurbette okuyacaksınız, kiminiz ailenizin yanında okuyacaksınız. Hangisi olursa olsun, hayatın akışı hepiniz için daha da coşkunlaşacaktır. Bu coşkunluğun zarara dönüşmemesi için sizlere özellikle öğüt ve destek gerekir. Şimdi, sizlere, üniversitelerin yeni öğretim yılına başlama döneminde, bu köşede, altı adet öğüt sunacağım. Belki de “altın değerinde öğütlerdir bunlar”. 1- Arkadaşlarınızı iyi seçin. Menfaatçi ve bencil, havai ve hafif, zevk ve eğlence düşkünü, fikirsiz ve ufuksuz, kibirli ve ukala insanlardan kesinlikle uzak durun. Arkadaşlarınız dindar, idealist, olgun, tutarlı, hasbi, mert ve vatansever olsun. 2- Derslerinize iyi çalışın. Derslerinize bilinçli, zamanında, planlı-programlı çalışın. Sırf ders olduğu için değil, göreviniz ve mesleğiniz olduğu için çalışın. Ders çalışırken kendinizi bir öğretim görevlisi gibi düşünün ve öğrendiklerinizi aktarın. Öğrenilen bilgiler başkalarına aktarıldıkça daha çok akılda kalıcı olur. Bu yönüyle derslerinize çalıştıktan sonra arkadaşlarınızla bilgi alışverişinde bulunun. Öğrendikleriniz daha sağlam bir şekilde zihninize yerleşir. 3- Bir yabancı dili mutlaka, iyi yazma ve iyi konuşma seviyesinde öğrenin. İngilizceyi ya da başka bir yabancı dili iyi yazan ve iyi konuşan dilin tamamına hâkimdir. İngilizce ya da başka yabancı dil mutlaka uygulama ister. Günlük hayatınıza yabancı dili bir nebzecik de olsa yerleştirin. Mesela sabahları mutfakta gördüğünüz malzemeleri İngilizce karşılıkları itibariyle zihninizde düşün. Başka yerlerde de aynı fikir egzersizini gerçekleştirin. Özellikle, arkadaşlarınızla İngilizce sohbet etme yolları arayın. 4- Maksadınız bir diplomaya sahip olmak olmasın, iyi bir mesleğe sahip olmak olsun. Bu görüş doğrultusunda, lisans eğitimini tek bir hedef ve tek bir maksat bellemeyin. Asıl hedefin bir meslek kazanma olduğunu fikrinizde sabitleştirin. Lisansın üzerinde de yüksek lisans ve doktoranın mesleğiniz için gerekli olduğunu asal aklınızdan çıkarmayın. 5- Yatan aslandan, gezen tilki daha iyidir. Bu atasözü büyük bir hakikati ifade eder. Bu atasözü üniversite öğrencileri açısından şu şekilde değerlendirilmelidir. Öncelikle, araştırıcı olun. Üniversitede ne olup bitiyor? Hocalar ne üzerinde çalışıyor? Çalışkan öğrenciler ne çalışmalar içerisinde? Bütün bunları göz önünde bulundurarak devamlı gezin ve araştırın. Tek bir yerde ya da hep aynı ortamlarda bulunmayın. Kafe, kantin ve benzeri yerlerde boş muhabbetler yerine, çeşitli araştırma merkezleri ve enstitülerde kendinizi geliştirin. 6- Elinizdeki maddi imkanları iyi kullanın. Babanızın ya da ailenizin zorluklarla size gönderdikleri paraları ya da Devletimizin size sundukları kredi ve bursları ölçülü, dengeli ve tasarruflu harcayın. Hayatta en zor durum, “başkasına muhtaç olmaktır.” Başkasına muhtaç olmamak için, tedbiri ve idareyi elden bırakmayın, bir sonraki ayın planını, bütçesini bir önceki ayda ciddi bir şekilde hazırlayın. Her zaman beklenmedik giderler için bir pay ayırmayı alışkanlık hâline getirin. Bu alışkanlık size hayatınızı gelecek günlerinde de lazım olacak. Bu öğütlerim, tüm üniversite öğrencileri içindir. Gerçi ben bu öğütleri özellikle bu sene üniversiteye yeni başlayacak Oğlum Mehmet için hazırlamıştım. Faydalanmak isteyen tüm üniversite öğrencileri faydalansın istedim. 28 sene önce ben de bu öğütler muhtaçtım. Fakat kimse bana bu öğütleri vermedi. Kendimi o yönden şansız addederim. Çok şükür biz o zor günleri başarıyla geçtik. İnşaallah, tüm üniversite öğrencileri de bu zorluğu başarıyla aşarlar. Bu yazı vesile ile tüm üniversite öğrencilerine sağlıklı ve başarılı günler diler, hepsinin de kendilerine, ailelerine ve Devlete faydalı birer fert olmalarını Cenab-ı Hakk'tan niyaz ederim.