İzmir Ticaret Odası (İZTO) öncülüğünde kurulan Türkiye Kruvaziyer Platformu’nun Ankara’da düzenlenen 2. genel toplantısına ilgili bakanlıkların ve kamu kurumlarının en üst düzey yöneticileri, liman şehirlerinin oda başkanları, liman ve acentelerin müdürleri katıldı. Toplantıda Türkiye’nin kruvaziyer turizminden pay alması için sektörün birlikte hareket ederek daha çok turist getirmesi konusunda görüş birliğine varılırken devletin de tarifeleri gözden geçirmesi istendi.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Türkiye Kruvaziyer Platformu Yönetim Kurulu Başkanı ve İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, son dönemlerde kruvaziyer turizminde düşüş yaşandığını belirterek, bunun hem dünya çapında hem de iç sebepleri olduğunu söyledi. Başlıca sebebinse Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgede savaşların, çatışmaların eksik olmaması olduğunu kaydeden Demirtaş, “Mısır’dan İsrail’e, Ortadoğu’nun Akdeniz’e bakan kıyıları alev alev. Karadeniz’e açılmak isteyen gemileri, Ukrayna ve Rusya’daki olaylar durdurdu. Kruvaziyer turizmin en önemli ülkelerinden Yunanistan’ın limanlarında grevler eksik olmuyor. En önemli çıkış noktalarından birisi olan Venedik artık büyük gemileri istemiyor. Yani ülkemizin güvenli ve istikrarlı olması yetmiyor. Gemilerin izlediği rotadaki tüm ülkelerin ve limanlı güvenli olması gerekiyor. Yine de Türk limanları, güvenlik açısından bölgenin en güvenilir limanları.” dedi.

‘AKDENİZ'DEKİ BÜYÜMEDEN BİZ DE PAYIMIZI ALDIK’

Demirtaş, büyüyen sektörde turistlerin de devamlı olarak yeni gidecekleri limanlar ve şehirler aradııını belirterek, “Ülkemizse kruvaziyer turizmirden çok daha büyük pay alabilecek kapasiteye sahip. Hopa’dan İskenderun’a kadar her limanımız, turistlere eşsiz ve keşfedilmemiş güzellikler sunuyor. Avrupa’da göreceği yer kalmayan kruvaziyer yolcusu için Türkiye limanların her biri hazine.” dedi. Buna paralel olarak da Türkiye’deki pek çok limanın bakanlığın verdiği desteklerle ciddi çalışmalar yaptığını belirten Demirtaş, şöyle konuştu: “Bunun sonucunda son yılda ülkemizin de içinde bulunduğu Akdeniz bölgesinde doluluk oranı yüzde 160 artarken biz de bundan pay aldık. 2004 yılında Türkiye genelinde sadece 912 gemi seferi ile 818 bin yolcumuz varken 2013 yılında 1542 gemi seferi ile 2,2 milyon yolcuya ulaştık. Ülke olarak yolcumuz 2,5 kat arttı ama 2014 yılı sonunda 1398 sefer ve 1,8 milyon yolcu ile yılı kapattık. En çok yolcu kaybeden limanlar da büyük şehirlerdeki limanlar oldu.”

‘KULLANILMAYAN FENERİN PARASINI ÖDEMEK İSTEMİYORLAR’

Devamlı olarak yabancı şirketlerin yöneticileri ile temas halinde olduğunu belirten Demirtaş, şirketlerin taleplerinin ortak olduğunu vurgulayarak, “Limanlarda düzgün terminaller istiyorlar. Liman kentleriyle özellikle Avrupa ve Amerika kıtasına güçlü havayolu bağlantıları olması gerekiyor. Tarifelerde kruvaziyer gemiler için teşvik olmasını istiyorlar. Liman dışında ülkemizin çeşitli bakanlık ve işletmelerince uygun denizcilik politikaları belirlenmesi de şirketlerin istekleri arasında.” diye konuştu. İçinde ameliyathane bile olan gemiler için şirketlerin sahil sıhhiye, kendi motorları ile limana yanaşabilecekken römork ücreti ödemek istemediklerini, kullanmadıkları fenere para vermek istemediklerini belirten Demirtaş, şöyle devam etti: “Bunlar da bizden gelen, kaynaklanan sorunlar. Bugüne kadar Ulaştırma Bakanlığımız bu konularda bize çok destek verdi, bu sorunlarda da önümüzü açarsa çok daha fazla turist getirebiliriz.”

Sektörde birlikteliği sağlamak amacıyla 2012 yılında Türkiye Kruvaziyer Platformu’nu kurduklarını söyleyen Demirtaş, “Limanlar olarak kenetlenebilirsek çok şey yapabiliriz. Örneğin bakir Karadeniz liman kentlerimizin Akdeniz ve Ege’deki limanlarla entegrasyonunu sağlayarak yepyeni rotalar ve cazibe merkezleri yaratabiliriz. Tanıtımda birlik de çok önemli. Türkiye Kruvaziyer Platformu çatısı altında 2012 yılından bu yana ulusal ve uluslararası olmak üzere sekiz etkinlik yaptık. Şimdi bir yenisine de 16-19 Mart 2015 tarihleri arasında Miami’de katılacağız. Bu birlikteliği korursak, devlet de önümüzü daha çok açarsa ülkemiz kruvaziyer turizmde Akdeniz’in yıldızı olur.” dedi.

‘İSTANBUL'DA KRUVAZİYER GEMİLERİNİN NEREYE YANAŞACAĞI BELİRSİZ’

Toplantıya katılan acente temsilcileri de sahil sıhhiye, fren, römork gibi çeşitli isimler adı altında alınan ücretlerin yabancı şirketler için çok yüksek olduğunu ve bunun, Türkiye’nin rekabet gücünü düşürdüğünü söyledi. Acente sahipleri, “Türkiye şu anda düşüşte ama bunda, elimizde olmayan bölgesel gelişmeler de çok etkili. Buna karşılık tarifelerde yapılacak teşvikler de çok önemli. Bu konuda ciddi bir politika belirlemeli ve yabancı şirketlerin iki üç yıl sonrasını dahi net olarak görmesini sağlamalıyız. Zira bugün tarifeleri sıfırlasak, bunun etkileri en az iki yıl sonra çıkar. Gemiler yarından itibaren kuyruğa girmez, çünkü 2015-2016 programları şimdiden belli.” dedi. Acenteler, bir diğer önemli meselenin de önümüzdeki temmuz ayından itibaren İstanbul’da gemilerin nereye yanaşacağı konusundaki belirsizlikler olduğunu belirterek, “Bu çok büyük bir sorun ve acilen çözülmeli. İstanbul’daki sorunun çözülmemesi tüm sektörü, tüm Türkiye limanlarını olumsuz etkiler, çünkü gelen gemilerin büyük kısmı Türkiye’ye de uğruyor.” dedi.