G-20 Bakan ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı’nda konuşan Başbakan Yardımcısı ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, G-20 Türk Başkanlığı olarak üç konuya önem verdiklerini söyledi. Babacan bunları, “Uygulama, yatırımlar ve kapsayıcılık.” olarak açıkladı.

G-20 Bakan ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı’na katılan Ali Babacan, ekonomik alanda çok önemli zorlukların varlığına dikkat çekerek, bunlarla yüzleşmek gerektiğini söyledi. Babacan, “. Sürekli yüksek işsizlik, verimliliğin yavaşlaması, yüksek kamu sektörü bütçe açığı, hala kırılganlıklar var mali sektörde. Bunların hepsi önemli zorluklar ve biz bunlar uğraşmaya devam edeceğiz. Diğer taraftan G-20 ve diğer platformlar daha fazla işbirliği, daha fazla ülkeler arasında danışmanlık konuşumda çok önemli görev gördü. 2007-2008 yılından beri G-20 en öncelikli forum oldu politika danışmanları koordinasyonluğu açısından. G-20’nin çok yüksek bir temsil gücü var.” ifadelerini kullandı.

G-20 Türk Başkanlığı olarak üç konuya çok önem verdiklerini anlatan Babacan, bunları; uygulama, yatırımlar ve kapsayıcılık olarak açıkladı. Babacan, “Uygulama özellikle son derece önemli. Çünkü birçok ülkede problemler çok iyi bilinmekte. Birçok ülkede bu problemlerin nasıl çözüleceği de aslında çok iyi bilinmekte. Ama irade ve cesaret gerekli. Fark yaratacak olan bunlar. Bu da uygulamaya iniyor. G-20 ülkeleri kolektif olarak bin yapısal reform taahhüdünde bulundu. G-20 bunları topladı. Önemli olan bir takip mekanizması kurmak lazım ki ilerlemeyi görebilelim. Detaylarına baktığımız zaman çok iyi reformlar bunlar. OECD ve IMF beraber bunları analiz etti. Eğer bunlar beraber uygulanabilirse o zaman global ekonominin yüzde 2 daha büyümesi olacak 5 yıl içinde. İşte bu yüzden uygulama kilit bir konu olacak.” şeklinde konuştu.

Babacan, diğer iki konuyu da şöyle açıkladı: “ikinci konu yatırımlar. Hem gelişmekte olan ülkeler, hem de gelişmiş ülkeler aslında daha fazla yatırıma ihtiyaç duymakta. Bazen gelişmekte olan ülkeler, ekonomiler daha fazla ihtiyaç duyuyor gibi alt yapı yatırımlarına. Fakat bu günlerde birçok ileri ekonomilere baktığımız zaman da görüyoruz ki onların da ihtiyacı var acil olarak yapısal reformlara fakat daha fazla alt yapısal yatırımlara. OECD gibi kurumların mali imkanı olan ülkelere OECD’nin tavsiyesi yatırımları artırmadır. Ama tabi ki yatırımlar akıllı bir şekilde seçilmeli. Önceliklendirme çok önemli. Bazen yanlış bir yatırım kamu israfı, kamu kaynaklarının israfı olabiliyor. Nasıl önceliklendireceğiz ve nasıl ödüllendirici yatırımları seçeceğiz bu çok önemli fakat diğer taraftan şunu da görüyoruz; birçok ülkede mali imkan yok daha fazla yatırım yapmaya. O noktada biz inanıyoruz ki ppp gibi, özel kamu ortaklığı gibi modeller daha yoğun kullanılabilir.

Üçüncü i kapsayıcılık. Eğer büyüme kapsayıcı olmazsa o zaman muhtemelen o tarz büyüme sürdürülebilir bir büyüme olmaz. Türk Başkanlığı olarak biz şunun altını çizmek istiyoruz; birincisi KOBİ’ler. Çok önemli istihdam için girişimcilik ve inovasyon için. Birçok ülkede istihdamın yarısından fazlası KOBİ’lerden geliyor. KOBİ’lere daha fazla dikkat vermemiz lazım. Uluslararası Ticaret Odası nazik bir şekilde bizim teklifimizi kabul etti. Global bir ortam lanse edilecek KOBİ’ler için. Üzerinde çalışılıyor. Dünya KOBİ Birliği ya da Dünya KOBİ Meclisi gibi bir isim. KOBİ’ler uluslararası platformlarda temsil edilecek.”