İşgücü piyasası başta Türkler olmak üzere on yıllardır Almanya’da yaşayan göçmenleri ihmal ediyor. Öyle ki, akademisyen olanlar bile diğer ülkeden gelenlere göre iş bulmakta zorlanıyor. Uzmanlar ise iş dünyasından ve politikacılardan sadece yeni göçmenlerle değil, uzun yıllardır bu ülkede yaşan insanlarla da ilgilenmesini istiyor.

Alman iş piyasasında toplumun en dezavantajlı kesimini göçmenler oluşturuyor. Hans-Böcker Vakfı’na bağlı Ekonomi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü'nün (WSI) bir araştırmasına göre, sadece yeni göçmenler değil, uzun zamandır Almanya’yı vatan edinmiş göçmenler de iş bulmakta zorlanıyor. Bunda siyasi çevrelerin yeni göçmenlerin iş bulmasına öncelik vermesi de etkili oluyor. WSI’den Jutta Höhne ve Larin Schulze Buschoff’a göre, özellikle uzun zamandır Almanya’da yaşayan ve iş piyasasında şansı düşük olan göçmenlerin teşvik edilmesi gerekiyor.

Araştırmadan çıkan sonuç, Almanya’da doğan ikinci neslin iş piyasasına adil bir şekilde katılma şansının az olduğunu gösteriyor. Buna göre göçmenlerdeki işsizlik oranı yüzde ona yaklaşıyor. Bu, toplumun geri kalan kısmına göre iki kat fazla. İş bulan göçmenler ise genellikle pek itibarlı olmayan işleri yapmak zorunda. Mesleki eğitim almış vasıflı göçmenlerde bile can sıkıcı işlerde çalışanların oranı oldukça yüksek. Uzmanlara göre bu durumdan en çok Türkler ve AB’ye üye olmayan ülkelerden gelenler muzdarip.

AKADEMİSYENLER BİLE DEZAVANTAJLI DURUMDA

En büyük zorluğu ise mesleki kalifikasyonu olmayıp anne-babası Türkiye’den veya eski Yugoslavya cumhuriyetlerinden gelen erkekler çekiyor. Meslek eğitimi olmayan ikinci nesil Türk kadınları da iş yeri bulmakta oldukça zorluk çekiyor. Bu kesimde iş bulamama riski diğerlerine göre iki kat fazla. Meslek eğitimi olanlar gerçi iş bulabiliyor ancak diğer etnik gruplarla kıyaslandığında onlarda da işsiz kalma riski söz konusu. Bunun bir sonucu olarak orta derecede kalifikasyonu olan AB üyesi ülkelerden gelmeyen erkeklerin diğerlerine göre işsiz kalma riski üç kat fazla.

Bu grupta yer alanlar akademisyen olduklarında iş piyasasındaki şansları genel olarak yükseliyor. Ancak yüksek kalifiyeye sahip olanlar arasında da iş ararken sorun yaşayanlar var. Buna göre AB’ye üye olmayan ülkelerden gelen akademisyenlerin işsiz kalma ihtimali göçmen olmayanlara göre 3 ila 5 kat fazla. Yüksek kalifiyeli Alman göçmenler, Türk erkek göçmenler ve eski Yugoslavya’dan gelen birinci nesil mensubu kadınlar iki kattan daha fazla işsiz kalma riskiyle karşı karşıya. Eğitim seviyesinden bağımsız olarak ortaya çıkan tablo ise şöyle: Hemen hemen bütün göçmen grupları iş ararken yaş, göçmen olmayan ve eğitim ve diğer özellikler bakımından kıyaslanabilir kişilere göre büyük zorluklar yaşıyorlar. Sadece Batı ve Kuzey Avrupa’dan gelen göçmenler toplumun geri kalan kısmına göre daha şanslı bir pozisyonda.

ALMANYA’YI VATAN EDİNENLERE DAHA ÇOK YATIRIM

Höhne ve Schulze Buschoff, Almanya’nın OECD verilerine göre göçmenler için en cazip ülke olduğunu hatırlatıyor. 2012’den bu yana göçün kolaylaştırıldığına dikkat çeken uzmanlar, bununla birlikte bu kanunların sadece yeni göçmenlere yönelik olmamasını istiyor. Uzmanlara göre bu kanunlar uzun zamandır Almanya’da yaşayan göçmenlere de daha iyi destek sağlamalı. Talepleri ise bu kesimin kalifiyesinin artması için daha çok maddi yatırımda bulunulması. Bunun dışında iş piyasasında yaşanan ayrımcılığa da el atmak gerekiyor.