Anadolu Sanayici ve İşadamları Derneği (ANASİAD) Genel Başkan Yardımcısı Erol Dağlıoğlu, Bursa’nın dünya markası olmadığını ve ulusal markalarının da yetersiz olduğunu söyledi. Dünyanın en büyük şirketlerine üretim yapan tekstil ve otomotiv firmalarının Bursa’da olduğunu vurgulayan Dağlıoğlu, "Ne yazık ki Bursa’dan çıkmış dünyaca çok bilinen markalarımız yok. Ulusal markalarımız ise üretim gücümüzle kıyaslandığında devede kulak kalıyor." dedi.

Fason ağırlıklı yapılan üretim modeli yerine, markalaşmaya önem verilmesi gerektiğini söyleyen Erol Dağlıoğlu, markanın, firmalarının dünya pazarlarında yer sahibi olması ve ticaret hacmini artırması bakımından çok önemli hale geldiğini belirtti. Markalaşmaya sadece Bursa’da değil Türkiye’de gereken önemin verilmediğini de belirten Dağlıoğlu, "Öyle ki ülkemizde markaları güvence altına alan bir kanun bile yok. Markalar yıllardır Kanun Hükmünde Kararname ile korunmaya çalışılıyor. Oysa günümüz dünyasında marka şirketlerin en önemli varlıklarından biri haline geldi. Değeri milyar doları bulan markalar var." sözleriyle konuya dikkat çekti.

Türkiye’nin katma değeri yüksek üretim modellerine geçmesi gerektiği yönünde hemen herkesin açıklamalar yaptığını söyleyen Erol Dağlıoğlu, günümüzde kaliteli üretmenin yetmediğini tüketicilerde güven sağlayan marka olgusunun önemli hale geldiğini vurguladı. Dağlıoğlu, "İnsanlar bir malı almadan önce markasına bakıyorlar. Adını duymadıkları ürünleri markalı üründen daha kaliteli ve ucuz olsa bile almıyorlar. Gömlek kravat alırken bile markasına bakılıyor." diye konuştu.

'FASON ÜRETİM İLE BİR YERE VARAMAYIZ'

Bursa’da milyar dolarlık cirolar yapan sanayi kuruluşlarının dünyaca ünlü markalar için üretim yapmaktan öteye geçemediklerine dikkat çeken Erol Dağlıoğlu, bunun uzun vadede sürdürülmesinin mümkün olmadığına vurgu yaptı. Belirli büyüklüklere ulaşan firmaların kendi markalarıyla da üretim yapmaya başlaması ve bu ürünlerinin tanıtımına ağırlık vermesi gerektiğini belirten Dağlıoğlu, "Fason üretim ile bir yere varamayız. Bugün fason satış yaptığımız ünlü firmalar dünyanın başka bir yerinde daha ucuza mal bulduklarında siparişlerini oraya kaydırırlar. Yaptığımız onca yatırım boşa gider. Bu nedenle kendi markalarımıza yatırım yapmalıyız." dedi.

TÜBİTAK, KOSGEB ve Kalkınma Ajansları tarafından markalaşmaya önemli destekler verildiğini de söyleyen Erol Dağlıoğlu, firmaların bu konuya ağırlık vermesi gerektiğini sözlerine ekledi.