Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Salih Bezci, “Ankara Ticaret Odası için Avrupa Birliği’ne vizesiz seyahat hakkı büyük önem taşımaktadır” dedi.
Avrupa Birliği Günü dolayısıyla ATO’da düzenlenen “Vize Muafiyeti, Gümrük Birliği’nin Güncellenmesi” konulu panele ATO Başkanı Salih Bezci, AB Deklarasyon Başkanı Hansjörg Haber, Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru ve birçok konuk katıldı. Panelin açılışında konuşan ATO Başkanı Bezci, Avrupa Birliği ile Türkiye’nin ilişkilerinin 60 yıllık bir geçmişe dayandığının altını çizerek, “1959 yılında Avrupa Topluluğu’na tam üyelik başvurusunda bulunan Türkiye, 1963 yılında Ankara’da imzalanan anlaşma ile ortaklık yolunda önemli adım atılırken, entegrasyon yolunda üç aşamalı bir geçiş süreci planlamıştır. Bu anlaşmada belirtilen hazırlık dönemi 1973 yılındaki katma protokol ile tamamlanmış ve geçiş dönemi başlamıştır. 1996 yılında Türkiye’nin Gümrük Birliği’ne girişiyle de geçiş süreci sona ermiştir. 1999 yılında Helsinki Zirvesi’nde Türkiye’nin adaylığı tescillenmiş, 3 Ekim 2005 tarihinde de müzakerelere başlanmıştır. Aynı gün Türkiye ile Avrupa Birliği arasında müzakerelerin usul ve esaslarını belirleyen müzakere çerçeve belgesi de kabul edilmiştir. Bu belge kapsamında 35 fasıl üzerinden müzakereler yürütülmektedir” dedi.
Avrupa Birliği ile müzakere sürecinin Suriyeli göçmenler nedeniyle yeniden canlandığına ve bu çerçevede vizesiz seyahat ve geri kabul anlaşmalarının gündeme geldiğine dikkat çeken Bezci, “Bildiğiniz gibi dün de Avrupa Komisyonu vizelerin kaldırılması yönünde tavsiye kararı aldı. Raporda uygulanması istenen 72 kriterden 65’nin tamamlandığı, 5’inin ise henüz tamamlanamadığı yer aldı. Türkiye’nin ikinci büyük odası olan Ankara Ticaret Odası için Avrupa Birliği’ne vizesiz seyahat hakkı büyük önem taşımaktadır. ATO olarak 150 bin aktif üyemizle Türkiye ekonomisinde çok önemli bir yer elde etmekteyiz. Ankara’nın 2015 yılında dış ticareti 7 milyar doları ihracat olmak üzere toplam 16,8 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Ankara Türkiye’nin en çok ithalat yapan ikinci, en çok ihracat yapan beşinci ili konumundadır. Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 44,5’i, ithalatının ise yüzde 38’i Avrupa Birliği’nden gerçekleştirilmektedir. Yani Avrupa Birliği Türkiye’nin ihracatta da, ithalatta da bir numaralı ortağıdır. Türkiye ise AB’nin ithalatında 7.’inci, ihracatında ise 5’inci sıradadır” ifadelerini kullandı.
“TÜRK VATANDAŞLARINA VİZE MUAFİYETİ UYGULANMASI AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNE DE ÖNEMLİ KATKILAR SAĞLAYACAKTIR”
Türk vatandaşlarına vize muafiyeti uygulanmasının Avrupa Birliği ülkelerine de önemli katkılar sağlayacağını belirten Bezci, şunları kaydetti:
“Gümrük Birliği anlaşmasının da güncellenmesi gündemdedir. Avrupa Komisyonu ile yürütülen teknik müzakereler 27 Nisan 2015 tarihinde tamamlanmıştır. Resmi müzakerelerin de 2017 yılında başlaması planlanmaktadır. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliği konusu hem uzun süren hem de üzerine çok yorum yapılan bir konu. Hatta bu üyeliğin önünü kesmek için imtiyazlı ortaklık, Türkiye’nin Hıristiyan olmaması gibi konular da gündeme getirildi. Bugün gelinen noktada Türkiye ile AB’nin birlikte hareket etme zorunluluğu ortadadır. Suriye’den Ukrayna’ya kadar bölgede yaşanan sorunlar gerek Türkiyeyi, gerekse Avrupa Birliği’ni yakından ilgilendirmektedir. Bu nedenle birlikte hareket etmekten başka yol yoktur. Türkiye’nin AB’ye olduğu kadar AB’nin de Türkiye’ye ihtiyacı vardır.”
“TÜRKİYE EKONOMİK VE SİYASİ AÇIDAN İSTİKRARINI BOZMAMIŞ GÜVEN VEREN BİR ÜLKE KONUMUNDADIR”
“Türkiye çok kritik gelişmelerin yaşandığı bir bölgede olmasına rağmen ekonomik ve siyasi açıdan istikrarını bozmamış güven veren bir ülke konumundadır. Komşularında yaşanan bunca çalkantıya ve dünya ekonomilerinde yaşanan durgunluğa rağmen Türkiye büyümesini sürdürmeyi başarmıştır” diyerek konuşmasını sürdüren Bezci, şöyle devam etti:
“Türkiye ile Avrupa Birliği ekonomiden ticarete, dış politikadan sınır güvenliğine kadar pek çok alanda ortak paydada buluşmak durumundadır. Türkiye’nin bölgesinde yaşananlar göstermiştir ki Avrupa Birliği’nin güvenliği Türkiye’nin batısında değil doğusunda başlamaktadır. Türkiye Avrupa Birliği’nin sadece sınır güvenliğinin ve siyasi istikrarının değil ekonomik istikrarının da anahtarıdır. Yaşanan tüm gelişmelere rağmen Türkiye hala abanin en büyük ticaret ortağıdır. Bu ticari ilişkinin Türkiye’ye olduğu kadar Avrupa Birliği ülkelerine de katkısı vardır. Türkiye Avrupa Birliği’ne müzakerelere başladığı tarihte birlik 15 ülkeden oluşmaktaydı. Daha sonra 13 üye ülke daha aldılar ki bu ülkelerin hiçbiri Türkiye ile kıyaslanabilecek durumda değildir. Türkiye, Avrupa Birliği ile bütünleşmeyi hayata geçirmek için çalışmayı sürdürmelidir. Türkiye’nin AB ile ekonomik bütünleşme çabası ülkemize duyulan güveni artırarak, yabancı sermaye girişini desteklemektedir. Ekonomimiz Avrupa Birliği ülkeleriyle rekabet edebilecek seviyededir. Bu durumda Gümrük Birliği’nin katkısı büyük etken olmuştur. Avrupa Birliği’nin Türkiye ile ilgili tereddütler içeren politikasını bir kenara bırakarak önyargılardan arınması gerekmektedir. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliği sürecinde Türkiye’nin kazandığından fazlası Avrupa tarafından kazanılacaktır. Türkiye’nin birliğe entegre olması, Avrupa Birliği’nin Asya’ya uzanan bu konumda ekonomik ve siyasi gücünün artması anlamına gelecektir ki bundan sadece Türkiye ve sadece Avrupa Birliği değil tüm dünya kazançlı çıkacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle Avrupa Birliği Günü’nü kutluyor, hepinize sağlık ve esenlik diliyorum.”
ÇİPLİ PASAPORTLAR
Pasaportlarda meydana gelen değişiklik ile ilgili açıklamada bulunan Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru ise, “Bizim şuanda kullandığımız pasaportlar 1 Haziran tarihinden itibaren İçişleri Bakanlığı’nın sistemini güncellenmesiyle sadece biyometrik verilerimizde olacak. Schengen bölgesine vizesiz gitme imkânımız olacak. Önümüzdeki yılın başından itibaren ise yeni pasaportlar gelecek fakat bu elimizdeki eski pasaportlar kullanılmayacak demek değil ama Schengen bölgesine gitmek için yeni pasaportları almamız gerekecek” şeklinde konuştu.