Maliye Bakanı Naci Ağbal, Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun’la ilgili olarak, “Bu kanun Cumhurbaşkanımız tensip buyurur onaylarlarsa bu ay içerisinde yasalaşmış olacak. Bu durumda müracaat süresi Ekim ayının sonu. Ama ben vatandaşlarımızdan özellikle rica ediyorum. Ekim ayını beklemeyin. Vatandaşlarımdan rica ediyorum, birinci ve ikinci taksiti ödemek için hazırlıklarını yapsınlar. Eğer ilk iki taksiti ödemezlerse bu takdirde yasa hükümlerinden yararlanmaları mümkün değil" dedi.
Maliye Bakanı Ağbal, Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun hakkında basın toplantısı düzenledi. Bakanlık Konferans Salonu’nda gerçekleşen toplantıda konuşan Bakan Ağbal, “Bu kanun Cumhurbaşkanımız tensip buyurur onaylarlarsa bu ay içerisinde yasalaşmış olacak. Bu durumda müracaat süresi ekim ayının sonu. Ama ben vatandaşlarımızdan özellikle rica ediyorum. Ekim ayını beklemeyin. Biran önce gelin, vergi dairesine olan bu borçlarınızı ödemek için müracaatta bulunun. Her türlü kolaylığı sağlayacağız. Elektronik bütün ortam hazır, sistem hazır. Son günü beklemeyin. Kişiler başvurmadığı sürece biz normal takibatımıza devam etmek zorunda kalırız. Vatandaşlarımız biran evvel gelsinler müracaatlarını yapsınlar. Peki ben müracaatımı yaptım. İlk taksiti ne zaman ödeyeceğim Kasım ayı içerisinde. Vergi dairesine borcunuz varsa, gümrük borcunuz varsa Kasım ayı sonuna kadar bunu ya peşin ödemesini yapacaksınız ya da ilk taksitini ödeyeceksiniz. SGK’ya borcum var oda mı Kasım da ödenecek? Yok o aralık ayında ödenecek. Vergide ilk taksit ödeme süresi Kasım ayı, sosyal güvenlik primlerinde ilk taksit ödeme süresi Aralık ayı. Taksit seçenekleri ne? Peşin ödeme yanında vatandaşlarımız dilerlerse 6 taksitte, 9 taksitte, 12, 18 taksitte ödeyebilecekler. Yani iki ayda bir taksit ödeme imkanına kavuşacaklar. Peşin ödeme de büyük bir kolaylık sağlıyoruz. Normal hesaplanan borcunuzun içindeki faizi yüzde 50 tekrar indiriyoruz” şeklinde konuştu.
“Eğer ilk iki taksiti ödemezlerse bu takdirde yasa hükümlerinden yararlanmaları mümkün değil”
Bakan Ağbal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Vatandaşlarımızın bir taraftan bu borçlarını ödemelerini, bir taraftan da cari dönem borçlarını ödemeleri gerekiyor. İki aya kadar bir imkan sağlıyoruz. Vatandaşlarıma taksitlerini aksatmadan ödemeleri. Hem geçmiş taksitlerinde hem de cari dönem taksitlerinde yılda iki şer defa geç ödeme imkanını getiriyoruz. Buna rağmen vatandaş ödemiyorsa biz borcu eski tutarına getireceğiz. Aynı şekilde takip yöntemlerine devam edeceğiz. Vatandaşlarımızdan özel bir ricamız var. 36 aya kadar 18 taksit getirmişiz. Bu durumda ilk iki taksiti mutlaka ödeyin. Kanuna göre Kasım ve Ocak’taki taksiti aksatmayacaksınız ödeyeceksiniz bu son derece karşılıklı iyi niyet içerisinde düzenleme yapıyoruz. Vatandaşlarımdan rica ediyorum, birinci ve ikinci taksiti ödemek için hazırlıklarını yapsınlar. Eğer ilk iki taksiti ödemezlerse bu takdirde yasa hükümlerinden yararlanmaları mümkün değil. Vergi idaremiz bu müracaatlarla ilgili olarak kolaylıklar sağlayacak. Vatandaşlarımız dilerlerse kredi kartlarıyla bu borçlarını ödeyebilecekler. Bu yasanın tanıtımıyla ilgili rehberler, broşürler hazırlıyoruz, sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanılacak. BİMER üzerinden telefonla bilgi verilecek.”
“Bizim ne yapıp ne edip bu gemileri Türkiye’deki gemi siciline kayıt ettirip Türkiye’ye kazandırmamız lazım”
Toplantıda gazetecilerin sorularını da cevaplayan Bakan Ağbal, kanunun icra aşamasındaki alacakları kapsayıp kapsamadığı sorusuna “Evet kapsıyor” yanıtını verdi.
Varlık barışıyla ilgili soru üzerine Ağbal, “Varlık barışı düzenlemesinin yasalaşması sürecinde tam bir işbirliği ve istişare içerisinde hareket edeceğimizi ifade etmiştik. Genel kurul aşamasında muhalefet partisi milletvekillerimizle ortak yaptığımız değerlendirmelerde Başbakanımızın bilgi ve talimatı çerçevesinde son düzeltmeler yapıldı. Bu çerçevede varlık barışı son halini aldı. Şöyle bir anlayışı benimsedik. Çok farklı boyutları olan bir düzenleme. Türkiye üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke. Limanlarımızda da çok sayıda yat ve gemi var. Çoğu vatandaşlarımıza ait. Fakat bakıyorsunuz kayıtlı olduğu sicil yurt dışındaki başka bir ülke. Hepimiz şunu kabul ediyoruz. Bizim ne yapıp ne edip bu gemileri Türkiye’deki gemi siciline kayıt ettirip Türkiye’ye kazandırmamız lazım. Ortaya çıkan ortak anlayış bu konuda yeni bir çalışma yapılacak. Sonucuna göre aslında uygulamada daha da başarıyı arttıracak daha fazla yat geminin kayıtlı hale gelmesine imkan verecek bir düzenlemeyi hazırlayacağız. Herhangi bir şekilde yat ve gemilerin getirilmesi konusunda bir karar değişikliği söz konusu değil. Bu düzenlemenin daha da iyileştirilmesi, teşvik edici yeni unsurların eklenmesi kararlaştırıldı” dedi.
“Yeniden yapılandırma kanunlarını belirli sürelerde tekrar tekrar yapmak iyi bir şey değil”
“Yeniden yapılandırma kanunları 2004, 2008, 2011, 2014 ve en son şimdi 2016 yılında bir daha yapıyoruz” diyen Ağbal, şunları kaydetti:
“Aslında esas olan vergiye gönüllü uyumdur, tam ve zamanında ödenmesidir. Yeniden yapılandırma kanunlarını belirli sürelerde tekrar tekrar yapmak iyi bir şey değil. Esas olan sistemde yapısal değişiklikler yapmak suretiyle bu tür yasaların bir daha çıkmasına ihtiyaç duyulmayacak bir ortamı oluşturmak. Özellikle kesinleşmiş alacaklardan zor durumda olduğunu tespit ettiğimiz vatandaşlara dönük olmak üzere mevcut mevzuatta değişiklik yapacağız. Biz burada faizlerde indirime gidiyoruz, cezaları kaldırıyoruz. Uzun taksit imkanı getiriyoruz. Neden gerçekten zor duruma düşen vatandaşımıza böyle bir kanuna ihtiyaç duymadan bu imkanları sağlamayalım mı? Temelde şunu varsayıyoruz. İyi niyetli bir mükellef eğer imkanı varsa vergi borcunu ödemesi gerekir. İmkanın var ama vergi borcunu ödemek istemiyor o zaman devletin bunun üzerine gitmesi gerekiyor. Ödenmeyen her kuruş vergiye devlet olarak biz borçlanıyoruz. Vergi kanunlarımızda eksik olan şu. Gerçekten ödeme güçlüğü çeken vatandaşlarımız var. Vergi dairesi demek sadece iyi gün dostu demek değil. Devlet kötü gün dostu olacak. Onun için gelir idaresi başkanlığındaki arkadaşlara yaptırdığımız çalışma var. Tecil müessesemiz hali hazırda var. Devlet olarak bir miktar fedakarlıkta bulunalım. Ama kimin için iyi niyetli geçmişte borcunu düzenli ödeyip de zora düşen mükellef için. Yakında bu düzenlemeyi sizlerle paylaşacağız.”
Vergi incelemelerinde olan mükelleflere de benzeri bir kolaylığın getirilmesi konusunda bir değerlendirmenin ortaya çıktığını belirten Ağbal, daha önceki çalışmalarda izaha davet diye bir müessese getirdiklerini ifade etti. Doğrudan vergi incelemesine gitmeyeceklerini söyleyen Ağbal, "Vatandaşa izaha davet imkanı getiriyoruz. Eğer vatandaş ’Doğrudur gördüğünüz şey, ben bunu eksik ödemişim’ diyerek beyanda bulunursa vergi incelemesi yapmayacağız. Bu çağdaş vergi uygulamalarının bir parçası" açıklamasında bulundu.
Devam eden vergi incelemeleriyle ilgili de düzenleme çalışması yapacaklarını kaydeden Ağbal, "Vergi inceleme sırasında da yapıcı, olumlu, vergi incelemesinin bir an önce sonuçlanmasına katkı sağlayan, iyi niyetli olduğunu düşündüğümüz mükelleflerle ilgili de kolaylaştırıcı hükümleri getireceğiz. O konuda da çalışmamız var” dedi.
Eczacılarla ilgili getirdikleri stok düzenlemesinin sadece eczacıları ilgilendirdiğini ve ilaç firmaları ile depolarla ilgili olmadığını bildiren Ağbal, "Burada bize intikal eden konu sadece eczacıların stoklarındaki düzeltme ihtiyacı" açıklamasında bulundu.
"Maliye’de 90 milyar, Sosyal Güvenlik Kurumu’nda 67 milyar lira"
Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun kapsamına giren tutarın yaklaşık olarak Maliye’de 90 milyar lira, Sosyal Güvenlik Kurumu’nda da 67 milyar lira olduğunu belirten Bakan Ağbal, ancak mahalli idareler konusunda bir bilgi veremeyeceğini bildirdi. Bakan Ağbal, yapılan düzenlemeden ne kadar gelir bekledikleri sorusu üzerine başvuruları görmeden bir rakam açıklamak istemediğini aktardı. Yeniden yapılandırmanın son olup olmadığı sorusu üzerine Ağbal, esas yapılması gerekenin yapısal çözümler olduğunu, burada da hazırlıkların bulunduğunu belirterek, "İnşallah bu yapılandırma yasası son olur" değerlendirmesinde bulundu.
Zora düşen vatandaş varsa ellerinden tutacaklarını ifade eden Ağbal, "O eski, soğuk Maliye, kötü gününde hiç yüzüne bakmayan Maliye olmayacak. Bir taraftan gönüllü vergi uyumunu teşvik eden, şefkati olan Maliye ama diğer taraftan da bütün milletin, vatandaşın, devletin hakkını, herhangi bir şekilde bilerek ve isteyerek ödemeyene karşı da devletin caydırıcı gücünü gösteren Maliye olacak” dedi.
"Halihazırda bu çalışmayı yapıyoruz"
Vergi borçlarını tam ve zamanında düzenli bir şekilde ödeyen vatandaşa da iyilik yapılması gerektiğine dikkat çeken Ağbal, "Bu yasa çalışması içinde yapmadık, inşallah önümüzde aylarda yapacağımız düzenlemelerden biri de bu olacak. Vergi borçlarını düzenli bir şekilde ödeyen, geçmişe ilişkin yükümlülükleriyle ilgili herhangi bir sorunu olmayan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerimize belli bir oranda bir indirim nasıl yapabiliriz, bu çalışmayı da inşallah yapınca sizlerle paylaşacağız. Hali hazırda bu çalışmayı yapıyoruz” açıklamasında bulundu.
Daha önceki yapılandırmaya kaç kişinin başvurduğu sorusu üzerine Naci Ağbal, 2014 yılında çıkarılan 6552 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun’a ilişkin taksit sürelerinin devam ettiğini, şu ana kadar 4,5 milyon kişinin başvuruda bulunduğunu, 43,7 milyar liranın yapılandırıldığı, bugün itibarıyla tahsil edilen tutarın da 10,2 milyar lira olduğunu bildirdi.
"Kamu kurum ve kuruluşlarının talepleri üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla kamu kurumlarımıza yeniden açıktan atama yoluyla bu personeli karşılama imkanı olacak"
FETÖ ile bağlantılı kamuda görevden almalara ilişkin soru üzerine Bakan Ağbal, "İşten çıkarılan personelden ortaya çıkan bir ihtiyaç varsa Kanun Hükmünde Kararnamede bunu düzenledik, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının talepleri üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla kamu kurumlarımıza yeniden açıktan atama yoluyla bu personeli karşılama imkanı olacak” açıklamasında bulundu.
İlk aşamada Milli Eğitim Bakanlığı’nın 15 bin öğretmen talebi olduğunu bildiren Ağbal, konuyla ilgili bakanlıkların çalışmalarını yaptığını kaydetti. Maliye Bakanlığı olarak söz konusu 15 bin sözleşmeli personel istihdamı ile ilgili izni, vizeyi verdiklerini anlatan Ağbal, "Dolayısıyla şu anda Milli Eğitim Bakanlığı, Maliye Bakanlığı tarafından yapılan bu vize işlemine bağlı olarak öğretmen alımı ile ilgili çalışmalarına başladı. Kimse endişe etmesin, herhangi bir şekilde kamu kurumlarında nerede bir ihtiyaç varsa bu ihtiyaca istinaden gerekli personel alımı da yapılacak” diye konuştu.
“Bankalardaki mevcutları konusunda da bankalarımızdan bilgi toplamaya başladık"
FETÖ ile bağlantılı kuruluşlara ilişkin kapatma kararına da değinen Ağbal, bakanlık olarak kendilerinin yerinde tespitler ve sayımlar yaptıklarını aktardı. Ağbal, "Bütün bu kapatılan kuruluşların varlıkları kamuya geçtiği için bu varlıkların bankalardaki mevcutları konusunda da bankalarımızdan bilgi toplamaya başladık. Bu paraların kamunun parası haline geldiği bilgisini kendileriyle paylaştık. Arkadaşlara ben 15 Ağustos’a kadar bu çalışmaları tamamlamaları yönünde bir talimat verdim. 81 ilde belki 3-4 bin sayısını bulan kuruluşla ilgili çalışmalar var. Bu çalışmalarla ilgili arkadaşlarımız bir envanteri oluşturacaklar. Bu envanterde hem taşınmazlar, hem döşeme, demirbaş, ne aklınıza geliyorsa bir kibrit çöpü varsa o dahi kayıt altına alınacak. Çünkü bunlar artık Hazine’nin malı. Bankalardaki varlıklar tespit edilecek” şeklinde konuştu.
Zaman zaman bu varlıklarla ilgili alacak iddiaları, mal alış satışına bağlı olarak birtakım taleplerin gündeme geldiğini de söyleyen Bakan Ağbal, "Bu konularla ilgili olarak da sadece tespit çalışmalarını yapıyoruz. Bütün muhasebe kayıtlarından da hareket ederek fotoğraf çekeceğiz. Ortaya çıkan fotoğrafa göre de kamuoyunu bilgilendiririz. Bu konuda alınması gereken tedbirler varsa o tedbirleri de alırız” ifadelerini kullandı.
Bakan Ağbal, el konulan taşınmazlarda faaliyetlerin aksamadan devamını sağlamak üzere de tedbirleri aldıklarını, sağlık kuruluşlarını Sağlık Bakanlığı tasarrufuna bıraktıklarını ve bu kapsamda hastanelerdeki hizmetin devam ettiğini de sözlerine ekledi.
"MASAK adli makamlarla işbirliği halinde"
FETÖ ile bağlantılı olduğu tespit edilen kapatılan yurtları YURTKUR’a bıraktıklarını bildiren Ağbal, şöyle konuştu:
“Burada da YURTKUR bu şekildeki binaların öğrencilere hizmet sunacak şekilde gerekli çalışmaları yapıyor. Kapatılan vakıf üniversitelerini de YÖK ile koordineli halinde devlet üniversitelerinin tasarrufuna bıraktık. Devlet üniversitelerimiz bu vakıf üniversitelerinin yerleşkelerinde gerekli tedbirleri alıyorlar. Bütün bunların merkezinde Maliye Bakanlığı olarak biz bütün tedbirleri alıyoruz, gerekli kararları alıyoruz. İyi niyetli üçüncü şahıslarında asla zarar görmesine müsaade etmeyiz. Bu konuda gerekiyorsa KHK’da da Maliye Bakanlığı olarak gerekli yetkileri almak suretiyle bu meselede de tekrar gerekli düzenlemeleri yapacağız. Çalışmalar belli aşamaya geldiğinde de el konulan varlıklarla ilgili çalışmaları yaparız. Bu yapıların yurt dışındaki varlıklarıyla ilgili olarak da gerek adli makamlarımız gerekse MASAK bizim mevzuatımızdan kalan yetkilerimizi kullanmak suretiyle bu yapıya ait yurtdışına kaçırılmış varlıkların takibini de yapacak. Ortaya çıkan araştırmalar gösteriyor ki paralel yapıya mensup kişiler bir takım kuruluşlar, bir süredir varlıkları satmak suretiyle paraya çevirip yurt dışına kaçırıyorlar. Bununla ilgili olarak adli makamlarımız gerekli soruşturmaları başlattı. MASAK adli makamlarla işbirliği halinde. Gerekli çalışmaları yürütüyor. Bizim birçok ülkeyle yapılmış anlaşmalarımız var. Suçtan elde edilen gelirlerin aklanması kapsamında karşılıklı ülkelerle imzaladığımız sözleşmeler var. O sözleşmeler çerçevesinde gerekli bilgi belgeleri o ülkelerden alırız, oradaki varlıkların dondurulmasını da talep ederiz. Bu arada bankalarımız bugünlerde belli ki bir takım paralel yapı mensubu kişi ve kuruluşlar bugünlerde paralarını bankalardan çekmek suretiyle kaçırmaya çalışıyorlar. Burada bankalarımız gerekli duyarlılığı gösteriyorlar. Bize şüpheli işlem bildiriminde bulunuyorlar. Mali suçları araştırma kurumumuzda yapılan şüpheli işlemleri analiz etmek suretiyle bunlarla ilgili işlemi durdurma yetkisini kullanıyoruz.”
Bakan Ağbal, “Kamuya ait kuruluşların ne şekilde değerlendirileceği konusunda Başbakanımızın hangi kamu kurumunun ihtiyacı varsa o kamu kurumunda değerlendirilsin şeklindeki talimatı çerçevesinde gerekli değerlendirmeleri yapıyoruz. Yapılacak değerlendirmelere bağlı olarak ilgili kamu kuruluşlarının tasarrufuna vereceğiz” ifadelerini kullandı.
"Yıllık izinler konusunda da ortaya çıkan talepleri de Bakanlar Kurulumuz değerlendirecek"
Yıllık izinlerle ilgili ise Başbakan Yıldırım’ın gerekli açıklamayı yaptığını kaydeden Ağbal, “OHAL süresi içerisinde ortaya çıkan soruları, gerekli değerlendirmeleri yapıp kararlarımızı alıyoruz. Yıllık izinler konusunda da ortaya çıkan talepleri de Bakanlar Kurulumuz değerlendirecek” diye konuştu.
Ağbal, 15 Temmuz gecesinde vatandaşların uğradığı zararların her birisinin son kuruşuna kadar hızlı bir şekilde karşılanacağını da ifade ederek, müracaatta bulunulduğu takdirde zararın karşılanacağını bildirdi.
“Burada herhangi bir şekilde karar verilip verilemeyeceği konusu kendilerine ait bir konu”
Moody’s’in Türkiye ile ilgili değerlendirme beklendiğinin hatırlatılması üzerine Ağbal, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Moody’s ve Fitch’in Türkiye’yi değerlendirme süreci içerisinde olduklarını, bu değerlendirme sürecinde kendilerinin de gerekli bilgilendirmeleri yaptıklarını ifade etti. Bu süreçte gerekli iletişim kanallarının kullanıldığını anlatan Bakan Naci Ağbal, "Bugün Moody’s’in bir değerlendirme toplantısı olacak. Burada herhangi bir şekilde karar verilip verilemeyeceği konusu kendilerine ait bir konu. Biz bunu bekleyip göreceğiz. Ama şunu ifade etmek durumundayım, 15 Temmuz sabahı Türkiye ekonomisinin genel görünümü son derece olumluydu. İstihdamda yukarı yönlü ivme devam ediyordu. İşsizlik oranları aşağı geliyordu, enflasyonda aşağı yönlü tren devam ediyordu. Uluslar arası değerlendirmelerde Türkiye son dönemde yakalamış olduğu olumlu ivme nedeniyle gelişmekte olan ülkeler içerisinde olumlu performansıyla ayrışan bir ülke durumuna gelmişti" değerlendirmesinde bulundu.
Bütçe disiplini konusunda son derece güçlü bir pozisyonda olduklarının altını çizen Ağbal, temmuz ayı bütçe sonuçları açıklandığında da mali disipline kararlılıkla devam edildiğinin görüleceğini ifade etti. Yatırımların artırılması gerektiğine vurgu yapan Bakan Ağbal, "Yatırımcıları teşvik edecek çok önemli reform sayılabilecek düzenlemeleri getiriyoruz. Önümüzdeki aylarda tüketimi belli bir seviyede, kontrollü bir şekilde devam ettirecek bir ekonomi politika bileşenini aynen sürdüreceğiz" açıklamasında bulundu.
Ağbal, konuşmasına şöyle devam etti:
“Kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin bütün bu olumlu pozitif gündemini olumlu kazanımlarını başta büyüme potansiyeli olmak üzere ekonomik görünümündeki nispi iyileşmeyi de takdir ediyor. Bugün Türkiye ekonomisiyle ilgili bir takım değerlendirmeler yapabiliriz ama global ekonomideki kırılganlıklar ve belirsizliklerin devam ediyor. 2016 yılına ilişkin global büyüme büyüme oranları sürekli aşağı yönlü revize ediliyor. Türkiye için herkes yüzde 4 civarında bir büyüme beklentisine ifade ediyor. Türkiye’yi hem bölgesinde hem de global olarak değerlendirdiğimizde orta ve uzun vadede fırsatları içinde barındıran, büyüme potansiyelini sürdüren, güçlü, eğitimli, genç bir nüfus yapısına sahip bir ülke. Biz ülkemize güveniyoruz. Ülkemizin potansiyeline inanıyoruz. Hep beraber bunu oluşan uzlaşı ortamı içerisinde büyüteceğiz ve pekiştireceğiz.”