Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Bursa'da Renault'a ait fabrikalarda süren grev ile ilgili olarak, bunun bir grev olmadığını söyledi. Çelik, "Yani grev diyorsunuz ama grev olması için toplu sözleşme sürecinden bahsetmemiz gerekiyor böyle de değil. Bu konu iki sendika arasında işçi, işveren sendika arasında yaşanan bir sorun’’ dedi.

Bakan Faruk Çelik, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nda yapılan 35 mobil araç teslim törenine katıldı. Çelik törenin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Oyak Renault işçilerinin ücretlerinde iyileştirme talep etmesi üzerine başlayan grevler ilgili soruya Çelik, Bu konunun iki sendika arasında işçi ve işveren sendika arasında yaşanan bir sorun olduğunu belirterek, bunu bir grev olmadığını söyledi.

Yaşanan durumun Bakanlık ve hükümet ile ilgili bir konu olmadığını belirten Çelik şunları kaydetti: ‘’Bu konu grev de değil. Yani grev diyorsunuz ama grev olması için toplu sözleşme sürecinden bahsetmemiz gerekiyor böyle de değil. Bu konu iki sendika arasında işçi, işveren sendika arasında yaşanan bir sorun. Dolayısıyla bu olayları başka tarafa çekmenin bir anlamı yok. İşçi ile işveren sendikaları arasında imzalanan iki sözleşme konusunun bir ihtilafa dönüşmesi şeklinde değerlendirmek en doğru olur. Benim söyleyeceğim Türkiye’de grev, toplu sözleşme ve çalışma hayatı ile ilgili kurallar belli. Bu konudaki yargı kararları herkesi bağlar. İşvereni de bağlar, işçiyi de bağlar onun için ben herkesi sükunete davet ediyorum. Yasal çerçevede herkesin hak arama yollarının açık olduğunu ifade etmek istiyoruz. Şimdi olup bitenlere tam ben bilemiyorum. Ama konu bir grev ve toplu sözleşme konusu değil. İki sendikanın bir anlaşma konusudur. Konu direk Bakanlıklarla ile ilgili değil. Ama konu direk ülke ekonomisi ile ilgili bir olaydır.’’

HERKESİ AKLISELİM OLMAYA DAVET EDİYORUM

Herkesi aklıselim olmaya davet eden Çelik şöyle devam etti: ‘’Çünkü bahse konu olan sektör otomotiv sektörü ülkenin bu konuda elde ettiği başarılar son derece önemli. Onun için herkesi hukuka uymaya hem işvereni hem işçiyi o çerçevede hak arama sorunun tarafların oturup çözmesi gerekiyor. Birlikte bir sorun yaşadılarsa birlikte oturup bir an önce bu meseleyi çözmeleri gerekiyor. Onun için direk olarak bir toplu sözleşme süreci olsa benim daha ileri şeyler söyleme imkanım var ama ortada öyle bir süreç yok. Onun için herkes hukuk çerçevesi içinde kalırsa kimse bundan zarar görmemiş olur. Herkesi bu çizgiye davet ediyorum.’’