Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, GAZPROM ile BOTAŞ arasındaki fiyatlarda anlaşma sağlanamadığı, Rusya’dan alınan yüzde 10,25’lik indirim için imzaların atılmadığı yönündeki iddialara ilişkin olarak, "Bu indirim alınmıştır. İmzalar arkadan gelir, bir problem yok." dedi.

Bakan Taner Yıldız, 14. Uluslararası Petrol ve Gaz Konferansı (TUROGE)’na katıldı. Konferansın ardından Yıldız basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir basın mensubunun, "TANAP’ta BOTAŞ boru hatlarının kullanılmayacak olmasının sebebi nedir?" sorusuna Bakan Yıldız, BOTAŞ’ın her geçen gün boru hatlarının daha yüksek kapasiteyle çalıştığını belirterek, şunları kaydetti:

"Bizim artık bunun güvenliğini daha da yüksek düzeyde tutmamız lazım. BOTAŞ’ın şehirlere ilettiği ilçelere ilettiği doğalgaz miktarı her geçen gün daha da artıyor. Biz hem ülke çeşitlendirmesi hem güzergah çeşitlendirmesi hem de bunlarla alakalı aynı ülkeden mümkün olsa 2 ayrı boru hattı ile beraber getirmeyi uygun görüyoruz. Bakın battı hattı ile alakalı bölge Türkiye Ekim ayında bir endişe yaşadı. Ukrayna krizi derinleşirse AB üyesi ülkelerle anlaşamıyor olsalardı Türkiye bundan etkilenecekti. Yani yüzde 10’lardan daha büyük oranlarda enerji kaynaklarının bulunduğu battı hattındaki bir aksama hemen telafi edilebilir bir aksama olmayacaktı. O yüzden biz mümkün olduğu kadar bunların güzergahlarını da arattırmak istiyoruz. BOTAŞ boru hatlarına ek olarak ayrı bir boru hattının olmasını ilerde bunlar daha fazla anlaşılacak Allah vermesin herhangi bir boru hattında kaynak güzergahındaki bir aksama bir günlük kesinti bile bize bunu elzem kılacak."

TANAP'ta toplam fiyatın Rus gazından daha pahalıya geldiği iddiaları için ise Yıldız, "Azerbaycan gazı kontrat itibariyle Rusya doğalgazından daha ucuz anlaşma yapılmıştır. Şah Deniz gazı Türkiye sınırlarına Rusya gazından daha uygun fiyattan girmektedir. Yeni bir proje olmasına rağmen bu gerçek değişmemiştir. Rusya gazından daha ucuzdur Azerbaycan doğalgazı." dedi.

"Dün medya da yer alan GAZPROM ile BOTAŞ arasındaki fiyatlarda anlaşma sağlanamadığı 10,25 oranındaki indirimin GAZPROM tarafından formüle edilip bir kısmının uygulanmak istendiği BOTAŞ’ın itiraz ettiği imzaların atılmadığı yönünde haberler çıktı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Yıldız, şu cevabı verdi:

"Konu son derece net. Biz basın mensuplarının haberlerine saygı duyuyoruz ama hareketlerimizi, politikalarımızı, stratejilerimizi gazete haberlerine göre belirlemiyoruz. Bu işin müzakeresini yürüten biziz, anlaşmasını sağlayan biziz ve Rusya Federasyonu ile aramızda olan güven şuanda en az yazı kadar önemlidir. Eğer ben açıklama yapmışsam, yüzde 10. 25’lik indirim sağlandı demişsem asıl kaynağından haber almış olacaksınız. Konu da böyledir. Aslı benim söylediğim gibidir, yüzde 10,25 indirim alınmıştır. Bu indirime sevinmeyenler olabilir. İndirim alınmasaydı daha iyi noktada olabiliriz. Ama ben indirim aldığımız için sevinenlerden birisiyim. Çünkü bunun karşılık geldiği rakam 1 milyar dolar civarındadır. Biz hem giderlerimizi azaltmak hem de gelirlerimizi artırmak üzere enerji politikası sergiliyoruz. Türkiye’de doğalgaz bulduk da biz bunu ucuza mı? satıyoruz. Biz yorumlarımızı vatandaşımızın ve sanayicimizin lehine kullanan bir hükümetiz. O yüzden elektrik fiyatlarında, sanayicimiz ve mesken sahibimiz Avrupa’nın yerine göre ilk 3 yerine göre ilk 5 ülkesinde ucuz olarak kullanmaktadır. Bizden daha uygun fiyata satan 3 ülke büyüme rakamları itibari ile büyüklük itibariyle Türkiye ile karşılaştırılamayacak olan ülkelerdir. O yüzden Türkiye, Rusya Federasyonuyla bir ilişki geliştirmiştir ve bu fiyatlara tabi ki yansıyacaktır. Ama bundan hoşlanmayanlar varsa da biz ona artık bir yorum yapamayacağız. Ama bu indirim alınmıştır. İmzalar arkadan gelir, bir problem yok."

Avrupa Birliği Enerji Komisyonu Başkanı Yardımcısı ile önceki akşam yemekli toplantıda bir araya geldiklerini belirten Yıldız, TANAP ile alakalı fevkalade güzel şeyler söylediklerini belirtti. Yıldız, şunları dile getirdi:

"Çünkü AB ve üyesi ülkelerin doğalgaz da ki arz güvenliğinin probleminin çözülmesi adına TANAP onlar için de önemli bir başlık. Kendilerinin de teklifi enerji başlığının açılmaması yerine geçmeyecek. Yüksek düzeyde enerji diyaloguna çağrıları oldu. Bugün itibari ile Türkiye bu başlatıyor. Tabi ki AB, Rusya ilen problemini çözerken veya çözmeye çalışırken Türkiye bunun ana unsuru olmayacak. Türkiye geliştirdiği proje ile Türk akımını AB için olan bir projedir. Türkiye öncelikle 4 tane gelecek boru hattından bir tanesini Türkiye kendi ihtiyaçlarını karşılamak üzere Batı hattının yerine geçebilecek riski minimize edecek, en aza indirecek bir yapıyı sergilemek için bulunmakta. Ondan sonrasıyla alakalı 3 tane doğalgaz boru hattının yani 63 milyar metreküpten 16 milyar metreküpü çıktığımız zaman geri kalan kısım AB’nin talebi ile alakalı olan bir kısımdır. Şimdi onlar talep etmezse Ruslar üretmeyecektir. AB’nin, AB üyesi ülkelere anlatamadığı cümleyi Türkiye olarak biz muhatap görmüyoruz. Yani AB ile Rusya arasında bir problem varsa biz çözüm olarak katkı koymaya çalışırız ama asıl çözecek olan biz değiliz. Türk akımı dikkatli incelendiğinde, TANAP’ın yerine geçebilecek bir proje değildir. Biz TANAP’ın ortaklık anlaşmasını yüzde 30’lar olmak kaydıyla geçen hafta imzaladık. TANAP bizim elimizde doğan, bizim elimizde büyüyen bir projedir."

İsrail’de yapılan seçimlerde Netanyahu’nun seçim zaferi öncesi yaptığı açıklamaların Türkiye-İsrail ilişkilerini ve enerji sektörünü nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine ise Yıldız, "Başbakanı İsrail ile alakalı yapılan seçimlerin öncelikle bölgemiz için bir barış gerekçesi olması lazım geldiğini vurgulamak isterim. Netanyahu siyaset tarihinde savaşlarla, insanlık dramlarıyla ve katliamlarla beraber anılacaktır. Oradaki oluşacak bir koalisyonun Orta Doğu’da ki barış sürecine doğru bir şekilde katkı koyması lazım geldiğini ümit etmek isterim. Açıkçası Netanyahu’nun davranışları bir kurumsal devlet anlayışı mıdır? yoksa o hükümete has mıdır? Bunu önümüzdeki günlerde hep beraber göreceğiz. Ama en önemlisi İsrail’in kendi iç dinamiklerinden daha ziyade bölge adına yapılacak politika değişikliğidir." ifadelerini kullandı.