Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türk Akımı Doğalgaz Boru Hattı için gerekli koordinatların geçen hafta Gazprom tarafından Türkiye'ye verildiğini ve gerekli ön izinler konusunda bu hafta bazı gelişmeler olabileceğini söyledi.

Yıldız, Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) üyelerini kabulü sonrasında basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Bakü seyahati sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapılan müzakereler konusunda bilgi veren Bakan Yıldız "Rusya Federasyonu ile görüşmede gerek nükleer güç santralleri ile alakalı konu, gerek Türk Akımı ile alakalı son gelişmeler değerlendirildi. Tabii Dışişleri Bakanlığımız olarak da koordinat beklediğimizi söylemiştik. Geçtiğimiz hafta içerisinde o koordinatlar Gazprom tarafından geldi. Bundan sonra fizibilite raporu ile alakalı ön izinlerin alınması gerekiyor. Bizim bu izinleri vermemiz sürecin devamı ile alakalı bir konudur. Bu hafta içerisinde bununla alakalı gelişmeler olabilir. Vereceğimiz izinler veya konuşacağımız tüm müzakere başlıkları tek boru hattı ile alakalı olacaktır. O gün orada Sayın Putin ile Sayın Cumhurbaşkanımızın konuştuğu başlık bu noktadadır.’’ diye konuştu.

SURİYE’DE BÖYE BİR PROJENİN GERÇEKLEŞEBİLECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM

Tel Abyad'daki yaşanan gelişmelerin PYD’nin bu bölgede Kürt petrolüne alternatif güzergah oluşturduğuna dair iddialara ilişkin ise Yıldız şunları kaydetti:

"Ben enerji sektörü ile ham petrol boru hattı ile alakalı düşünceler kısmında şunları söylemek isterim. Bu yeni bir şey değildir. Saddam Hüseyin zamanında dahi beş ayrı projeyle gerek Akdeniz'e gerekse Irak'ın ihracatı ile alakalı proje dizaynları yapılmıştır.Ama Kerkük-Yumurtalık ham petrol boru hattı henüz dolmadan, bununla alakalı kapasiteler karşılanmadan böyle bir proje ihtiyacının olacağını düşünmüyorum. Böyle bir projenin de gerçekleşebileceğini düşünmüyorum. Enerji boru hatlarının güzergahlarının istikrarın en fazla olduğu bölgelerden gider. Bu bir cazibe kuralıdır. O yüzden ben hale DEAŞ'ın, istikrarsızlığın en önemli noktalarından birisi olan Suriye'de böyle bir projenin gerçekleşebileceğini düşünmüyorum. Ama böyle bir düşüncenin olduğunu bugünden değil, çok öncelerden olduğunu tabii ki takip ediyoruz"