Erdoğan, Hacınınoğlu Regülatörü ve Hidroelektrik Santrali'nin açılışında yaptığı konuşmada, daha önce özel sektör eliyle başlatılan projelerin birer ikişer tamamlanmaya ve hizmet üretmeye başladığını söyledi. Türkiye'deki elektrik santrallerinin toplam kurulu gücünü yaklaşık 50 bin megavata çıkardıklarını, hidroelektrik santrallerinin kurulu gücünü 12 bin 200'den 16 bin 200 megavata ulaştırdıklarını belirten Erdoğan, daha önce neredeyse hiç olmayan rüzgardan elektrik üretiminin bin 360 megavat düzeyine geldiğini ifade etti. Aynı şekilde jeotermal kaynaklardan elde edilen enerjinin de 100 megavatı bulduğunu anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Görüldüğü gibi hiçbir alanda durmuyoruz. Çeşitlendirmeye devam ediyoruz. Petrol ve doğalgaz aramaları için 8 yılda 4.6 milyar dolar kaynak kullandık. Kömür rezervlerimizi 5 milyar ton artışla 12 milyar tona çıkardık. Enerji ve elektrik üretiminde ülkemizin özkaynaklarını harekete geçirme noktasında tarihi adımlar attık, atmaya da devam edeceğiz. Bu çabalarımız elbette boşa gitmedi, gitmiyor. 2002 yılında elektriği ithal eden bir ülke olarak devraldığımız bir Türkiye'yi talepteki yüzde 50'lik artışa rağmen kendi ihtiyacını karşıladığı gibi elektrik ihraç eden bir ülke haline getirdik. Şu anda iyi bir konumdayız. Fakat eğer yerimizde sayarsak daha sonra aleyhe dönebilir. Onun için artırmaya devam edeceğiz. Çünkü Türkiye, sanayi ve teknolojide her geçen gün güçleniyor ve bu gücü elde eden Türkiye'nin, elektrik enerjisine büyük bir ihtiyacı olacağı açıktır.'' -''ÖZEL SEKTÖRÜN ENERJİDEKİ PAYINI YÜZDE 52'YE ÇIKARDIK''- Özel sektörün enerjideki payını yüzde 34'den yüzde 52'ye çıkardıklarını belirten Erdoğan, ''Yani enerji alanındaki yatırımları devletin sırtına yüklemeden, büyük ölçüde özel sektörün gücünü ve dinamizmini devreye sokarak gerçekleştirdik. Böylece bu yıl 3 bin kilovatsaati aşacak olan kişi başına elektrik tüketimimizi güvenli bir şekilde karşılar hale getirdik'' dedi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Türkiye'nin geleceğini inşa ederken en temel altyapılardan biri olan enerjiyi ihmal edemeyiz. Her şeyi tüm planlama içinde bütün güvenlik tedbirleri içinde hayata geçirmenin gayreti içindeyiz ve biz geçmişte Türkiye'ye ödetilen bedelleri bu alanlarda çok iyi biliyoruz. Bundan dolayı sanayi üretiminde nerelerdeydik ama bugün sanayi ve teknoloji üretimimiz öyle bir noktaya geldi ki ihraç ürünlerine baktığımız zaman artık tarım ürünleriyle ayakta olan bir Türkiye yok. Sanayi ve teknoloji ürünleriyle çok güçlü bir Türkiye var. Otomotiv sektöründe 17 milyar dolarlık ihracatı olan, demir çelikte 15 milyar doları aşmış ihracatı olan ve yine öbür taraftan 15 milyar doları yakalamış, tekstilde, konfeksiyonda, hazır giyimde ihracat 23 milyar doları buluyor. Her ikisini birleştirdiğimiz zaman bir Türkiye var. Artık buradayız ve bunu artırarak devam ettirmek durumundayız.'' -''TÜRKİYE, AVRUPA'DA DERECE YAPAN BİR ÜLKE KONUMUNA GELDİ''- Türkiye'nin, beyaz eşyada ve aynı şekilde bilgisayarda, Avrupa'da derece yapan bir ülke konumuna geldiğini belirten Erdoğan, bunun artarak devam etmesinin, güçlü enerji kaynaklarına ihtiyacı da beraberinde getirdiğini söyledi. Türkiye'nin, Bakanlar Kurulu'nun paltoyla toplandığı günleri yaşadığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: ''Niye? Enerjisi yoktu, enerji bulamıyordu ve şu anda anamuhalefetin içinde olan birçok kişi de o zaman enerji bakanlığı yapıyordu. Bakanlar Kurulu, paltoyla toplanarak toplantısını gerçekleştiriyordu çünkü elektrik yoktu. Gazyağı, benzin karaborsada... Kuyruğa giriyorsun, 24 saat orada bekliyorsun. Bir depo doldurabilirsen öp başına koy. Her yeniliğe, her yatırıma, her girişime karşı çıkmak muhalefet değildir, muhalefet anlayışı bu olamaz. Enerji noktasında sadece yeni yatırımlarla yetinmeyeceğiz. Türkiye'yi bir enerji koridoru bir enerji terminali yapmak için çalışmalarımızı yoğun bir şekilde devam ettireceğiz.''