Geçtiğimiz hafta alınan tedbirlere ek olarak bugün Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından alınan kararları değerlendiren Dr. İncekara, "Öncelikle kredi kanallarının açık tutulmaya devam edileceği açıklandı. Bu karar, kaldığımız yerden üretime, yatırıma devam edeceğimizi gösteren bir mesajdır. İkinci olarak kur etkisiyle teminatı yetersiz kalan firmalardan ilave talep edilmeyecek. Bu da kurun etkisiyle herhangi bir zarara uğramış firmaları biraz daha sıkıntıdan kurtarmak adına yapıldı. Kur artışı nedeniyle ‘kredi kapama olmayacak’ maddesi de önemli.  'Kur artışı nedeniyle limit aşımı oluşan kredilerde limit aşımı dikkate alınmayacak ve kredi kapatma talebi yapılmayacak' kararı da bir başka önemli tedbir. Çünkü kur hala yüksek seviyede ama biz 7'lerin üzerini gördüğümüz için şu anda bir rahatlama söz konusu. Tabii biraz daha temkinli yaklaşmak lazım çünkü tekrar bir yaptırım kararı olması, dövizde yeni bir artışa neden olur. 'Ağustos 8 itibarıyla oluşan kredi gecikmeleri, karşılıksız çek ve protesto edilen senetler, Risk Merkezi’ne mücbir sebep koduyla bildirilebilecektir' tedbiri ise firmaların erişimlerine herhangi bir engel teşkil etmeyecek. Firmaların o riskle sıkıntıya düşme durumları engellenmiş olacak" diye konuştu.

"ALINAN TEDBİRLERİN SONUÇLARINI GÖRMEYE BAŞLADIK"

Geçen hafta açıklanan yeni ekonomi modelinde önemli kurallar olduğunu dile getiren Dr. Beyhan İncekara, "Hem para hem maliye politikasının beraber ve birbirini destekler şekilde hareket etmesi hem firmaları finansal açıdan hem de reel sektörü güçlendirmeye yönelik hareketler olacak. Bunun sonuçlarını bu hafta görüyoruz "dedi. Özellikle swap işlemlerinin sınırlanmasıyla Türk Lirası'ndan kaçışın engellenmesinin önemli bir karar olduğunun altını çizen Dr. İncekara, yaşanan sert düşüşün en önemli nedenlerinden birinin bu hamle olduğunu belirtti. 

 

"FAİZ KOZUMUZU KULLANMADIK"

Şu an için en gerekli tedbirlerin alındığını ifade eden Dr. İncekara, "Biz daha hiç faiz kozumuzu kullanmadık, onu saklıyoruz.  O da bir finansal araçtır. Tabii ki çok yüksek faizleri, yüksek enflasyona sebep olması açısından çok istemeyiz. Ama elimizde tuttuğumuz faiz gibi birkaç argümanımız daha var. O yüzden hepsini birden kullanmak yerine, biraz daha temkinli olmak gerek. Siyaset ve ekonomi maalesef birbirini çok fazla etkiliyor. O nedenle Amerika'dan bir atak gelmediği sürece çok sert yükselişler olmayacaktır. Ama gelme durumuna karşı firmaları ve reel sektörü güçlendirmek adına bu önlemleri alıyoruz" dedi.

"ÇÖZÜM, NİTELİKLİ İNSAN GÜCÜ YETİŞTİRMEK VE YERLİ ÜRETİM"

Kısa vadede alınan çözümlerin etkili olduğunu ancak uzun vadeli çözümlere ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Dr. İncekara, "Bizim en büyük sorunlarımızdan biri cari açık. İthalata baktığımızda hep yüksek teknoloji ürünleri görüyoruz. Biz bu ürünleri ithal etmeyip içerde üretebilirsek, hem üretimi hem istihdamı destekleyeceğiz. Tüm bunlar ancak nitelikli insan gücü yetiştirme ile olur. Uzun vadede önem vermemiz gereken en önemli noktalar, yerli üretim ve nitelikli insan gücü yetiştirme" şeklinde konuştu.