Süfyan Emiroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünya bor rezervinin yaklaşık yüzde 70'den fazlasının Türkiye'de bulunduğunu, bunun Türkiye için bir şans olduğunu ifade etti. Dünyada bor madeninin kullanım alanının her geçen gün arttığını kaydeden Emiroğlu, ''Bu kullanım alanının artması borun stratejik bir maden olduğunu gösterir. Zaten bizim de amacımız daha yüksek alanlarda bor madeninin kullanılmasını sağlamak ve bunun için çalışıyoruz'' diye konuştu. Bor madeninin önümüzdeki 21. yüzyılda dünyanın vazgeçilemez ham madde kaynağı olacağını belirten Emiroğlu, şöyle konuştu: ''Borun günümüzün en önemli ham maddesi olan kara altın ve petrolün yerini alacağını ve 21. yüzyılın beyaz altını olacağını düşünüyoruz. Onun için bor madeni Türkiye için stratejik bir üründür. Bor her şeyin başında bir katkı ürünüdür. Hemen hemen her alanda kullanılıyor.'' Bor madenini Türkiye teknolojisinin yoğun bir şekilde kullanmaya gayret etmesini tavsiye eden Emiroğlu, ''Günümüzde bor, fiberglas, tıp uygulamaları ve eczacılık maddeleri, nükleer reaktörlerde koruyucu olarak kullanılıyor, suni gübre yapımı, fotoğrafçılık, cam ve emaye gibi geleneksel kullanım endüstrilerinin de başlıca temel ham maddelerini oluşturuyor'' dedi. Emiroğlu, dünyada yaşanan teknolojik gelişmelerin ve insanların artan yaşam standartlarının bor madenine olan ihtiyacın giderek artacağını ortaya koyduğunu belirtti. -''Hidrojen enerji kaynağı olursa bor vazgeçilmezimiz olur-'' Süfyan Emiroğlu, gelecekte enerji kaynağının hidrojen olması halinde hidrojenin elde edilmesinde kullanılan bor elementinin öneminin de giderek artacağını kaydetti. Emiroğlu, bunun önemli bor rezervine sahip Türkiye'nin bu değerli madeni işleyebildiği takdirde dünyanın en zengin ülkesi olması anlamına geleceği görüşünü dile getirdi. Emiroğlu, ''Teknolojimiz bor madenlerimizi işleyebilecek düzeye gelinceye kadar elde tutma zorunluluğu ülkemiz aydınları ve bilim adamlarının hem fikir oldukları bir konudur. Çünkü bor madenleri, 200 sanayi dalında kullanılması ve yılda en az 300 milyon dolar ihracat geliri sağlaması sebebiyle Türkiye için bir güç unsurudur'' diye konuştu. Enstitüsü olarak bor projelerine ağırlık verdiklerini ve bu çerçevede projeleri desteklediklerini ifade eden Emiroğlu, üniversite, kamu kurumları, özel sektör ve diğer kuruluşlarla projeler yaptıklarını anlattı. Bor madeninin sanayiye aktarılmasının önemine değinen Emiroğlu, sözlerini şöyle tamamladı: ''Borun Türkiye'deki yıllık ticaret hacmi 1.6 milyar dolar civarında. Türkiye yüzde 70'lik kapasitesinin tamamını kullansa, satmış olsa bile şu anki ticari hacmiyle söylenildiği ve e-maillerde dolaştığı kadar Türkiye için ciddi bir yekun tutmuyor. Ama ne zamanki bu madenin kullanım alanları artırılıp çok farklı alanlara yayıldığı zaman, işte o zaman bu ekonomi için iyi bir getiri olur, Türkiye için bir şans olur.''