Ordu Ticaret Borsası Başkanı Ziver Kahraman, dünya fındık sektörünün artık biçim değiştirdiğini, aktörlerin çeşitlendiğini belirterek, “Dünya fındık sektöründe küresel rekabet daha da belirginleşmeye ve hissedilmeye başlandı” dedi.
Dünya fındık üretim ve ihracatının Türkiye’nin elinde olmasına rağmen fındık aktörlerinin her geçen gün biçim değiştirdiğini, küresel rekabetin artık daha da hissedilir hale geldiğini belirten Ziver Kahraman, ABD, AB, Çin ve Pasifik ülkelerinin ticaret ilişkilerinin dikkatle takip edilmesi gerektiğini vurguladı.
"FINDIĞIN AKTÖRLERİ DEĞİŞTİ"
Ziver Kahraman, şöyle konuştu: “Fındık sektörü artık biçim değiştiriyor. Aktörler çeşitlendi ve küresel rekabet daha da belirginleşmeye ve hissedilmeye başlandı. Bu rekabetten koşulsuz olarak üstün çıkabilmemiz için daha çok çalışmak, katma değeri yüksek ürünler üretmek zorundayız. Dünyanın tamamında, artık, birbirine geçmiş ve ortaklıklara dayalı ilişkiler rağbet görmektedir. ABD ile AB ülkeleri arasında başlayan ticaret ve yatırım yakınlaşması, diğer yandan ABD’nin Asya Pasifik ülkeleri ile kurulan iş ilişkileri, AB’nin son 5 yılda 21 ülkeyle serbest ticaret anlaşması imzalaması, Çin’in Afrika’ya yönelmesi dikkatle takip edilmelidir. Gelişmekte olan ülkeler, küresel rekabette yok olmamak adına reformlara yönelmiştir. Bu süreci pas geçemeyiz, yok sayamayız. Ülke olarak topyekun, yatırım ve istihdamın önünü açacak reformlara yönelmek ve rekabette güçlenmek zorundayız.”
"TÜRK FINDIK SEKTÖRÜ KLASİK YÖNTEMLERİNİ DEĞİŞTİRMELİDİR"
Fındık sektörünün kendi kabuğuna sıkışıp kalmış, teamüllerle ayakta duran, ürüne katma değer kazandırmanın önemli olmadığı, Ar-Ge ve Ür-Ge ‘nin bir anlam taşımadığı sektör olarak görmemek gerektiğini dile getiren Kahraman, şöyle devam etti: “Artık, dünya çok küçüldü. Çin’e düşen bir yıldırımın etkisini Borsa İstanbul’da anında Bu zamana kadar klişe ve klasik yöntemlerle işi buraya kadar getirdik. Ancak değişen konjonktür ve küresel rekabet şartları, artık bundan sonrası için bu klişe ve klasik yöntemlerden vazgeçilmesini öğütlemektedir. Değişime ve sürecin dayattıklarına kayıtsız kalırsak şayet, değil büyümek, mevcut durumu dahi korumak mümkün olmayacaktır. Tüm bunlar için de, ülke gündeminin normalleşmesi, esas hedef olan ekonomiye kilitlenmesi, reel sektörü teşvik edecek, büyüme ve kalkınma hedeflerine dahil edecek yapısal önlemeler alınmalıdır. Bunun yanında üreticiyi ve çiftçiyi mutlak koruyacak, refah düzeyini tatminkar seviyede tesis edecek kalıcı önlemler de gündeme alınmalıdır.”
Türk fındık sektöründe ortak iş yapma kültürünün çok gelişmediğini, ortaklık ilişkileri hususunda sektörün geçmişinin başarısız örneklerle dolu olduğuna dikkat çeken Kahraman, “Ama bu demek değildir ki, tıpkı ‘karşılama oyunu’ gibi sürekli bireysel takılacağız. Hayır asla. Peki ne yapacağız? Katma değeri yüksek ve marka ürün elde edebilmek adına, bir kent olarak markalaşmak adına, birlik olmak, birlikte üretme yeteneği geliştirmek durumundayız” diye konuştu.