Eski SPK Başkanı Doğan Cansızlar, Bank Asya’ya el koyma operasyonunun hukuksuz olduğunu söyledi. 3 Şubat 2015’ten bu yana banka yönetiminin TMSF’de olduğuna dikkat çeken Cansızlar, “Banka, ilk üç ayda kâra geçmişti. Eğer eski yönetim tarafından malî zaaf olmuş olsaydı, o zaman 3 Şubat’ta 18. madde değil, doğrudan 71. madde uygulanırdı. Uygulanmadığına göre o gün bankanın malî durumu sağlıklıydı.” dedi.

Zaman’a konuşan Doğan Cansızlar, hukuk devletinde olmaması gereken uygulamaların Bank Asya için devreye girdiğine işaret etti. Cansızlar, “Bugüne kadar olan olaylar hukuk devleti açısından kabul edilebilir değil. Hukuk devletinde olmaması gereken uygulamalar ülkemizde uygulamaya konuluyor. Bir devletin kendi ulusal bankasını batırmak için zemin hazırlayacak bu tür girişimlere izin vermemesi gerekirdi.” şeklinde konuştu.

2001 krizinin maliyetlerini ödeyerek Türk bankacılık sektörünün belli bir seviyeye getirildiğini hatırlatan eski SPK Başkanı Cansızlar, bankacılık sisteminin devlet eliyle bir noktaya sürüklenmesine tepki gösterdi. Cansızlar, şunları söyledi: “Bugün yeni bir katılım bankasının (Ziraat’in katılım bankası) açılmasının hemen akabinde, özel bir katılım bankasının kapatılması, fona devredilmesi bana çok manidar geliyor. 3 Şubat’tan itibaren bankaya TMSF tarafından atanan yönetim söz konusuydu. Dolayısıyla o tarihten sonra bankanın mali yapısı bozulursa, bu bozulmadan sorumlu olacak yönetimin, TMSF’nin atadığı yeni yönetim olduğunu söylemiştim. 3 Şubat’ta bankanın devredilmesi sırasında mali durumda sıkıntısı yoktu. Birinci üç aylık dönemde banka kâra geçmişti. Dolayısıyla gelinen süreçte sorumlu TMSF tarafından yönetime atanmış yönetim kuruludur, eski yönetim değildir. Eğer eski yönetim tarafından mali zaaf olmuş olsaydı, o zaman 18. madde değil doğrudan 71. madde uygulanırdı. Uygulanmadığına göre bankanın mali durumu sağlıklıydı. 3 Şubat’tan bu yana bankanın mali yapısı bozuldu, o zaman söz konusu 71. maddeye göre fona devri gerçekleşti. Benim hukuki olarak gördüğüm budur.”

Bankaya el konulma gerekçesi olarak gösterilen 71. maddenin b fıkrasında belirtilen “mali sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike arz etmesi” sonucu doğmuşsa, bunun aylardır süren karalama kampanyası sonucunda oluştuğuna işaret eden Doğan Cansızlar, el koymanın faturasının ekonomi ve bankacılık sektörü açısından çok ağır olacağına dikkat çekti. Bankaya hukuksuz gerekçeyle el konulmasının ardından Türkiye’ye uluslararası finans çevrelerinde çok farklı gözle bakılacağına işaret eden Cansızlar, yabancı yatırımcıların da el koyma hadisesinin ardından Türkiye’ye gelmekte çok çekimser davranacağını dile getirdi.

EL KOYMA AKIL KÂRI DEĞİL

Bank Asya’nın maruz kaldığı hukuksuzluğun Türkiye’nin borçlanma maliyetini artıracağını söyleyen Eski SPK Başkanı Cansızlar, “Yabancı yatırımcılar açısından el koyma oldukça önemli bir hadise. Yurtdışındaki yabancı yatırımcı, daha önce yıpratma kampanyaları esnasında çekingendi. Yatırım yapmak isteyeceği zaman, Türkiye’ye sermayesini getirdiğinde neticede mal varlığının eksileceğini düşünebilir. Dolayısıyla getireceği kârı yüksek tutacak hem de vadeyi uzun tutacaktır. Türkiye’nin 220 milyar dolar dış finansmana ihtiyacı var. 400 milyar dolar uluslararası net pozisyon açığı olan, 400 milyar dolar dış borcu olan bir ülkeyiz. Böyle bir ortamda uluslararası yatırımcıya rahatsızlık vermek bana göre akıl kârı değil.” ifadelerini kullandı.