CHP’nin ekonomi ağırlıklı seçim beyannamesinin altında imzası bulunan isimlerden Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, Türkiye'de son 10 yılda sanayileşmenin gerilediğini, inşaat sektörünün ekonominin merkezine yerleştiğini söyledi. Adalet ve hukuk sisteminde çok ciddi sorunların olduğuna dikkat çeken Böke, Türkiye’nin ‘yarını öngörülemeyen ülke’ konumuna geldiğini vurguladı. Adalet ve hukuk sisteminin zedelendiği ortamda yatırımcının yatırım yapmaktan çekineceğini dile getiren Böke, “Bu kadar kötü giden, kötü bir ekonominin içinde boğulan ülkede yatırım olmasını beklemek gerçekçi olmaz. Çünkü yarına güven duyulmayan ülkede yatırım olmaz. Yatırımcının yatırım yapmasını beklemek gerçekçi olamaz.” ifadelerini kullandı. Böke, 2013 yılında Bakanlar Kurulu’nun aldığı kararların yüzde 60’ının imarla ilgili olduğunu kaydederek, “Çünkü Bakanlar Kurulu, Türkiye'nin üretmesi için değil, rant için iş yapan bir yönetim zihniyetiyle işine devam etmekte.” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, Ostim Sanayici ve İşadamları Derneği'nde (OSİAD) yaptığı konuşmada, ekonomiyi sanayicilerin ayakta tuttuğunu ifade etti. Böke, “Bu kadar kötü giden, kötü bir yönetimin içerisinde boğulan ülkede, ülkenin potansiyelini ortaya çıkartan ve müthiş bir gayret gösteren sanayiciler. Yani esasında Türkiye'nin kahramanları sizlersiniz. Türkiye'nin, ekonominin kahramanları sanayicilerimiz.” değerlendirmesinde bulundu. Hazırladıkları ekonomi programı hakkında bilgiler veren Böke, programın temel ayaklarından birinin adalet ve hukuk sisteminde reform öngören düzenlemeler olduğunu belirterek, “Adaletine ve hukukuna güvenilmeyen, sosyal adaleti bozulmuş, ülkedeki herkesin adeta boğulduğu bir sistemde iyi ekonomiden söz etmek de imkansız hale gelir.” diye konuştu.

“BAKANLAR KURULU KARARLARININ YÜZDE 60’I İMARLA İLGİLİ”
2000 yılından 2010 yılına kadar sanayinin üretimdeki payının yüzde 5 azaldığını kaydeden Böke, “Sanayisizleşen bir Türkiye'nin tekrar büyümesi, gerçekten istihdam yaratan büyüklükleri yakalaması ve yaşanabilir bir ülke olması için işte bu tablonun değişmesi gerektiğini düşünüyoruz." açıklamasında bulundu. Türkiye'deki üretim yapısının, gayrimenkulden rant elde etmeye dayanan bir yapıya dönüştüğünü anlatan Böke, “Türkiye'de sorunlu olan şey sanayici değil, bunu zorunlu kılan yönetim anlayışıdır.” ifadesini kullandı. Bakanlar Kurulu'nun, 2013 yılında verdiği kararların yüzde 60'ının, imarla ilgili olduğunu belirten Böke, “Bakanlar Kurulu’nun 2013 yılında aldığı 10 karardan 6’sı imarla ilgili. Çünkü Bakanlar Kurulu, Türkiye'nin üretmesi için değil, rant için iş yapan bir yönetim zihniyetiyle işine devam etmekte. Bu zihniyet değişmeli. Sanayicinin önünü açması gereken Bakanlar Kurulu'nun, kafayı imarla değil, esasında sanayicinin nasıl üretim yapacağıyla meşgul etmesi, sorunları dinlemesi ve çözüm üretmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.

“CUMHURBAŞKANI’NIN RUH HALİYLE BELİRLENEN DÖVİZ VE FAİZ ÇEMBERİ…”
Finansal istikrarın, üretim için önemini vurgulayan Böke sözlerini şöyle sürdürdü: “Yarınını göremeyen, döviz kurunun nereye gideceğini, Yiğit Bulut'un açıklamalarının ötesinde göremeyen Cumhurbaşkanının ruh haliyle belirlenen bir döviz ve faiz çemberinden sizi çıkartmak için mutlaka burada siyasi riski ortadan kaldıracak, gerçekten kurumlara özerklik verecek ve kendisine çok güvenerek, bunların denetimini de muhalefete teslim edecek bir hükümete ihtiyacımız var.”