Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili ve Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Başkanı Süleyman Kocasert, ihracatta bıçağın kemiğe dayanmak üzere olduğunu, önlerini görmekte zorlandıkları günlerden geçtiklerini söyledi. Kocasert, yaptığı yazılı açıklamada küresel ekonominin, sıcak gündem olan Draghi’nin tahvil alım programı ile daha kritik bir hal aldığını ifade ederek, “23 Ocak 2014’te 3,06 olan euro kuru, 23 Ocak 2015’te 2,63 düzeyine gelmiş durumda ve gerilemeye devam etmektedir. Bu basit gösterge bile ihracatçının nasıl bir zor durumda olduğunu özetliyor. Eurodaki gerileme ve paritedeki hızlı düşüş, doğrusunu söylemek gerekirse ihracatçıyı terletmeye başlamıştır. Açıkçası iş dünyası, nadiren böylesi net ifadelerle bir şeyler talep eder ama bıçağın kemiğe dayanmak üzere olduğunu söylemek için artık erken değil. Kur konusunda acilen bir şeyler yapılmalı.” dedi.

Türkiye’nin ihracatının neredeyse yarısının euro ile yapıldığını, otomotiv ve hazır giyim gibi önemli sektörlerde bu oranın çok daha üst düzeylerde olduğunu ifade eden Kocasert, “İhracat pazarlarımızı ve rekabet gücümüzü korumak adına başta Merkez Bankası'ndan olmak üzere yetkili kurumlardan proaktif adımlar bekliyoruz. Sepet kurun 2,5’in altına düşmesi risktir. Bu gibi durumlarda alınacak önlemlerdeki küçük bir gecikmenin telafisi çok uzun süreler alabilmektedir. Merkez Bankası, euro 2,90’ın üzerine çıktığında nasıl pozisyonunu güncelliyorsa 2,70’in altına gerilediğinde de acilen faiz indirimi ve döviz alım gibi politikalara daha kararlı bir şekilde yönelmelidir.” diye konuştu.

‘İHRACATTAKİ KAYIP 12 MİLYAR DOLAR OLUR’

Türkiye’nin 2014 yılında AB ülkelerine yaptığı ihracatın 67,6 milyar dolar, 2014 ortalama paritesinin 1,32-1,33 olduğu vurgulayan Kocasert, “Bu yaklaşık 51 milyar euroya karşılık geliyor. 2015’te euro bölgesine ihracatın değişmeyeceğini düşünerek paritenin ortalama 1,15 olacağını varsayarsak, AB’ye yapılan ihracatın dolar karşılığının 59 milyar dolar olacağını ve 8,5 milyar dolarlık bir ihracat kaybı ile karşı karşıya geleceğimizi öngörebiliriz. Daha dramatik bir şekilde eğer parite 1,1 düzeylerinde olursa ihracatın dolar karşılığı 56 milyar dolar olacak ve ihracat kaybı, istatistiksel olarak yaklaşık 12 milyar dolar olarak karşımıza gelecek. Açıkçası 2015’in küresel ekonomi açısından kolay bir yıl olmayacağı da düşünülürse Türkiye ihracatının sağlıklı gelişimi adına bu kayıpların katlanabilir ve telafi edilebilir olduğunu ifade etmek mümkün değil.” şeklinde konuştu.

Bu seviyelerdeki kurun, ihracatçıyı zor durumda bırakmanın ötesinde ithalatı da ucuz ve cazip hale getirdiği anlatan Kocasert, şunları kaydetti: “Bu da zaten yumuşak karnımız olan cari açığı olumsuz etkileyecektir. Önümüzü görmekte zorlandığımız günlerden geçiyoruz. Bu ortamda ihracatçılar olarak kur kaynaklı risklerimizi hedge etmek ve kur riskinden koruyucu finansal enstrümanları kullanmak zorundayız. Diğer taraftan dolar ile ticaret yapılan pazarlara yoğunlaşmak ve daha fazla ihracat gerçekleştirmenin yollarını aramalıyız.”