Et fiyatlarında yaşanan artış, pastırma ve sucuk fiyatlarını da yükseltti. Zamlardan en az tüketiciler kadar zarar gördüklerini belirten Korkmaz Sucukları Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Korkmaz, faiş fiyatlardan yakındı. Korkmaz, “Ete gelen zamlarla birlikte pastırma ve sucuk üretimimiz de düştü. Doğru politikalarla et 25, pastırma 40 ve sucuk 25 liraya geriletilmeli." dedi.

Kurban bayramı öncesi et fiyatlarındaki artış frenlenemiyor. Son aylarda yüzde 30’lara varan artışlarla kırmızı et, 40-50 liraya kadar yükseldi. Önlem olarak yapılan et ithalatı ise fiyatları düşürmeye yetmedi. Bu durum sucuk ve pastırma piyasasını da vurdu. Pastırmanın başkenti Kayseri’de Ramazan öncesi 60-75 lira arasında değişen pastırma fiyatları 70-90 liraya yükseldi. Sucuk fiyatları da 40-45 liradan, 50-65 liraya çıktı. Et zamlarının tüketiciler kadar kendilerini de etkilediğini belirten Korkmaz Sucukları Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Korkmaz, satışların düştüğünü anlattı. Bunun doğrudan üretime yansıdığını aktaran Korkmaz, “Vatandaşın alım gücüne bağlı olarak pastırma ve sucuk üretimi de yüzde 30 civarında düştü. Bizler de dengesiz fiyat artışlarından memnun değiliz.” ifadelerini kullandı.

‘FİYATLAR ARTINCA ÜRETİCİ KAZANIR’ DÜŞÜNCESİ YANLIŞ

‘Fiyatlar yükselince üretici daha fazla kazanır’ düşüncesinin yanlış olduğunu vurgulayan Korkmaz, “Et fiyatı yükseldikçe pastırma ve sucuğun maliyeti artar. Mesela ete 3 lira zam gelirse, fire vereceğinden dolayı pastırma ve sucuğa 4–5 lira zam gelir. Fiyatların anormal derecede artmasını besici de biz de istemeyiz.” diye konuştu.

ET 25, PASTIRMA 40, SUCUK 25 LİRA OLMALI

Normalde et fiyatının 25 lirayı geçmemesi gerektiğini kaydeden Korkmaz, sucuğun 25, pastırmanın da 40 lira civarına gerilemesi gerektiğini söyledi. Fiyatların ithalatla düşürülemeyeceğini vurgulayan Korkmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Besicilerin büyük küçük ayrımı yapılmadan daha fazla desteklenerek hayvan sayısının arttırılması gerekiyor. Ayrıca destek kesilen hayvana değil doğan hayvana verilmeli. Dişi hayvanların kesilmesi engellenmeli. Bunun karşılığında da et bollaşacak. Dışardan ithal olmayacak ve döviz ülkemizde kalacak. Yine ciğer, iç yağ, bağırsak ve kelle gibi sakatat bollaşacak. Deri ithalatı sona erecek. Temel gıdalardan süt, yoğurt, tereyağı ve peynir gibi hayvansal gıdalar artacak. Bütün bunların sonucunda da fiyatlar olması gereken yere kadar inecek. 1980’lerde Türkiye hayvan ihraç ederken bugün dünyanın en pahalı etini yiyen ülke haline geldi. Çok acı bir durum.”