Türkiye’nin 800 milyar dolarlık milli gelirinin 7,2’sini tarımsal milli gelir oluşturuyor. Dolarda son 8 ayda yaşanan yüzde 27’lik kur artışıyla birlikte tarımsal milli gelirin yıl sonunda 60 milyar dolardan 47 milyar dolara gerilemesi bekleniyor. Ülke genelinde kişi başına düşen milli gelir 8 bin 500 dolarken, tarım kesiminde kişi başına yaklaşık 2 bin 800 dolar gelir düşüyor. Tarım kesiminin yaklaşık yüzde 70’inin yıllık geliri 2 bin doların altında kalıyor. Dövizdeki artışla birlikte mazot, gübre, tohum gibi girdilerin fiyatı daha da artacak. Nüfusunun yüzde 21,3 ü tarım ile geçimini sağlayan ülkemizde çiftçiler daha da yoksullaşacak.

Uluslararası Para Fonu (IMF), 2014 yılının sonunda yaptığı açıklamada 2015 yılında Türkiye’de kişi başına düşen Milli Gelirin yüzde 4,7 artışla 10.518 Dolardan 11.018 dolara çıkacağı tahmininde bulunmuştu. Fakat bunlar belirlenirken döviz artışları gündemde bugünkü kadar yer almamıştı. 1 Ocak 2015 tarihinde 2,33 TL olan dolar kuru yüzde 27 artarak 2,97 TL oldu. Böylece 2015 yılı sonunda kişi başına 11 bin 18 dolar olması beklenen milli gelir, şimdiden 8 bin 500 dolar seviyesine kadar geriledi.

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, çiftçinin kırsaldan kopmasına neden olacak bu durumun gıda fiyatlarının daha da artmasına yol açacağını ve gıda krizini tetikleyebileceğini belirtiyor.
Türkiye’de döviz artışına bağlı yoksullaşmanın çiftçi açısından daha fazla olduğu görüşünü dile getiren Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, Türkiye’nin yaklaşık 800 milyar dolarlık bir milli geliri bulunduğunu, bunun yüzde 7,2’sinin tarımdan geldiğini kaydediyor.

Türkiye’nin tarımsal milli gelirinin 58-60 milyar dolar civarında olduğunu ifade eden Prof. Dr. Gülçubuk, kırsal kesimde yaşayanları bekleyen yoksullaşmaya şöyle işaret ediyor: “Bu gidişle 2015 yılı sonu itibarıyla bu rakam 46-47 milyar dolar arasına sıkışıp kalacak. TÜİK 2015-Mayıs ayı Hane Halkı İşgücü Anketi verilerine göre, nüfusun yüzde 21,3 ü yani 16,6 milyon nüfus tarım ile geçimini sağlamaktadır. Sorun da burada başlamaktadır. 16,6 milyon nüfus iyimser bir söylemle 47 milyar Doları paylaşacak ki, bu da tarımda kişi başına yaklaşık 2 bin 800 dolar gelir demektir. Yani, tarımda yoksulluk artıyor. Tarım nüfusu ne yazık ki ülke ortalamasının üçte birinden daha az milli gelire sahip ve yoksulluğu paylaşıyor. Tarım işletmelerinin yüzde 90’ının küçük işletme olduğu dikkate alınırsa tarım ile uğraşan nüfusun üçte ikisinden fazlasının yıllık milli geliri 2 bin doları bile bulmamaktadır.”

Dövizdeki artışla birlikte mazot, gübre, tohum gibi girdilerin fiyatının daha da artacağını ve bunun da tarım kesiminde daha fazla yoksullaşmaya yol açacağını vurgulayan Gülçubuk, gelinen noktada yoksullaşan çiftçilerin kırsalı boşaltacağını vurguluyor. Bu durumun tarımdan kopan nüfusu artıracağı ve fiyatların artışıyla beraber gıda krizini tetikleyeceği tespitini yapan Prof. Dr. Gülçubuk, Türkiye’nin dünyada tarımındaki yerinin de sorgulanır hale geleceğini dile getiriyor. Gülçubuk, şunları kaydediyor: “Bu verilerle Türkiye tarımda büyüklük açısından dünya yedincisi ve Avrupa Birliği (AB) birincisi olma iddiasını ne kadar devam ettirecek ve bunun çiftçiye getirisi yoksa neyi ifade edecek?”