Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, dolardaki kontrolsüz artışın, 2014 Aralık ayından bu yana reel kesimi 70 milyar liralık ilave bir yükün altına soktuğunu belirterek, sanayicilerin kur zararının frenlenmesi gerektiğini söyledi. Doların lira karşısındaki artışını değerlendiren Yorgancılar, belirsizlik sebebiyle yabancı spekülatörlerin Türkiye’den çıktığının anlaşıldığını ifade etti. Son günlerde doların dinmeyen ateşinin çok riskli bir noktaya ilerlediğini belirten Yorgancılar, bu riskin kırılganlıkları olan Türk ekonomisinde bütün dengeleri etkileyici boyutta olduğuna dikkat çekti.

Ender Yorgancılar, geçen yıl aralık ayı sonunda 2.32 lira olan dolar kurunun, 5 Mart 2015 itibariyle 2.60’ı görerek yüzde 12 oranında çok ciddi bir artış österdiğini kaydederek şunları söyledi: “EBSO Başkanı olarak, özellikle son birkaç yıldır kurlardan kaynaklı özel sektörün borçlarına dikkat çekmeye çalışmış, bu durumun sürdürülemez olduğunun altını çizmiştim. Bugün yüzde 12’lik artışın reel kesime yansıması, 2014 sonundaki 183 milyar dolarlık açık pozisyona, 51.3 milyar lira daha fazla borç anlamına gelmektedir. 5 Aralık-5 Mart itibariyle değerlendirdiğimizde, reel kesim 70 milyar lira borç yüküyle karşı karşıyadır. Artan dolar kuru, borcu arttırmasının dışında şirketlerin bilançolarına kur farkı zararı yazmasına ve vergi gelirlerinde azalmaya sebep verecektir. Bir diğer önemli nokta, şirketlerin bu öngörülemeyen borç yükünün ister istemez fiyatlara yansıyacak ve talep kısılmasına kadar gidilecek olmasıdır. Bu kadar hızlı artışlar, birçok açıdan dengelerin bozulması anlamına gelmektedir ki bu durum iyi analiz edilmelidir.”

Küresel rekabet ortamında rakiplerle eşit şartları talep ederken her geçen gün maliyetleri arttıran, talebi kısan etkenlerle reel kesim olarak başetmekte zorlandıklarını bildiren Yorgancılar, “Döviz kredisinin vadesi veya faiz ödemesi gelen sanayicilerin zararını kim üstlenecek? Olası artçı sarsıntıları nasıl göğüsleyeceğiz? Petrol fiyatlarındaki azalışı, kurlardaki artış nedeniyle ne yazık ki avantaja dahi çeviremiyoruz. Üreterek büyüme ve kalkınma hedefi olan ülkemizde, üretime vurulan her darbe geleceğimize de vurulmaktadır.” dedi.

'YATIRIMCILARIN ENDİŞELERİ GİDERİLMELİ'

ABD'de faiz arttırımına yaklaşılması, Rusya ve Azerbaycan’da yaşanan kur artışları gibi küresel gelişmeler yanında içeride ekonomiye ilişkin beklentilerin bozulması, faiz tartışmaları yanında seçim atmosferine girilmesinin Türkiye'yi dünyadan negatif ayrıştırdığını söyleyen Ender Yorgancılar, reel sektör ve buna bağlı olarak Türkiye ekonomisinin zor bir dönemece girdiğini vurguladı. “Bizler yatırım, üretim, istihdam, ihracat penceresinden, ekonominin kırılganlığının azaltılması perspektifinden gündeme gelmesini istiyoruz.” diyen Yorgancılar, fikir ayrılıklarının, Merkez Bankası tartışmalarının olduğu bir gündemin ekonomiye verdiği zararın dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Yorgancılar, “1994, 2001 ve 2008, 2009 yıllarında yaşadığımız gibi zorlu bir dönem yaşamak istemiyoruz. Ekonomisi yaklaşık her yedi yılda bir krize giren bir ülkede ekonomi yönetimiyle, iktidarı ve muhalefetiyle siyasetçiler çok dikkatli davranmalı ve konuşmalıdır. Piyasaların ateşini arttıracak değil, söndürecek adımların bir an evvel atılması, söylemlerin bu yönde yapılması dünden daha önemli bir hale gelmiştir. Gerek reel sektörün endişeleri gerekse de yabancı yatırımcıların tereddütleri giderilmelidir. Aksi halde arzu etmediğimiz sonuçlarla yüz yüze gelebiliriz.” diye konuştu.