Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, darbe girişimin ekonomiye olumsuz bir yansımasının olmayacağını belirterek, Almanya ve Fransa örneğini de vererek OHAL kararının yargılanmaması gerektiğini ifade etti.
Ege Bölgesi Sanayi Odası Temmuz ayı meclis toplantısında gündem 15 Temmuz darbe girişimi ve ekonomik yansımalarına Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen ve 15 Temmuz şehitlerine saygı duruşu ile başlayan mecliste, ardından İstiklal Marşı okundu. Meclisin açılış konuşmasını yapan EBSO Meclis Başkanı Salih Esen, darbeyi lanetlerken, siyasileri de şapkayı önlerine koyup düşünmeleri gerektiğini hatırlattı.
“15 Temmuz akşamı Kızılay olmasaydı..”
Meclisin bu ay ki konuğu Ege Bölge Kan Merkezi Müdürü Gökay Gök de 15 Temmuz gecesi İstanbul ve Ankara’ya havayolu tehlikesinden dolayı karayolu ile kan gönderdiklerini anlattı. Gök, “Kan bağışının önemini son olarak 15 Temmuz akşamı yaşayarak hepimiz gördük. Eğer o gün 2 saat içinde binlerce kan hazır olmasaydı, binlerce insan şehit olacaktı. Her ilden her yerden kan temin ettiğimiz için kimse kan kaybından dolayı yaşam kaybı yaşamadı” dedi.
İzmirlilere kan bağışı çağrısı
İzmir’e kan bağış karnesinde yetersiz olduğunu ve kan ihtiyacının her kes için mecburi olduğunu hatırlatan Gök, “İzmir kendi ilinin kan ihtiyacını karşılamıyor. Geçen sen İzmir’de 50 bin kişi kan aradı. Bulduğu kan ne kadar güvenli? İzmir’e 190 bin ünite kan gerekiyor. Biz geçen sene 125 bin ünite kan toplayabildik. Yaklaşık 15 bin ünite çevre illerden geldi. Demek ki geçen sene İzmir’de 50 bin kişi sokaklarda kan aradı. Bunu siz destekçilerimizin kan bağışlarıyla aşacağız. Bu ülkede temel sorun kan bulmak değil, doğru anı bulmaktır. Önemli olan düzenli ve bilinçli bir şekilde kan vermektir” diye konuştu.
“Biz olduk, bir olduk ve artık böyle olacağız”
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da yapılan darbe girişimini sert sözlerle lanetleyerek, hukuk çerçevesinde darbecilerin en ağır cezayı almaları gerektiğini dile getirdi.
İlk defa siyasilerin darbeye karşı birlik olduğuna ve bu birlikteliğin bozulmaması gerektiğine işaret eden Yorgancılar, “Konu ülke olunca, siyaseti bir kenara bırakıp ülke meseleleri ön plana çıkmaktadır. Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır sözünün tam da gereği budur. Unutmayalım ki, demokrasi, partiler üstü bir kavramdır ve ülkemizin bekası, milli iradenin temelidir. Ortak değerimiz olan Türk bayrağının gücü etrafında birleşmek, yaralarımızı saracak ve bizleri daha da güçlendirecektir. Biz olduk ,bir olduk ve artık böyle olacağız. Normalleşme sürecine katkı koyup, ülkemizi hedeflerine ulaştıracağız. Güçlü demokrasi, hukukun üstünlüğü ve güçlü Türkiye için el ele vermeye mecburuz. Bu demokrasi sınavının ilk ayağını bir olarak verdik. Ancak bundan sonra atacağımız adımlar çok daha önemli. Atatürk’ün mirasına sahip çıkmak hepimizin ortak sorumluluğudur” şeklinde konuştu.
“OHAL’i yargılamamak gerekiyor”
Hükümet tarafından alınan 3 aylık olağanüstü hal kararının millete, ekonomiye karşı değil sadece ülkenin güvenliği için alındığının altını çizen Başkan Yorgancılar, “Olağanüstü hali yargılamamak gerekiyor. Ülkenin güvenliğinin sağlanması için alınan bir karardır. OHAL kararı kişi hak ve özgürlüklerine, ekonomiye, ithalata, ihracata etki yapacak bir karar değildir. Fransa terör saldırılarında 3 ay aldı. 3 ay daha uzattı. Almanya Münih’teki saldırı sonrası OHAL kararı aldı. Ülkeler bu durumlarda olağanüstü hal kararı alıyorsa bizim sorunumuz terör değildi, ülkemizin geleceğiydi. Hepimiz bu durumu anlatmak durumundayız. Ümit ediyoruz ki, OHAL’in amacı doğrultusunda devlet yapılanması bu örgütten temizlenir ve tüm terör yapıları çökertilir. Son bir hafta içinde yapılanlar bu iradenin gösterildiği yönündedir” ifadelerini kullandı.
“Erdoğan’dan başkası darbe girişimini önleyemezdi”
Türkiye’nin çok güçlü bir devlet ve ekonomi yapısına sahip olduğunu kaydeden Yorgancılar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şimdi yeni bir hikaye yazmanın ve yeniden ayağa kalkmanın tam zamanıdır. Tekrar ve ısrarla altını çizmek isterim: darbe girişimi de teyit etmiştir ki, başta eğitim olmak üzere ülkemizin geleceğine ilişkin altyapı oluşturacak reformları ve adımları bir an evvel atmak ve gerçek Türkiye algısını yeniden oluşturmak zorundayız. Demokrasinin olmadığı yerde, huzurun güvenin, ekonominin, millet olma bilincinin olmayacağı unutulmamalıdır.”
EBSO Meclis Üyesi Nedim Anbar da söz alarak, hükümeti birçok kere eleştirdiğini hatırlatarak, “Şu gerçeği söylemem gerekiyor ki, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan başkası bu darbe girişimini önleyemezdi” dedi.