Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin finansal başarısı, dünyaca ünlü kredi derecelendirme kuruluşu Fitch tarafından tescillendi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin mali başarısına dünyaca ünlü derecelendirme kuruluşu Fitch duyarsız kalmadı. 2014 yılında sonra uygulanan güçlü finans politikası üzerinde duran Fitch Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni derecelendirmeye aldı. Fitch Ratings, yabancı para cinsinden uzun vadeli kredi notunu ‘BB+’, yabancı para cinsinden kısa vadeli kredi notunu ‘B’, yerel para cinsinden uzun vadeli notunu yatırım yapılabilir seviye olan BBB-, yerel para cinsinden kısa vadeli notunu ‘F3’, Ulusal Uzun Vadeli Not olarak ise ‘AA+(tur)’ olarak belirledi. Görünüm ise ’durağan’ oldu.
Tüm dünyanın yakından takip ettiği Fitch’in yerel para cinsinden uzun vadeli notunu yatırım yapılabilir seviye olan BBB- olarak belirleyerek, dünya çapındaki yatırımcılara, güçlü mali yapısı ile Antalya’nın yatırım yapılabilir bir şehir olduğunu duyurdu. Bu derecelendirme, Büyükşehir Belediyesi’nin Boğaçayı, Konyaaltı Sahil Projesi, Tünektepe, Kruvaziyer Liman, Kepezaltı-Santral gibi dev vizyon projelerine yatırım yapmak isteyen yabancı sermayeye referans olacak. Yabancı yatırımcıların Antalya’ya olan ilgisi daha da artacak.
Rekabetçi ortam maliyet düşürücü önlemler
Fitch’in yaptığı değerlendirmede yeni büyükşehir kanununa atıfta bulunularak yeni kanunla bütçe performansının artmasına dikkat çekildi. 2014 yılında seçilen Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve yönetim ekibinin, özellikle rekabetçi ihale ortamı oluşturup, daha düşük fiyatlı mal ve hizmet alımları yaparak maliyet düşürücü önlemler uyguladığına dikkat çeken Fitch, şu değerlendirmeyi yaptı: “Seçim yılı olmasına ve 6360 Sayılı kanunla birlikte Türkiye’deki diğer Büyükşehir Belediyelerine (İstanbul ve İzmit dışında) benzer olarak Antalya’nın yeni sınırlarının sonucunda ek altyapı yatırımı sorumlulukları olmasına rağmen yeni yönetimin uyguladığı maliyet azaltıcı önlemler, faaliyet giderlerinin 2015 yılında bir önceki yıla nazaran yüzde 12.6 oranında azalmasını sağlamıştır. 6360 Sayılı kanun Antalya’nın vergi gelir payını arttırmıştır. Bunun sonucu olarak; 2015 yılında faaliyet giderlerinin yüzde 12.6 oranındaki azaltılmasının desteğiyle, Antalya yüzde 37.9 oranında oldukça güçlü faaliyet karı (4 Yılın ortalaması yüzde 7), bir önceki yıla nazaran nominal olarak yüzde 33 seviyesinde faaliyet geliri açıklamıştır.”
Güçlü bütçe performansı
Fitch, değerlendirmeye temel olan en önemli ve ağırlıklı etkenin Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin güçlü bütçe performansı olduğunu kaydetti. Fitch, 6360 Sayılı Kanuna göre Antalya’nın ulusal ortalamanın yaklaşık yüzde 10 üzerinde olan refah seviyesi ve artan vergi gelirleri sebebiyle 2016-2018 yılları arasında faaliyet karının güçlü bir şekilde yüzde 30 seviyelerinde kalmasını beklediğini belirtti.
Akaydın döneminde zayıf faaliyet performansı
Fitch geçmiş yönetim döneminde yaşanan gider artışlarına da dikkat çekti. 2011-2014 yıllarındaki faaliyet giderlerinde yaşanan artışın zayıf faaliyet performansına neden olduğunu belirten Fitch, “Zayıf faaliyet performansına, geçmiş dönemlerden gelen dengesiz nakit akımının bir sonucu olan mal ve hizmet maliyetleri arttıran düşük ödeme performansı sebep olmuştur” tespitinde bulundu.
Öngörülerini açıkladı
Fitch Antalya ile ilgili şu öngörü ve değerlendirmelerde bulundu:
“Fitch, düzelmiş faaliyet karlılığının orta vadede, sürekli bir tabana oturacak şekilde Antalya’nın tüm risklerinin faaliyet gelirlerinin yüzde 100’nün altına indirilmesine yardımcı olacağını ön görmektedir. Fitch, Antalya’nın tüm yabancı para borç stoğunu azaltılarak finansal risklere açık (Hedge edilmemiş) yabancı para kredi risklerinin azaltılmasına olan bağlılığını sürdürmesini beklemektedir. 2016-2018 yıllarında borçların cari gelirlere oranının ortalama yüzde 50’nin altında olmasını beklemekteyiz. 2015 yılında, şehrin borçlarının cari gelirlerine oranının 2011 yılında oldukça yüksek olan yüzde 131 oranından yüzde 45.3 seviyelerine gerilemiştir. Türkiye’deki diğer Büyükşehir Belediyelerinde olduğu gibi Antalya’nın borçlarının tamamı sermaye yoğun altyapı yatırımları ile ilintilidir. 2009 yılında Antalya, 11 kilometre uzunluğundaki hafif raylı sistem inşaatının finansmanı için uluslararası piyasalardan yurt içi piyasa koşullarına nazaran dahi iyi şartlarda yerel ve yabancı para cinsinden borçlanmıştır.”
2014’ten sonra pozitif fonlama dengesi oluştu
Antalya’nın yabancı para cinsinden olan borçlarının kreditörleri, Avrupa Yatırım Bankası (EIB), Instituto de Credito Oficial (ICO), Fransız Kalkınma Ajansı (ADF) gibi çok uluslu ajanslardan oluştuğunu kaydeden Fitch, “Şehrin, yerel para birimi borçlanmaları için çeşitli özel ve devlet bankaları ile çalışma imkanı bulunmaktadır. Antalya, 2014 yılından beri pozitif fonlama dengesi oluşturmuştur” görüşünü paylaştı.
Başkan Türel’e övgü
Fitch, Antalya’nın 2014 yılından sonra ekonomi yönetiminde güçlü gelişim yaşadığını belirterek, “2014 yılındaki yerel seçimlerden sonra, yeni seçilen Başkan, ekonomi yönetiminde değişikliklere gitmiştir. Faaliyet gelirlerine nazaran faaliyet giderlerindeki artış hızının daha düşük olmasına rağmen harcama disiplini tarafından desteklenen ve 2011 yılında beri ilk kez oluşan bütçe fazlası ile iyileştirilmiş finans yönetimi kanıtlanmıştır. Ağırlıklı olarak 6360 Sayılı Kanun uygulamalarından ve seçim döneminden etkilenen sermaye giderleri bütçe gerçekleşmesi yüzde 87 olmuştur. Bu oran, Büyükşehir Belediyeleri ortalamasının üzerindedir, ancak yönetim 2015 yılında yeni borçlanma yapmayarak genel bütçe fazlası açıklamıştır. Yönetim, Türkiye’deki Büyükşehir Belediyelerince tahmin edilebilir nakit akımdan istifade ederek, repo anlaşmaları ile operasyonel gelirlerin yüzde 1.2’sine tekabül eden ek finansal gelirler oluşturmuştur. 2015 yılında toplam harcama bütçesi gerçekleşmesinin yüzde 102.1 oranında olmasına karşın gelir bütçesindeki gerçekleşme yüzde 128.2 olmuştur. Yönetim, organize endüstriyel bağlar kurarak ve G20 ve EXPO 2016 gibi prestijli uluslararası organizasyonlar düzenleyerek, şehrin yerel ekonomi yapısını çeşitlendirme eğilimindedir” değerlendirmesini yaptı.
Değerlendirmede “Fitch, değerlendirmesinin sonunda, faaliyet giderlerinin bütçelenenden fazla olmaması ile oluşan güçlü bütçe yönetiminin devamı ve yabancı para cinsi kredilerin toplam kredilerin yüzde 50 sinin altında olması ve toplam borcun cari gelirlerin yüzde 50’sinin altında olması ile sürdürülebilir genel risk azalışı, ulusal ve uzun vadeli kredi dereceleri için olumlu olacaktır” denildi.