İngiliz gazetesi Financial Times’ta bugün, “Dövizdeki artış nedeniyle karşıtları Erdoğan’ın ‘kibri’ni suçluyor” başlıklı Türkiye’yle ilgili bir yazı öne çıktı.

BBC Türkçe Servisi’nin haberine göre, yazıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın güç temerküzü yönünde hareket ettiği aktarıldı.

Türk lirası karşısında doların düşmeye devam ettiği zamanlarda, Erdoğan’ın suçun kimde olduğu konusundaki tavrının net olduğu belirtilen yazıda, cumhurbaşkanının bu haftasonu Gaziantep’te yaptığı konuşma hatırlatdı. Uzman ve analistlerin bu yıl dolar karşısında liranın yüzde 10 değer kaybetmesinde Erdoğan’ın rolü olduğunu düşündüğü aktarıldı.

"200 MİLYAR DOLAR DIŞ FİNANSMAN GEREKİYOR"

Yazıda, Princeton Üniversitesi İleri Çalışmalar Enstitüsü'nden ekonomist Dani Rodrik’in, "Erdoğan'ın gücü arttıkça, kibri de arttı. Şu anda etrafında ekonomide ne olup bittiğiyle ilgili gerçeği konuşabilecek ve Erdoğan'ın ekonomi teorisinin işe yaramadığını ileri sürebilecek çok az kişi kaldı." sözlerine yer verildi.

Erdoğan'ın sorgulanan ekonomik teorileri üzerinde durulan yazıda, cumhurbaşkanının standart ekonomi anlayışının aksine, yüksek faizin enflasyona sebep olduğu yönünde ısrarcı olduğu belirtildi.

Çoğu yatırımcının Türkiye ekonomisini kırılgan gördüğü aktarılan yazıda, geçen ay 7,55 olan enflasyonun, Merkez Bankası'nın hedeflediği yüzde 5'i geçtiği, Türk ekonomisinde büyümenin 10 yıl önce yüzde 9'lardayken, bugün yüzde 3'lere gerilediği hatırlatıldı.

Yazıda, “Kısmen petrol fiyatlarındaki düşüşe bağlı olarak ülkenin cari hesap açığı küçüldü. Ancak cari hesap açığı gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 5 üzerinde seyrediyor ve nispeten kısa vadeli yatırımlar tarafından finanse ediliyor.” denildi.

Artan şirket ve banka döviz borçları birlikte ele alındığında, Türkiye'nin yıllık en az 200 milyar dolar dış finansmana ihtiyacı olduğu görüldüğü aktarılan yazıda bu rakamın da Merkez Bankası'nın yabancı rezervlerini 38 milyar dolara indirdiği belirtildi.

Gelişmeleri değerlendiren Rodrik'in, "Türkiye dış yükümlülükleri ve Merkez Bankası üzerindeki faizi artırmama baskısı nedeniyle, rezerv eksikliğiyle sıkışmış durumda. Türkiye'nin büyümesi her zaman önemli derece kısa vadeli yatırım girişine bağlıydı... Tüm bu siyasi atışmalar da durumu kötüleştiriyor, Türkiye'nin yabancı yatırımı çekmesini zorlaştırıyor". ifadeleri yer aldı.