Dünya Gazetesi ile Kahramanmaraş Lider İşadamları Derneği (KALİDA) işbirliği ile düzenlenen 'Ekonomik Kriz ve Çıkış Yolları' konferansı Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası'nda gerçekleştirildi. Konferansın açış konuşmasını yapan KALİDA Yönetim Kurulu Üyesi Durmuş Karcıoğlu, krizle ilgili her ülkenin her kurumun farklı yorumlar ve sonuçlar çıkardığını belirterek, “Kimileri iyimser olurken kimileri ise krizi içinden çıkılmaz bir durum olarak değerlendiriyor. Sanayiciler ve üreticiler olarak bu kritik süreçte çok daha dikkatli olmamız gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Erçel, konferansta, Türkiye'de krizin otomotiv, mensucat ve konut sektöründe ağır hissedildiğini, dünyada krizin yaklaşık 1.5 yıldır hep birlikte yaşandığını, bunun hem piyasa kaynaklı hem de hükümet kaynaklı olarak görüldüğünü belirtti. "Hükümet kaynaklı diyoruz çünkü makro ekonomik dengesizlikleri dikkate almadılar. Örneğin ABD'de ve Avrupa'da 15 senedir bu dengesizlikler devam edip geldi. Cari açıkları çok büyüktü. Bunları Asya finanse etti. Bunun böyle gitmeyeceği belliydi. Bütün sistem bozuldu" diyen Erçel, 40 yıldır bürokrasinin içinde bulunduğunu ve görmediği kriz kalmadığını ifade etti. Erçel, özellikle 1978 krizinin şimdikinden çok daha zor bir kriz olduğunu, krizden kurtulmanın temelinde iki temel noktanın bulunduğunu dile getirerek, şöyle konuştu: "Böyle krizlerden kurtulmak için güvenilir lider lazım. İkinci olarak böyle krizlerde mutlak suretle güven tesis edeceksiniz. Örneğin 1978 yılından sonra Turgut Özal'ın bir lider olarak çıkışı var. Zaten o toparladı. 1994 krizinde bizim liderliğimizden ziyade IMF ile bir çıkış yolu aramamız bize yetti. 2001 krizi de çok farklı. Bir sürü olay bir araya geldi. Ben Merkez Bankasındaydım istifa ettim. Kemal Derviş geldi, Devlet Bakanı oldu. O da liderlik yaptı. Güven sağladı herkes güveniyordu. Dolayısıyla güven ve liderlik son derece önemli. İki noktayı ortaya koymadığınız sürece krizden çıkmanıza imkan yok. Bizim her zaman söylediğimiz bir şey var. Nasıl din günahsız olmazsa kapitalist sistem de krizsiz olmaz. Krizler ileride de olacak. Önceki krizlerde talepler canavar gibiydi. Hem iç hem dış talep vardı. Ama üretimi yapamadık, üretim durmaya başladı. Ama şimdi resesyonda malınızı pazarlayamıyorsunuz. Böylesi bir sorunla karşı karşıyayız." "40-50 milyar dolarlık giriş Türkiye'yi rahatlatır" Bu aralar Türkiye'nin siyasi veya ekonomik güveni sarsıcı hareketler yapmaması gerektiğine dikkati çeken Erçel, yapılan araştırmalarda krizin en kötümser haliyle 2010 yılı sonuna kadar devam edebileceğini öne sürdü. Konferansta katılımcıların sorularını da yanıtlayan Erçel, Arap sermayesinin Türkiye'ye yatırımları ile ilgili bir soru üzerine, şunları kaydetti: "Tahminim hükümetle bu konuda çalışma yapıyor. Ama bu noktada kritik bir olay arz etti. O da özel bir televizyonun satışı için gelen 375 milyon dolarlık bir para. Hikayeyi biliyorsunuz. Bu olayı ürküttü. Ama 40-50 milyar dolarlık giriş Türkiye'yi de rahatlatır diye düşünüyorum."