Sermaye Piyasaları’nın çeyrek asırlık tecrübesiyle köklü yatırım kuruluşu olan Gedik Yatırım sürdürülebilir, şeffaf ve yenilikçi hizmet anlayışıyla Borsa İstanbul Pay Piyasası’nda 140,3milyar TL işlem hacmi ve yüzde 6,87 pazar payı ile 2015 yılını banka kökenli olmayan yatırım kuruluşları arasında birinci sırada tamamladı.
Yenilikçi yatırım enstrümanlarıyla, sermaye piyasalarında yaşanan değişime öncülük eden Gedik Yatırım, 25’inci yılına özel düzenlediği kampanyalar ve yeni ürünler ile 2016’da da müşteri ihtiyaçları doğrultusunda pazarlama ve teknolojiyi birleştirerek hizmet vermeye devam ediyor.
Çeyrek asırlık tecrübesiyle Sermaye Piyasalarının en köklü kurumlarından olan Gedik Yatırım, 25’inci yılına özel olarak hazırlanan, piyasalardaki risk ve fırsatların detaylı olarak incelendiği 2016 ilk çeyrek strateji raporunu yatırımcılarla paylaştı. Piyasa verilerinin aktarıldığı raporda, makro verilerin para politikalarında yaşanan gelişmelere rağmen istenen seviyelere ulaşmadığına dikkat çekilerek negatif faizlere rağmen düşük seyreden büyüme oranları ve yüksek sayıdaki borçlu oranının risk oluşturan unsurlar arasında olduğu vurgulandı.
Gedik Yatırım Genel Müdürü Metin Ayışık, ’’Gedik Yatırım önemli yılında. 25. yıl dönümümüzü kutluyoruz. Misyonumuz yatırım denilince ilk akla gelen yatırım kuruluşu olmak. 2015 yılında pazar paylarında önemli gelişmeler yaşadık. Banka dışı kurumlar arasında hisse senedi, vadeli işlemlerde ve Forex işlemlerde 2. sırada tamamladık. 28 tane şubede hizmet veriyoruz. Bu sene 35’e çıkaracağız. Bu yıl Gedik Kurumsalı hizmete soktuk. Bunun gibi önümüzdeki dönemde yeni yatırım ve gelişimlerimiz olacak’’ diye konuştu.
’’YENİLENMENİN FAYDASINI GÖRDÜK’’
Gedik Yatırım Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Can Pamir yenilenme ilgili şu bilgileri verdi: ’’ 2014 yılında ciddi yenilenmeden geçtik. Bunun içinde yeni hizmetlerimiz Gedik Pravite, Gedik Unıversal vardı. Bunun dışında logomuzu, görsellerimiz ve kurumsal kimliğimizi yenileyerek yatırımcılarımıza karşısına çıktık. Bunun içinde dijital hesaplarımız, internet sitemiz, sosyal medya hesaplarımız ve buna bağlı kanalarımızın hepsini yeniledik. Çok büyük faydasını gördük. Hemen hemen her alandaki pazar paylarımız ciddi anlamda yükseldi. BIST’deki hisse senedi pazar payımız 6.8’e yükselmiş durumda, New York’da artış söz konusu, FX’i bütün kurumlar arasında 2. sırada tamamladık. Yaklaşık 8.3’lük pazar payına ulaştık. Karımız 2014 senesi içinde 10 milyon lira iken, 2015 yılında 19 milyon liraya kadar yükseldi. Bu yenilenmenin meyvelerini toplamaya başladık’’.
ÜCRETSİZ YATIRIM DANIŞMANLIĞI
Yeni hizmet olan Gedik Kurumsal değinen Can Pamir, ’’ 2016 bizim 25. yılımız. Yeniliklerimize devam ediyoruz. Ücretsiz yatırım danışmanlığı kampanyasını yatırımcılarımıza sunuyoruz. Ciddi bir ilgi ile karşılaştık. Kampanyamız 3 aydır hizmet veriyor. Bunu ek olarak Gedik Kurumsal adında yeni hizmetimizi oluşturduk. O bölümün tüm ekibi oluşturuldu. Hizmetlerimize ve yeniliklerimiz bu şekilde devam ediyoruz’’ dedi.
YATIRIM SEFERBERLİĞİ ANADOLUYA TAŞINACAK
Sermaye piyasalarına çok güvendiklerini dile getiren Pamir, ’’Sermaye piyasalarının Türkiye’nin büyümesinde ciddi katkı sağlayacağını biliyoruz. Sermaye piyasalarında yaptığımız öncülüğe devam ediyoruz. Kolokasyon projesini Gedik Yatırım gerçekleştirdi. Gedik Pravite ve Gedik Kurumsal gibi sektörde ilk olan bit takım hizmetlere imza atmaya devam ediyor. Bu sene içinde Paramı ne yapayım? eğitim seferberliğini başlattık. İlk İstanbul’da gerçekleştirdik. Ciddi talep gördü. İkincisini geçen hafta Bursa’da gerçekleştirdik. İnsanların yatırım anlamında bilgilenmeye ve eğitilmeye ihtiyaçları var. Finansal okur-yazarlığa katkı sağlandıkça, sermaye piyasalarına olan ilgi ve güvenin artacağına düşünüyoruz. Bundan sonraki hedefimizde bu eğitimleri Anadolu’ya taşımak’’ diye konuştu.
Kısaca piyasaları değerlendiren Gedik Yatırım Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan, ’’2016’ya piyasalar karamsar tablo ile girdi. Bunun nedeni Aralık ayında FED’in faiz artışı ardından 2016 yılı içinde de faiz artışına seri şekilde devam edeceği beklentisiydi. Bu beklenti başta gelişmekte olan piyasalar olmak üzere neredeyse tüm dünyada yıla kötü bir başlangıç yapılmasına neden olmuştu. Ardından FED’in geri adım atması, Avrupa Merkez Bankası’nın genişleme programını daha da büyütmesi bu karamsar tablonun dağılmasına neden oldu. FED’in faizleri daha yavaş arttıracağı beklentisi tekrar gelişmekte olan ülkelere sermaye girişini hızlandırdı. Bu süreçte gelişmiş Merkez Bankaları riskin ortadan kalkması, nominal anlamda faizlerin yüksel olduğu ülkelere ekstra girişler getirdi. Türkiye’nin Şubat’ın ortalarında başlayan bu süreçte pozitif etkilendiğini gördük. Tekrar ülkeye para girişi oldu. Bu girişle birlikte Türkiye’de hem faizlerde bir miktar çekilme olduğunu gördük. Buna paralel borsada yılın zirvelerinin görüldüğünü gördük. Kurlarda bir miktar geri çekilme gördük. TL’nin değer kazandığını gördük. Önemli olan bu ne kadar devam eder? Şuan baktığımızda Merkez Bankaları risk unsuru hala yok. O nedenle piyasalar bu açıdan biraz daha rahat. Geldiğimiz noktaya baktığımızda, piyasalar tarafından fiyatlamaya baktığımızda belli doygunluk seviyesine ulaşıldığını gösteriyor. Aslında bu şu demek, uzun vadede gelişmiş bankaların riski olmaması piyasalarda rahatlama ve pozitif seyirin devamını getiriyor. Fiyatlara baktığımızda getiri potansiyellerin azalması düzeltme olasılığını getiriyor. Bu nedenle önce düzeltme sürecinin yaşanacağını piyasalarda bekliyoruz. Ardında yukarıya yönelik pozitif trendin, beklendik sürpriz gelişme olmazsa yılın geri kalanı yukarı yönlü trendin korunabileceğini düşünüyoruz’’dedi.