Birçok sanayi kuruluşunun hammadde ithalatını düzenleyen Ürün Güvenliği Denetimi Tebliği, yeni haliyle uygulamaya girdi. Yeni tebliğde, 17 Şubat 2015 tarihinde yayımlanan tebliğden sonra yaşanan yığılmaların önüne geçilmesini sağlayacak, çevre ve geri dönüşümde uluslararası standartları hayata geçirecek konular yer alıyor. Petkim Genel Müdürü Sadettin Korkut, plastik başta olmak üzere birçok sektörün önünü açacak tebliğin son halini alması için sektördeki kuruluşlarla birlikte ilgili bakanlıklar nezdinde yoğun çaba gösterdiklerini söyledi. Korkut, “Çocuklarımızın oyuncak ve giysilerinden sağlık ekipmanlarına, gıda ambalajlarından ev içerisinde kullanılan eşyalara kadar hayatımızın her alanında kullanılan ürünlerin hammaddesinin menşei ve orijinal olması çok önemli.” dedi.

Türkiye’de birçok sanayi kuruluşunun hammadde ithalatını düzenleyen Ürün Güvenliği Denetimi Tebliği (2015/29), yeni haliyle Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tebliği değerlendiren Genel Müdür Korkut, atık ürünlerin ithalat yoluyla Türkiye’de sanayiciye yeniden hammadde olarak gelmesini düzenlediğini anlattı: “Üretime girmemesi gereken ya da sadece belli alanlarda kullanılabilecek hammaddeleri belirliyor. Bu tebliğle adeta nihai bir ürünün, hammaddeden itibaren takibi ve kontrolü yapılmış oluyor. Tebliğ, Türkiye’de geri dönüşümün gelişmesi açısından önemli. Plastik sektöründe orijinal hammadde kullanımını teşvik ederken olumsuz imajının giderilmesine katkı sağlayacak. Daha da önemlisi ise sanayiciler arasında hammadde maliyetleri açısından oluşan haksız rekabeti azaltacak.”

Geçen şubat ayında yayımlanan Ürün Güvenliği Denetimi Tebliği ile ithalattaki suistimaller ve üreticiler arasında yaşanan haksız rekabetin önlenmesinin hedeflendiğini vurgulayan Korkut, uygulamada tebliğdeki bazı belirsizlikler sebebiyle gümrüklerde yığılmanın ortaya çıktığını dile getirdi. Bu süreçte faal rol alarak sanayici ve sektör kuruluşlarıyla birlikte çözüme yönelik çalışmalar yaptıklarını belirterek, “Bugün yayımlanan tebliğle birlikte ithal edilen hammaddenin fatura, üretici belgesi ve analiz sertifikasının gümrük idaresine verilmesi ile ithalata izin verilecek. Çevresel kontroller, ilgili bakanlık tarafından aylık olarak daha sonra gerçekleştirilecek.” bilgisini verdi.

‘HURDA PLASTİK İTHALATI RİSKİ VAR’

Türkiye’ye 2005 yılına kadar hurda plastik ithalatı yasak olmasına rağmen o tarihten bugüne, Kontrole Tâbi Ürünler listesine alındığını vurgulayan Korkut, 10 yıldır 3901-3914 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP) numaralı ürünlerin, gümrüklerde orijinal ürün olarak sadece beyan edilerek ve başka belge aranmaksızın serbestçe ithalatının yapılabildiğini kaydetti. Bu ithalatın geri kazanılmış granül ve çapak plastik malzemeler için de geçerli olduğunu, bu durumun ise suistimallere ve çevre problemlerine sebep olduğunu vurgulayarak, “Bu durum, dünyanın ikinci büyük polimer ithalatçısı olan ülkemiz için orijinal ürün ithalatı yanında, aynı GTİP numarası ile hurda plastik ithalatı riskini de ortaya çıkarıyordu. Petkim olarak yasal ortamlar da dahil olmak üzere her platformda, bu değişikliğin suistimallere açık olduğunu savunduk. Hurda ve ikincil ürünlerin, orijinal adı altında gümrüklerden sadece beyan ile kolayca geçebildiğine dikkat çektik. Danıştay 10. Dairesi, bu endişelerimizi haklı bularak uygulamanın insan ve çevre sağlığına olumsuz etkileri olacağına ve haksız rekabete neden olduğuna karar verdi. Bu karardan sonra Ekonomi Bakanlığımız, 17.02.2015 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan tebliğle Avrupa Birliği veya Türkiye’de akredite bir kuruluştan alınacak raporların asılları ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan alınacak kapsam dışı Ek-7 belgesinin gümrük idarelerine verilmesini zorunlu kıldı fakat uygulamada önemli sıkıntılar yarattı. Etkin katkı yaptığımız girişimler sonucu ikinci kez revize edilerek bugünkü haline gelen tebliğle hem suistimallerin önüne geçilmesi sağlanacak hem de yaşanan yığılma sorunu ortadan kaldırılacak. Sonuçta sanayicilerimiz ve ülke ekonomimiz kazanacak. Sürece katkısı olan herkese teşekkür ediyoruz.” diye konuştu.