D-8 Ticaret ve Sanayi Odaları (D-8 TSO) Genel Kurulu ve D-8 TSO İş Forumu, dönem başkanı Hisarcıklıoğlu'nun ev sahipliğinde Antalya'daki Turizm Merkezi Belek'te gerçekleştirildi. Toplantılara Türkiye, İran Pakistan, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Mısır, Nijerya'dan olmak üzere 40'ı yabancı iş dünyasından 100 temsilci katıldı.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, burada yaptığı konuşmada, Antalya'ya bu yıl 14 milyon yabancı turist beklediklerini belirterek, kentin tarımda da önde geldiğini söyledi.

D-8'in, dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'ın vizyonu kapsamında 1997'de kurulduğunu hatırlatan Hisarcıklıoğlu, "Çatışma, ihtilaf yerine barış, karşı karşıya gelmek yerine diyalog, istismar yerine iş birliği, çifte standart yerine adalet, ayrımcılık yerine eşitlik, baskı yerine demokrasi ilkeleriyle kurulmuştur." diye konuştu.

D-8 üye ülkeler olarak benzersiz coğrafi konuma sahip olduklarını belirten Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin sınırlarının üç kıtaya yayıldığını vurguladı.

Türkiye'nin doğal kaynakları, genç ve dinamik nüfusu olduğuna değinen Hisarcıklıoğlu, bunun dünya nüfusunun yedide birine karşılık geldiğini anlattı.

- 14 milyar dolardan 100 milyar dolara

Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:

"1997'de D-8 kurulduğunda ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmi 14 milyar dolardı. Bugün 100 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu güzel ama yeterli değil. Kişi başı ortalama gelir bin 800'dü geçmişte, bugün ise 4 bin 500 doların üzerine çıkmış durumda. Toplamda 1,1 milyar nüfusumuz var, ekonomik büyüklük 3,7 trilyon dolar. D-8 ülkeleri, görünür bir ekonomik başarıya ulaşmıştır. Ancak ülkelerimizin sahip olduğu kaynakları dünüşürsek bu rakamların yeterli olmadığını görüyoruz."

Ticaretten tarıma, sanayiden turizme, enerjiye kadar birçok alanda iş ilişkileri olduğuna değinen Hisarcıklıoğlu, ancak potansiyelin tam olarak kullanılmadığını aktardı.

- "1 milyar insanın refahı ekonominin gücüne bağlıdır"

"Daha fazla ticaret yapmamız gerekiyor, çünkü ticaret barışı destekler güçlendirir. Ticaret yapanlar savaştan konuşmazlar. AB buna en önemli örnektir. İki büyük dünya savaşı ve çeşitli savaşlardan sonra bir ticaret ve ekonomi birliği kurdular Avrupa'da. Avrupa kıtasında savaşlar sona erdi." diyen Hisarcıklıoğlu, dünyada en az gelişmiş 48 ülkeden yarısının İslam ülkesi olduğunu söyledi.

Dünyada 44 bölgede savaş ve çatışma olduğunu da hatırlatan Hisarcıklıoğlu, "Bunların 35’i İslam ülkesi. Hepimiz bu konuda üzülmeliyiz. Çünkü bu tabloyu değiştirme sorumluluğumuz var. Bunu da yapabilmek için öncelikle kendi aramızda ticareti ve vize işlemlerini kolaylaştırmalıyız." ifadesini kullandı.

Hükümetler bu alanlarda gerekli adımları atarsa D-8 üye ülkeleri arsındaki ticaretin beş kat artacağını bildiren Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:

"Şu anda, bu ticaret hacmi 100 milyar dolar. D-8 ülkelerinde yaşayan 1 milyardan fazla insanın refahı ekonominin gücüne bağlıdır. Bu sebepten hükümetlerin sorumluluklarına ek olarak bizim de önemli yükümlülüğümüz var. Sorunları hükümetlere götürmekle yetinmemeli çözüm önerilerinde de bulunmalıyız. Eğer güçlü çalışmalar yapıp, somut projeler götürebilirsek hükümete kesinlikle gerekli olan adımları atacaklardır. Forumda, D-8 ticaret ve sanayi odaları tüzüğünü, genel kurulda onaylayarak revize edebildik. D-8'in 2015'ten bu yana gündeminde olan bir konuydu. D-8 ticaret ve sanayi odasının faaliyetlerinin kurumsal çerçeveye kavuşmuş olması önemli. D-8 üye ülkeleri arasında ekonomik işbirliğini daha da geliştirmeyi amaçlayan çalışmayı da tamamladık."

Hisarcıklıoğlu, toplantıda ilk kez 8 ülkenin tamamının katıldığını hatırlatarak, çıkacak sonuç bildirgesini yarın gerçekleştirecek foruma sunacaklarını söyledi.

- Ticaret, ülkelerin kendi para pirimi kullanılacak

D-8 Ekonomik İşbirliği Örgütü Genel Sekreteri Büyükelçi Dato'Ku Jaafar da D-8 iş dünyası üyeleri arasında ekonomik işbirliğinin ilerletildiğini anlattı.

Alınan kararları, somut projelere dönüştürmek gerektiğini vurgulayan Jaafar, ticarette karlı yatırımlar aramak gerektiğini söyledi.

D-8'in ekonomik güç ve santral olacağını belirten Jaafar, şunları kaydetti:

"Sabiha Gökçen Havaalanı ile bir anlaşma yaptık. D-8'in belirlediği ilk havaalanı olacak. Bununla, hem insanlar hem de iş dünyası arasındaki temasları, turizmi artırmak, ticareti kolaylaştırmak istiyoruz. D-8'in havaalanı kuruluşu yoluyla temaslarını kolaylaştırmak istiyoruz. Orada D-8 üyeleri için özel bölüm olacak ve seyahatlerde geçişleri çok kolay olacak. D-8 ödeme kartı projemiz var. Amacımız, üye ülkelerin kendi para birimlerini kullanarak ticaret yapmaları. Bu sayede başka para birimlerinin hakimiyetini ödemelerde azaltacağız. Yeni finansal sistemin başlangıcı olacak ve kendi para birimlerimiz kullanarak ödemelerimizi yapabileceğiz."