Kimi zaman tek rayın üzerinde, tek ayak düşmeden en uzun yürüyüşü gerçekleştirmeye çalıştık. Kimi zaman tren raylarının üzerine, bulduğumuzda demir para, bulamadığımızda gazoz şişesi kapağı koyarak, tren olanca ağırlığıyla üzerinden geçtiğinde kiminki en yassı olmuş diye, bunun heyecanını yaşadık. Tren geçerken makinistlere selam vermek de en büyük gurur kaynaklarımızdan biriydi. Hepimiz bir ip gibi sıra sıra dizilir ve hiç kıpırdamadan asker selamı çakardık makinist amcalara. Onlar da lokomotifin sirenlerini çalarak cevap verirdi selamlarımıza. Bizim mahallenin yanından geçer dedik ya tren yolları. Çocukluk anılarımız çoktur. Fazla uzatmaya gerek yok. Bir de TCDD'nin ne anlama geldiğini merak ederdik. Çünkü, lokomotif üzerindeki o koca koca harfler çok dikkat çekiciydi. TCDD'nin ne olduğuna dair çocukça tahminler yürütürdük. Hiçbirimizde Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları manasına geldiğini bilmezdik. Her birimiz bir tahmin yapardık. Sonra, biraz büyüdük TCDD'nin gerçek manasını öğrendik. Bu sefer de, niye sonunda “Y” harfi yok demeye başladık. Çünkü, o zaman ki, bilgilerimizle TCDD'deki “demiryolları” birleşik kelimesinin “Demir Yolları” şeklinde iki ayrı kelime olduğunu sanıyorduk. Sizin anlayacağınız, TCDD harfleri çocukluğumuzda bizi epeyce düşündürdü. Bizim mahallenin çocukları, şu an bilcümle “Mütefekkir, Filozof İnsanlar” isek, bunda TCDD'nin büyük payı var. Tabi bu işin şakası. Şaka bir yana, çocukluk anılarımı niye yazdım şimdi buraya? Yazımın teması “Hızlı Tren” üzerine olunca, önce demiryollarının çocukluğumdaki anlamı ve anıları gözümün önüne geldi. Trenleri ve mahallemizin arasından giden uzun uzun o katarları çok severdik çok. Çocukça severdik çocukça. Kısmet işte, çocukluk anılarımla dolu olan demiryolları benim ilk çalışma alanım da oldu. Memuriyet görevine 1987 yılında TCDD Genel Müdürlüğünde başladım. Bu Kurumda beş yıl çalıştıktan sonra başka bir Kuruma nakloldum. Ancak her zaman Demiryolcu olarak kaldım. İnsan TCDD'den ayrılsa da gönül bağlarını koparamıyor. TCDD'de çalışanlar, hepsi de “demiryolcu ailesinin birer fertleridir.” Biz de demiryolcu ailesinin bir ferdiyiz hâlen. Demiryolları camiasının bir ferdi olarak geçen gün bir kez daha gururlandım. Hızlı tren ile yolculuk yaptım. Ankara'dan Eskişehir'e, Eskişehir'den Ankara'ya yolculuk gerçekleştirdim. Beklediğimden daha hızlı ve daha konforlu buldum hızlı treni. Yolculuğumuzun kaçıncı dakikasıydı bilmem. Yanımdaki arkadaşıma sordum. “Polatlı'yı geçtik mi?” O da “çoktan geçtik” deyince. “Ben görmedim bile” dedim. Ankara'dan hareket ettikten sonra yarım saatten biraz fazla sürede Polatlı'yı geçmiştik. Hayret etmiştim. Bu hayretim Eskişehir Garı'na indiğimizde daha da arttı. Saat 07.00'de hareket ettiğimiz Ankara'dan bir buçuk saat sonra Eskişehir'deydik. Kendi kendime şöyle dedim: “Ankara'dan Eskişehir'e, Eskişehir'den Ankara'ya olan otobüs seyahatlerimde, hatta Ankara'dan Afyon, İzmir cihetine olan seyahatlerimde, güzergâhın en sıkıcı bölümü Ankara-Sivrihisar, Sivrihisar-Ankara arasıdır. Çünkü, bu güzergah dümdüz ve yol sanki bitmek bilmez. Git git hep yollar aynı gibi. Bu nedenle o güzergahı hiç sevmem. Fakat, şimdi bu seyahatimde, bırak o güzergahı, sanki hiçbir güzergahı görmeden geldik. Tabir yerindeyse, “sanki uçtuk.” Evet, bu duygularım ve bu düşüncelerim içten gelen ve gönlümden kopan sevinç dalgalarıdır. Gerçekten de, Ülkemizde demiryollarında böyle hızlı ve böyle konforlu seyahati hayal bile edemezdik. Konfor dedim de, hızlı treni bu yönüyle de takdir ettim. Koltuklar arası geniş, uzat ayağını serbestçe. Vagonlar yepyeni ve tertemiz idi. Sıcaklı ve soğukluk ayarları da çok iyiydi. Ne üşüdük ne de terledik. Kısacası hızlı tren ile harika bir yolculuk gerçekleştirdik. Bu tren yolculuğunu Bize nasip eden Yüce Rabbime (cc) şükrettim. Sonra da bu hizmeti sunan Demiryollarının Genel Müdüründen en alt seviyedeki görevlisine kadar herkese teşekkür ettim. Tabi bu Proje bir Hükümet Projesidir. Bu nedenle Hızlı Tren Projesinde emeği bulunan Başbakanımızdan Bakanı'na kadar herkese ayrı bir teşekkür ve şükranlarımı sundum. Sağolsunlar. Hızlı Tren Projesinin yalnızca Ankara-Eskişehir-İstanbul arasında değil de, Ülkemizin genelinde yaygınlaşmasını diliyorum. Zaten bu hususta bir çok çalışmanın olduğunu duydum. Mesela Ankara-Konya, Ankara-Sivas gibi hızlı tren projelerinin hızlı bir şekilde ikmal edilmeye çalışıldığını duydum sevindim. Bu arada, geçen gün internette, “Kahramanmaraş-Gaziantep arasında yolcu seferleri gerçekleştirecek raybüs projesinin gerçekleşmek üzere olduğuna dair bir haber okudum.” Memleketim Kahramanmaraş adına sevindim. İnşallah, hızlı tren ve diğer normal trenler etkin, verimli, güvenilir ve konforlu bir şekilde Ülkemizin dört bir yanında hizmet verirler. Çünkü, tren ve hızlı trenler her yere yakışırlar. Durum bu. Vesselam.