KESK Genel Başkanı Lami Özgen, hükümetin zam teklifleri için “3. toplu sözleşme süreci kamu emekçileri açısından bir kez daha dağ fare doğurmadı.” ifadesini kullandı. Memur Sen'i de eleştiren Özgen, "Memur-Sen heyeti Başbakanlık'ta bir araya gelerek yani fiili toplu sözleşme masalarını oluşturarak kamu emekçilerinin haklarını peşkeş çektiler. Cuma namazını bahane ederek buradan kalkmak, hükümete peşkeş çekmektir." sözleriyle sendikaya ve hükümete tepkisini dile getirdi.

Lami Özgen, toplu sözleşme görüşmelerini değerlendirdi. İfade edilen tekliflerin her iki yıl da içinde ön görülen oranların Merkez Bankası’nın enflasyon oranlarının altında olduğunu kaydeden Özgen, “Memur-Sen tarafından hükümete peşkeş çekilmiştir. Bizim emeğimiz, çocuklarımızın geleceği üçüncü sefer peşkeş çekildi. Bakan’ın ifade ettiği hususlar bütün kazanımlar geçerlidir. Bu kazanımları hayata geçirmeyen bütün bakanlıklar aslında suç işlemişlerdir. 2014-2015 kazanımlarında bahsetmiş olduğu hususlar zaten bizim hak etmiş olduğumuz kazanımlarımızdır. Aynı zamanda hükümet tarafından yerine getirilmeyen haklardır. Yeni bir şey değildir, sadece manipülasyondur.” dedi.

Kamu işveren heyeti adına başkanlık yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, zam tekliflerini açıkladı. Bu esnada salonda gerginlik yaşandı. Kamu görevlileri sendikaları heyeti ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, yapılan teklife sıcak bakmadıklarını ve bu teklifin iyileştirilmesini istedi. Taraflar toplantıyı bitirdi. Yalçın, “Telefonlarımız açık olacak, hükümet kasayı açarsa, bizim telefonlarımız da bu anlamda açıktır. Hükümetin kasasını açmasını beklemek üzere buradan ayrılıyoruz.” ifadesini kullandı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda bir araya gelen taraflar, dördüncü toplantısında, kamu işveren heyeti zam tekliflerini sunduğu anda sendika genel başkanlarından tepki geldi. Sendika genel başkanlar,ı teklif sonrasında basın açıklamasında bulundu. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, teklife sıcak bakmadıklarını ve teklifin iyileştirilmesi gerektiğini savundu. Teklifin, 5 milyonu aşkın memur ve memur emeklisinin beklentisinin altında kaldığını söyleyen Kamu Görevlileri Heyeti Başkanı ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Teklifin bu boyutuyla değerlendirilmesinin doğru olmayacağını, oransal zammın vicdani bir noktaya çekilmesi, taban aylık ve refah payı ile ilgili teklifin revize edilerek gelinmesini bekliyoruz. Bizim açımızdan bu teklifin üzerinden konuşulması doğru değil.” şeklinde konuştu.

Yapılan teklifin pazarlığın başlangıç noktası olmaktan uzak olduğunu belirten Yalçın, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Memur-Sen’in teklifleriyle aradaki uçurumu kaldırması gereken kamu işveren heyetidir. Kamu işveren heyetine zaman ve fırsat vermiş durumdayız. Bu teklif masada oturmayı zorlaştırıyor. Bu teklife rağmen masada oturanların sendikacılık anlayışı herkesin de gördüğü gibi iflas etmiştir. Kamu-Sen ve KESK anlaşmışlar gibi masaya çakılmış kalmışlardır. Kamu işveren heyetiyle danışıklı dövüş suçlaması yapanların masadan kalkmaması kimin danışıklı dövüş yaptığını da kamuoyuna göstermiştir. Biz masayı değerli kılmanın, kasadan pay almanın derdindeyiz. Bunu anlamalarını bekliyoruz. Cuma namazı sonrası cumartesi-pazar günleri kamu işveren heyeti konuyu değerlendirebilir. Biz konfederasyonda olacağız. Telefonlarımız açık olacak, hükümet kasayı açarsa, bizim telefonlarımız da bu anlamda açıktır. Hükümetin kasasını açmasını beklemek üzere buradan ayrılıyoruz."

KAMU-SEN GENEL BAŞKANI KONCUK: BASIN ÖNÜNDE YAPILINCA YÜZDE 10+10 TEKLİF BEKLEDİK

Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, zam teklifi sonrasında basın açıklaması düzenledi. Basın huzurunda ilk defa böyle bir açıklama yapıldığına dikkat çeken Koncuk, “Biz de düşündük, acaba basının huzurunda düşük bir zam teklifi açıklayamaz. Herhalde yüksek bir teklifle, yüzde 10+10 gibi bir teklifle Bakan gelecek diye düşündük. Bakan basının önünde yapacağını yaptı. Ancak Faruk Çelik’in bizim söylediklerimizi dinlemekten korkmasını anlamakta zorlanıyorum. Faruk Çelik’e yakıştıramadım, bakanı bu anlamda kınıyorum.” dedi.

“Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ayakta konuşuyor. Niye ayakta konuşuyorsun? Sana yüzde 10+10 teklifi geldi de saygıdan mı ayağa kalkıyorsun? Burada bir film dönüyor biz ne olduğunu anlayamadık.” diyen Koncuk, konuşmasına şöyle devam etti: “Önümüzdeki günlerde göreceğiz. Yapılan teklif oranlarını insaf ölçülerinde görmek mümkün değildir. Geçen yıl 8,17 enflasyon ile enflasyon farkı altında bir zamla kapattılar. 2014-2015 yılının kayıplarımızın karşılanmasını istemiştik. Şimdi sorumsuz hükümet anlayışını kınıyorum. Böyle sorumsuz sendikal anlayışı da kınıyorum. Kendi ayıbını kaldırmak için hiçbir mücadele sergilemeyen adeta memurlarımızı masada satan, unutan bir konfederasyonu 2014-2015 yılları kayıplarını talep etmemesi esasında bütün kamu çalışanlarının düşünmeleri gereken bir durum. Bu rakamlar asla kabul edilemez.”

"ANLAŞILAN HÜKÜMET ERKEN SEÇİMDEN ENDİŞE DUYMUYOR, AMA DUYMALI"

Yapılan zam oranı teklifini eleştiren Koncuk, kendilerine şu ifadenin söylendiğini belirtti: “2014-2015 kayıplarınızın üzerine ey emekli ve memurlar buz gibi soğuk bir su için. Böyle bir anlayış olur mu? Bu kafayla erken seçime gitmenin tezgahını hazırlayan hükümetin herhalde 5 milyon emeklinin, memurun vereceği cevaptan endişe duymadığını düşünüyorum. Ama endişe duysunlar. Bu rakamlarla önümüze geldikleri sürece erken seçimden endişe duysunlar. Bu rakamların en az iki katına çıkartılması halinde üzerinde konuşulabilecek rakamlardır.”

"BİR KEZ DAHA DAĞ FARE DOĞURMADI"

KESK Genel Başkanı Lami Özgen, “3. toplu sözleşme süreci, kamu emekçileri açısından bir kez daha dağ fare doğurmadı.” değerlendirmesini yaptı. Burada ifade edilen tekliflerin her iki yıl da içinde ön görülen oranların Merkez Bankası’nın enflasyon oranlarının altında olduğunu kaydeden Özgen, “Memur-Sen tarafından hükümete peşkeş çekilmiştir. Bizim emeğimiz, çocuklarımızın geleceği üçüncü sefer peşkeş çekildi. Bakan’ın ifade ettiği hususlar bütün kazanımlar geçerlidir. Bu kazanımları hayata geçirmeyen bütün bakanlıklar aslında suç işlemişlerdir. 2014-2015 kazanımlarında bahsetmiş olduğu hususlar zaten bizim hak etmiş olduğumuz kazanımlarımızdır. Aynı zamanda hükümet tarafından yerine getirilmeyen haklardır. Yeni bir şey değildir, sadece manipülasyondur.” ifadelerini kullandı.

Emeklerinin karşılığını onurlu bir hizmet, onurlu bir yaşam için talep ettiklerini belirten Özgen, “Hiç kimsenin enflasyon oranı altında bize sunacağı zam sadakatına ihtiyacımız yoktur. Bakan ilk sefer tekliflerini sunup kaçıp gitti.” eleştirisinde bulundu.

"KAMU EMEKÇİLERİN HAKLARINI BAŞBAKANLIK'TA PEŞKEŞ ÇEKTİLER"

Özgen, Başbakanlık'ta yapılan toplantıyı hatırlatarak konuşmasına şöyle devam etti: “Memur-Sen heyeti Başbakanlık'ta bir araya gelerek yani fiili toplu sözleşme masalarını oluşturarak kamu emekçilerinin haklarını peşkeş çekip bu sonucu ortaya çıkardılar. Burası toplu sözleşme masası, burada her şey pazarlık usulü ile tartışılır ve buraya gelmelerini davet ediyoruz. Bizim tepkilerimiz karşısında bilinçli olarak Memur-Sen ve Bakanlık burayı terk etti ve buradan kaçmıştır.” diye konuştu.

"CUMA NAMAZINI BAHANE ETTİLER"

Memur-Sen'in planlarının olduğunu, yapılan teklif karşısında yapacakları bir şey olmadığını söyleyen Özgen, “Sadece cuma namazına sığınarak bu satış sürecinin üzerini kapatamazsınız. Cuma namazını bahane ederek buradan kalkmak, hükümete peşkeş çekmektir. Namaz üzerinden bir manipülasyon yapmak suretiyle kaldırmaktır. Bu da takiyeciliktir, ikiyüzlülüktür. Ayrıca sendikal hak mücadelesi ile bağdaşmayan bir tutumdur.” diyerek, söz konusu sendikaya tepkisini dile getirdi.