Kasım sonu itibarıyla kısa vadeli dış borç stoku, 2013 yıl sonuna göre yüzde 6,3 artışla 138,7 milyar dolar oldu. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 8,1 artarak 99,7 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 3,2 artarak 38,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, bankaların yurtdışından kullandıkları kısa vadeli krediler, 2013 yıl sonuna göre yüzde 14 artışla 50,5 milyar dolar, yurtdışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı yüzde 15,4 artışla 13,3 milyar dolar oldu. Banka mevduatı, 2013 yıl sonuna göre yüzde 11,1 azalışla 22,6 milyar dolar ve yurtdışı yerleşiklerin TL cinsinden mevduatları 2013 yıl sonuna göre yüzde 21 artarak 13,4 milyar dolar oldu. Diğer sektörler altında yer alan ithalat borçları, 2013 yıl sonuna göre yüzde 1 artışla 28,1 milyar dolar seviyesini gösterdi.

Borçlu bazında incelendiğinde tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu 2013 yıl sonuna göre yüzde 6,6 artarak 18,8 milyar dolar olurken, özel sektörün kısa vadeli dış borcu yüzde 6,7 artarak 119,5 milyar dolar oldu. Alacaklı bazında incelendiğinde, parasal kuruluşlara olan kısa vadeli borçlar yıl sonuna göre yüzde 5 artarak 88,3 milyar dolar, parasal olmayan kuruluşlara olan borçlar yüzde 2,9 artışla 46,3 milyar dolar düzeyinde kaldı. 2013 yılı sonunda 1,5 milyar dolar olan kısa vadeli tahvil ihraçları da 2014 Kasım sonu itibarıyla 4,2 milyar dolar oldu.

Kasım sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonu yüzde 52,1’i dolar, yüzde 31,3’ü Euro, yüzde 14,2’si TL ve yüzde 2,4’ü diğer döviz cinslerinden oluştu.

Kasım sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 173 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu stokun 24,8 milyar dolarlık kısmı, Türkiye’de yerleşik bankaların ve özel sektörün, yurtdışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluştu. Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stok içinde Kamu Sektörü’nün yüzde 13,9, Merkez Bankası’nın yüzde 0,8, özel sektörün ise yüzde 85,3 paya sahip olduğu gözlendi.