Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinde (KSÜ) düzenlenen 21. Yüzyılda Pamuk Çalıştayın da konuşan Tanrıverdi, sektörde yaşanan sıkıntılar, ithal pamuk ve çırçır işletmelerinin standartları hakkında bilgiler verdi.

2 gün 8 oturum şeklinde düzenlenen çalıştayın 2’inci oturumda, oturum başkanı olan Tanrıverdi, “İthal pamuk kolay bir iş değil. Bunun planlanması, bunun programlanması gerçekten ciddi bir emek istiyor. Tekstilcilerimiz Haziran ve Temmuz ayında işleyeceği ürünün pamuğunu şimdiden almak durumunda” dedi
“Bunun piyasa riskini, operasyon riskini satın alıyoruz” diyen Tanrıverdi şöyle konuştu: “ 

 Farklı departmanlar kurup personel çalıştırıyoruz. ABD ve Brezilya çiftçisini Türk çiftçisinden çok sevdiğimiz için bu işi yapmıyoruz. Mecbur olduğumuz için ithal pamuk alıyoruz.  En öncelikli olarak Dünyanın büyük firmalarına üretim yapıyoruz. Biz günü geldiği zaman 12 aylık satışlar yapıyoruz, 12 ay sonra teslim edeceğimiz ürünü şimdiden satıyoruz. 12 ay sonra satacağımız ipliğin pamuğunu alıp, depoya koymak ticari olarak mantıklı değil ekonomik olarak mümkün degil. Bu bize has bir özellik değil, dünyada hiçbir firmanın 12 ay sonra satacağı ipliğin pamuğunu alıp depoya koyma özelliği yok” 

SÖZLEŞME PROBLEMİ VAR

İthal pamuk alırken yapılan sözleşmelerin Türk pamuğunu alırken yapılmadığını ve bunun sektöre ciddi dezavantajının olduğunu belirten Tanrıverdi, “Türkiye’de bu sözleşmeleri yapamıyoruz. En büyük problemlerimizden birisi bu. Kısa vadeli işlemler yapabiliyoruz. Yakın zamanlı işlem yapmak zorunda kalıyoruz. Ödeme bacağından bakacak olursanız, ithal ettiğiniz pamuğun fabrikanızı getirmeden ödemeniz lazım. Başka türlü getiremiyorsunuz. Sistemimiz buna yeni izin vermeye başladı. Türk pamuğunu almak çok daha kolay. İzmir’e gidip, Diyarbakır’a gidip 5-10 bin ton pamuk alıp gelmek çok daha kolay bizim için. Bunu neden yapamıyoruz? Çırçırcı arkadaşlarımızın bunu bir sorması lazım kendilerine” ifadelerini kullandı

KONFERANS EKSİĞİMİZ VAR

Tanrıverdi son olarak şöyle konuştu: “Dünya’da pamuk ithal eden ülkelerin hepsinde pamuk ile ilgili düzenlenen konferanslar var. Ama benim çırçırcılar ile bir araya geldiğim ikinci toplantı bu. Birisi anti damping toplantısında karşı karşıyaydık, bir de bu konferans ta. Aslında bu diyalogu geliştirebilsek, iplikçinin ne istediğini öğrensek sorun kalmayacak. Çırçır işletmelerinin sahipleri ile iplikçilerin aynı masaya oturup, bu pamuk bizim pamuğumuz bundan sonra daha çok nasıl iş yapabiliriz noktasında konuşmamız lazım.

Bu sektörde 1 milyon kişi istihdam edildiği belirtiliyor. Bunun itici gücü pamuk. Ve biz pamuk ta dışa bağımlıyız. Bunun sebeplerini bu ve bunun gibi toplantılarda, konuşup en kısa şekilde sonuca bağlamalıyız”