Aksiyon İşçi Sendikası Konfederasyonu Genel Başkanı Vedat Öztürk, Türkiye’ye yeni bir sendikacılık anlayışı getirdiklerini belirterek, “Konuşan ve slogan atan değil, değerler üreten sendikacılık yapıyoruz. Değerler tüketen sendikal anlayışın dışındayız.” dedi.

İzmir'de Çalışkan Girişimci İş Adamları Derneği’nin evsahipliğinde, Aksiyon İşçi Sendikası Konfederasyonu’na bağlı Pak Metal İşçileri Sendikası tarafından "Müspet Sendikacılık, Sektöre Bakış" adlı bir panel düzenlendi. İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Burhan Özfatura’nın moderatörlüğünü yaptığı panele, akademisyenler ve sendika üyeleri katıldı. Açılışta konuşan Genel Başkan Öztürk, Türkiye’de sendikalaşma oranının çok düşük olduğuna dikkat çekti. Dört büyük konfederasyona bağlı sendikalar dahil oranın yüzde 9,68 olduğunu kaydeden Öztürk, “Aslında ülkemizde sendika ve örgütlenme yok gibi. Bu çok acı bir durum. Bizim kurulmamızdaki en önemli itici faktörlerden birisi de bu. Biz kurulunca diğer sendikalar rahatsız oldu, hattâ sendika barajı engeli bizim kurulmamızdan sonra netleşti, yüzde 3 baraj getirildi. Biz mevcut sendikaların olduğu yerde örgütlenmiyoruz. Zaten Türkiye’nin yüzde 90’ı örgütsüz. Kavgalar ve kısır döngülerin olduğu bir ortamda yokuz.” diye konuştu. Örgütsüz olan yüzde 90’a ne yapabileceklerine kafa yorduklarını söyleyen Öztürk, şöyle devam etti: “Aksiyon İş’e bağlı sendikalar da bu çerçevede çok güzel paneller yaptı. Pak Turizm, sektörün sorunlarını masaya yatırdı. Masada bütün taraflar mevcuttu. Sektörün, işçinin, işverenin sıkıntılarına pratik çözümler geliştirildi. Dershanelerin kapanmasıyla ilgili Pak Eğitim Sendikamız, yankı uyandıran bir çalıştay gerçekleştirdi. Elde ettiğimiz sonuçları, etkin sendikacılık anlamında bu işin tarafı olan yetkili mercilere bizzat taşıdık. Yine iki gün önce Pak Medya İş Sendikamız, İstanbul’da özgür medyaya yapılan hukuksuzlukla ilgili bir panel düzenledi. Bu etkinlik, ciddi tesir uyandırdı. Pak Metal İş Sendikamız da sektörün sıkıntılarına akademisyen, işçi ve işverenle çözüm üretmeye çalışıyor. Sosyal alanda antidemokratik uygulamalar karşısında etkin rol alıyoruz. Anayasa Mahkemesi’nin önünde yaptığımız eylemde hakikati, TOMA ve biber gazına rağmen ortaya koyduk.” Sendikacılıların gururlu ve kibirli insan olduğunu ifade eden Öztürk, “Bir koltuk kapınca, ‘Her şeyi biz biliriz.’ demeye başlıyorlar. Biz tam tersi, sendika olarak mütevaziyiz. Herkesin fikrine müracaat eden ve onların bilgilerinden istifade eden bir sendikal anlayışız. Neden mütevazi olmamız gerekiyor? Çünkü sektörde binlerce insan hayatını kaybediyor. ‘Her şeyi bilirim’ derseniz, o kadar insanın derdine çözüm üretemezsiniz.” diye konuştu. Öztürk, üyeleri olmamasına rağmen Soma’da 150, Ermenek’te 6 kişinin hukuk mücadelesini bizzat yürüttüklerini aktardı.

‘ÜCRETLİLER BEŞ KAT DAHA FAZLA VERGİ ÖDÜYOR’

Özfatura ise yaptığı konuşmada, resmi rakamlara göre Türkiye’de 9,5 milyon işçinin sigortasız çalıştığına dikkat çekti. Buna 2 milyon Suriyeli ve 2 milyon Afrikalın ilave edildiğinde sayının çok daha fazla olduğunu vurgulayan Özfatura, şunları kaydetti: “Türkiye’de 12 milyon sigortalı var. Bununu da yarısı asgari ücretli gösteriliyor, çünkü ağır bir sigorta ve vergi yükü var. Bütçemiz KDV, ÖTV ve stopaj vergilerinden teşekkül ediyor. Ücretlilerin ödediği vergi, diğerlerinin ödediği gelir ve kurumlar vergilerinden beş kat daha fazla. Milli gelirin yüzde 53’ü, yüzde 10 azınlığın elinde. AKP döneminde, 650 milyar liradan fazla faiz ödendi. Türkiye zenginin daha zengin, fakirin de daha fakir bir hale geldiği bir ülkeye dönüştü. Yatırımlar durdu. Bir asırdır yapılan yatırımlar, özelleştirme adı altında peşkeş çekildi. Doğru dürüst bir yatırım ve teşvik politikası yok.”

‘ELİ KESİLEN, BEZ BAĞLAYIP İŞİNE DEVAM EDİYOR’

Pak Metal İş Başkanı Yavuz Kocaman da metal sektörünün sıkıntılarına değindi. Meselelerinin başında iş kazalarının geldiğini belirten Kocaman, “İş kazaları deyince akla ilk maden kazaları geliyor ancak maden dışında da çok ciddi iş kazalarının olduğu sektörler var. Bunların başında da metal geliyor. Metal sektöründeki iş kazalarında hayatını, uzuvlarını kaybeden insanlar var. İş kazalarında azaltıcı önlemler, çok ciddi manada kullanılmıyor. Sektörümüzdeki iş kazalarının en büyük nedeni, iş sağlığı ve güvenliğine dikkat edilmemesi. Sektörümüz, dev firmalar da olmasına rağmen 50 kişi altında çalıştıran orta ve küçük işletmelerden oluşuyor. Bunlar, işçi sayısı az olduğu için uzman bulundurmuyor. Eli kesilen, bir bez bağlayıp devam ediyor. Böyle çok uzuvlarını kaybeden arkadaşlarımıza şahidim.” diye konuştu.