Kumlu, Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (Tes-İş) Kahramanmaraş Şubesi 4. Olağan Genel Kurulu'na katıldı. DSİ XX. Bölge Müdürlüğü'nde yapılan kongrede konuşan Kumlu, ekonomik krizin çaresinin iç pazarın canlandırılmasından geçtiğini söyledi. Bu konuda hükümeti uyardıklarını vurgulayan Kumlu, krizin teğet geçmediğini belirterek şunları söyledi: "Türk-İş topluluğu olarak özellikle şunu söyledik. Dedik ki, ülkede kriz varsa bunun çaresi de var. Ne yapmak lazım, ülkeyi yönetenlerin iç pazarı canlandırması lazım. Ne yapmak lazım, hükümetin Asgari Ücret Tespit Komisyonu'na katkı sağlayarak en azından asgari ücreti devre dışı bırakması lazım. Yapmadılar. Peki kamu toplu iş sözleşmeleri başladı, o zaman yine çare bulundu. 'Ey hükümet edenler, ülkeyi yönetenler, bakın kriz var. İç piyasayı canlandırıp vatandaşın alım gücünü artırarak bu işi hafifi atlatabilirsiniz' dedik. Öyle teğet meğet geçmiyor ülkede kriz. Üniversite mezunlarının iş bulamadığı, asgari ücretle bile iş bulduğu bir ortamda eğer mutlu oluyorsa ülkede bir sıkıntı var değerli arkadaşlar. Bunu ülkeyi yönetenleri tenkit etmek anlamında söylemiyorum. Bu ülke bizim, başka ülke yok. Onun için iktidarı, muhalefeti, sivil toplum kuruluşları, sendikası, kim olursa olsun her vatandaşın gücü oranında bu ülkenin en iyi şekilde yürütülebilmesi, yürüyebilmesi, kimseye muhtaç olmaması için katkı sağlaması lazım." Kumlu, iktidarın arka bahçesi oldukları yönündeki eleştirilerin ise gerçeği yansıtmadığını söyledi. AK Parti hükümetinin, kendileri döneminde çektiğini başka hiçbir dönemde çekmediğini savunan Kumlu, "Bizi tenkit ediyorlar, içinizdeki birçoğu belki, 'Konuşuyorlar, adam gelmiş işte Tes-İş, Türk-İş başkanı olmuş, toplu sözleşmelerde de bize 1 saat işi bıraktırdı, ondan sonra sattı. AK Parti'nin de arka bahçesi zaten burası' diyordur. Bakın öyle değil, öyle değil. Tek tek anlatacağım bunları. Yıllardır bir köşede bekletilen yasal düzenlemeler için hükümet harekete geçti. Kıyıda köşede uyumaya başlamış her konu uyandırıldı, gündeme getirildi. Bizim de tabii AK Parti'nin arka bahçesi olmamız meselesi var ya bir türlü kurtulamıyoruz. Genel başkan olduğumdan bu yana yıllardır Türkiye'de yapılmamış eylemlere öncülük ettik. Geriye doğru bir bakın. Eski arkadaşlarımız bilir. 1995'ten bu tarafa ilk defa eylem yapan bir konfederasyon haline gelmişiz, mitingler yapmışız. Kimilerine göre hala arka bahçedeyiz, arka bahçedeyiz. Ne zaman kurtulacağız bilmiyorum. Sonra bir de hükümet edenlere sorun. Biz işimizi yapmaya özen gösteriyoruz. Herkes işini yapsın. Bir de Sayın Başbakan'a sorun, bu başbakan, bu hükümet bizden çektiğini kimden çekti diye. Onlar da memnun değil. 2002'de iktidar oldular. Ben Türk-İş Başkanlığı'na 2007'de geldim. O arka bahçe diyenler, Kumlu AK Partili diyenler bir araştırsın. 2002-2007 arası kim hangi eylemi yapmış bir görelim. Yok arkadaşlar, tık yok tık. Sözleşmeler imzalanmış, yasalar gündeme getirilmiş, hala tık yok" ifadelerini kullandı. Yaptıkları eylemleri sıralayan Kumlu, amaçlarının ise bağcı dövmek değil, üzüm yemek olduğunu söyledi. Her zaman uzlaşı içerisinde sorunları çözmeye çalıştıklarını belirten Kumlu, "Genel Sağlık Sigortası gündeme geldiğinde yıllardan beri bir araya gelemeyen Emek Platformu'nu toplantıya çağırmışız. 14 Mart'ta iş bırakma eylemine öncülük etmişiz Türk-İş olarak. İstanbul'da krize karşı mitingler düzenlemişiz. On binleri bir araya getirmişiz. Yıllardır tatil edilmek istenen 1 Mayıslar için özellikle yasal düzenlemeleri yapan hükümete de teşekkür ediyorum. Yıllardan beri yapılmayanı bu dönem yaptırmışız. 81 ilde ilk kez AK Parti'ye yürümüşüz. Daha dün kamu sözleşmeleri için işi bıraktınız. İşte burası çok önemli. 'Ne oldu da birden bire sözleşme imzaladı?' diyenler var. İşte basında, yayın organlarında köşe yazarları var. Birden bire imzalanmadı. Ben her fırsatta çıktığımda, 'Bizim maksadımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek. Bu sözleşmeyi masada bitirmek istiyoruz' dedim. Şunu bilmenizi istiyorum değerli arkadaşlar toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi Türk-İş yönetiminin değil. 1989'dan sonra Türk-İş, Kamu Koordinasyon Kurulu ile oturuyor, hükümetle pazarlığını yapıyor, ücreti belirliyor. Ama sendikaların buna uyup uymaması zorunlu değil. Şu anda Tes-İş Sendikası'nın toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi Tes-İş yöneticilerinindir. Şimdi Tes-İş'in yöneticileri, 'Türk-İş'in yaptığı sözleşmeyi ben kabul etmiyorum' diyebilir. Ama genel bir temayül haline geldiği için, genelde ücret politikası belirlendikten sonra, tüm sendikalar o çerçevede toplu iş sözleşmelerini devam ettiriyorlar. Ama şimdi bakıyorum vur abalıya. Türk-İş'in 5 yöneticisi elinde sihirli değnek varmış gibi, 'Sattınız, gattınız' deniyor. Satan gatan yok. Olay bu. Anlatmaya çalışıyorum" açıklamasını yaptı. AK Parti Kahramanmaraş milletvekili Veysi Kaynak, Vali Yardımcısı Servet Güngör, çevre illerden gelen sendika başkanları ve delegelerin katıldığı kongrede 2 aday yarışıyor. Mevcut Başkan Lütfi Ergin'in yanı sıra, Ali Bürkek'in de aday olduğu kongrenin ardından, saat 17.00'de sandıkların açılmasıyla birlikte yeni başkan belli olacak. Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, genel kurulda yaptığı konuşmanın ardından karayolu ile Adıyaman'a hareket etti.