Türkiye'nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu çekirdeksiz kuru üzümde gıda güvenliği ve kaliteyi en üst seviyeye çıkarmak için sektör paydaşları güç birliği yaptı. 2015-2016 sezonuna hazırlanan sektör, Alaşehir Ticaret Borsası’nın evsahipliğinde Alaşehir Sarıkız Sosyal Tesisleri’nde biraraya geldi.

Kaliteli ve güvenilir gıdanın dünya genelinde yükselen değer olduğuna işaret eden Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, çekirdeksiz kuru üzümde de beklentilere uyumlu, sağlıklı ve kaliteli üretimin şart olduğunu söyledi. Celep, sektör paydaşları olarak en önemli gündemlerinin, güvenli ve kaliteli üretim olduğunu kaydederek, “Çekirdeksiz kuru üzüm, sonuçta bizim ürünümüz. Gelecek, bizim çocuklarımızın geleceği. Paylaşım kültürünü Türk toplumu olarak çok benimsemeliyiz. Paylaşım, özellikle bilgi paylaşımı çok önemli. Sultani çekirdeksiz üzümde yapmamız gereken çok güzel projeler var. Gıda sağlığı ve kaliteyi arttıracak projeleri hayata geçirmeliyiz. Sektör olarak enerjimizi birleştirip sinerji oluşturmalıyız.” dedi. Çekirdeksiz kuru üzümde dünyada yeni üreticilerin de devreye girdiğine dikkat çeken Celep, “İran, Çin, Hindistan, Özbekistan ve Şili başta olmak üzere birçok ülkede çekirdeksiz kuru üzüm üretimlerinde artışlar var. İlaç kalıntısız, kaliteli ürün üreterek, doğru hedefler koyarak hareket etmeliyiz. Üreticiler, tüccarlar, ihracatçılar, zirai ilaç bayileri aynı gemideyiz. Türkiye'nin geleneksel ihraç ürünlerinden çekirdeksiz kuru üzüm ihracatında sorun yaşamamak için dişlinin tüm halkalarının koordineli hareket etmesi çok önemli.” diye konuştu.

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Altındişli de Türk kuru üzümünün, kalitesiyle dünyada bir marka olduğunu söyledi. Dünya genelinde kuru üzümün değeri arttıkça pazardan pay almak isteyen ülkelerin de çoğaldığını, İran’ın yaklaşık 130 bin ton üretime ulaştığını, Çin'de ise Uygur Türklerinin ağırlıklı olarak ürettiği 150 bin ton çekirdeksiz kuru üzüm olduğunu, Hindistan’ın 130 bin tona yaklaştığını kaydetti. Dünya genelinde hem müşteri bilincinin hem de üzüm üretiminin artış gösterdiğini kaydeden Prof. Dr. Altındişli, “Ağırlıklı sofralık üzüm üreten Şili ise kuru üzümde 30 bin tondan 80 bin tona çıktı. Arjantin çok güçlü geliyor. Bu rekabetçi dünya pazarında, kaliteli ve gıda güvenliği sağlanmış ürün üretebilmek çok daha fazla önem kazanıyor. Çekirdeksiz kuru üzüm üretimi yapan çok iyi işletmelerimiz var ama Türkiye vazgeçilmez bir ülke değil. Kaliteye ve güvenilir gıda üretimine fazlasıyla önem vermeliyiz. Beş yıldır üreticilerden örnek alarak bir çalışma yapıyoruz. İzmir, Manisa, Salihli ve Alaşehir Ticaret borsaları ile Ege İhracatçı Birlikleri destekliyor. Çalışmalar kapsamında, her sezon başında üreticilerin üzüm kurutma sergi yerlerinden ham ürünler alınıyor, kalite ve kalıntı açısından analizler yapılıyor.” dedi. Bazı üreticilerin sofralık hedefli üretim yaptığını, beklentilerini karşılamadığında ise üzümünü kuruttuğunu anlatan Altındişli, üretim süreçleri ve alıcı ülkeleri farklı olan sofralık ve kuru üzümün sezon başında ayrılıp ona göre hareket edilmesinin şart olduğunu vurguladı.

İlçede 2006 yılından sonra sofralık üzüm üretimine ve ihracatına ağırlık verildiğini ifade eden Alaşehir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Yılmaz Yıldırım ise modern işletmeler ve laboratuvarlar bulunduğunu, gıda güvenliğine uyumlu üretim için zirai ilaç bayilerine de büyük görev düştüğünü söyledi. Zirai ilaçların, ruhsatındaki doza ve bekleme süresine uygun kullanılması için bayilerin üreticilere telkinlerde bulunması gerektiğini kaydetti.