Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 2016-2017 toplu sözleşme taleplerini açıkladı. Yalçın, 2016 yılında yüzde 16 zam ve taban aylığa net 150 TL, 2017’de ise yüzde 14 zam ve taban aylığa net 100 TL zam istediklerini söyledi.

Ali Yalçın, Memur-Sen Genel Merkezi'nde, 2016-2017 toplu sözleşme taleplerini basın toplantısı ile açıkladı. Yalçın, kamu görevlilerinin ücretlerine toplu sözleşmede 2016 yılında yüzde 16, 2017 yılı için yüzde 14 zam istedi. Toplu sözleşme tekliflerinin gövdesini dört ana başlığın oluşturduğunu, görüşmeleri Yüzdelik Zam+Taban Aylığa Zam+Refah Payı+Enflasyon farkı üzerinden yürüteceklerini belirten Yalçın, “Bu dörtlü pakete; vergi kesintisi kaynaklı maaş kayıplarının tazmini, ek ödemelerin emekli maaşına ve ikramiyesine yansıtılması, kadın ve engellilere yönelik özel taleplerimiz, emekli maaşının artmasını sağlayacak tekliflerimiz, ek gösterge adaletsizliğinin giderilmesi, başta aile yardımı olmak üzere, doğum yardımı, ölüm yardımı, kreş yardımı, yemek ve ulaşım yardımı gibi sosyal hak ve yardımlara ilişkin teklif ve taleplerimiz eşlik edecek. Tekliflerimizin hangi konu başlıklarından oluştuğunu genel hatlarıyla belirttim. Peki ne isteyeceğiz, ne kadar isteyeceğiz? Bu oranlar ve tutarlar üzerinden, maaşlarda ne kadar artış olacak. En düşük devlet memuru maaşı, ortalama memur maaşı nasıl etkilenecek bunları da paylaşalım. Göreve yeni başlayan 15inci derecenin 1inci kademesinden 1.975,00 TL (60 TL’lik Toplu Sözleşme İkramiyesi dâhil) maaş almakta olan bekâr hizmetli bir memurun 1 Ocak 2016 tarihi itibariyle eline geçen net maaş 1 Temmuz 2016 tarihine kadar 2.356,00 TL olacak. Bunun oransal karşılığı ise en düşük devlet memuru maaşında yüzde 19,34 artış olmasıdır. Bu memurun yıllık maaşı ise 2.732,00 TL olmakta ve maaşında yüzde 28,89 artış söz konusu olmaktadır.” şeklinde konuştu.

Yalçın, toplu sözleşme taleplerini şöyle sıraladı: "Kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerine 2016 yılında birinci altı ayda yüzde 8, ikinci altı ayda yüzde 8 ve 1 Ocak 2016’dan geçerli olmak üzere taban aylığına 150 TL zam+2015 yılı ekonomik büyüme oranının yüzde 50’si ve üç aylık dönemlerdeki büyüme oranları kadar refah payı artışı ve enflasyon farkı istiyoruz. 2017 yılında birinci altı ayda yüzde 7, ikinci altı ayda yüzde 7 ve 1 Ocak 2017’den geçerli olmak üzere taban aylığına 100 TL zam+2017 yılında üç aylık dönemlerdeki ekonomik büyüme oranı kadar refah payı artışı ve enflasyon farkı istiyoruz. Gelir Vergisi Kaynaklı Maaş Kayıplarının Telafisi; kamu görevlilerinin yıl boyunca yüzde 15 vergi diliminde vergi ödemesini ve bunu aşan tutarın işveren tarafından karşılanmasını istiyoruz. Böylece yıl içerisindeki maaş ve gelir kaybını önlemiş olacağız. Uygulanmakta olan yan ödeme katsayısı ile yan ödeme gösterge rakamlarının yüzde 50 artırımlı ödenmesini isteyeceğiz. Bu gerçekleştiğinde örneğin öğretmen için 18,86 TL olan yan ödeme tutarı 37,72 TL’ye çıkmış olacak. 2005 yılında sonra göreve başlayan kamu görevlilerine 1 derece verilmesini istiyoruz. Bu konuda seçim öncesinde Sayın Başbakanımızla yaptığımız görüşmede mutabık kalmıştı. Toplu sözleşmede mutabakatı kazanıma dönüşmesini isteyeceğiz. Fazla çalışma ücretleri konusunda hem miktar hem de kapsam yönüyle adaletsizlik var. Bunu mutlaka gidermek istiyoruz. Bu çerçevede fazla çalışma ücretleriyle ilgili olarak, Büyük şehir merkezlerinde ve nüfusu 50 bini geçen il ve ilçelerde fazla çalışma ücreti saat başı 2,50-TL olmalı, mevcut çalışma ücretleri yüzde 50 artırılmalı, hafta sonları ve resmi tatillerde fazla çalışma ücreti 4 kat artırımlı ödenmeli diyoruz. Halen 177,30 TL olan eş yardımının 275 TL’ye, 6 yaş üstü için 20,80 TL ve 0-6 yaş için 41,60TL olan çocuk yardımının da herhangi yaş sınırı uygulanmadan her çocuk için 75 TL’ye çıkarılmasını istiyoruz. Halen üç ayda bir 60 TL olan Toplu sözleşme ikramiyesinin; yüzde 50 artırımlı (90 TL) yetkili sendika üyelerine ise yüzde 100 (120TL) olarak ödenmesini teklif ediyoruz.’’

KAMU GÖREVLİLERİNİN GENELİYLE İLGİLİ SİYASET YASAĞI KALDIRILMALI

Kamu görevlilerinin siyaset, çalışma, örgütlenme ile toplantı ve gösteri haklarının önünde bulunan engellerin kaldırılması için mücadele ettiklerini ifade eden Yalçın, kamu görevlilerinin geneliyle ilgili siyaset yasağının kaldırılmasını talep ettiklerini açıkladı. Yalçın, örgütlenmeye yönelik sınırlamaların kaldırılmasını, emeklilere, polislere, hakim ve savcılara sendika hakkı verilmesini, kamu görevlilerine savunma hakkı kapsamında grev hakkının tanınmasını istediklerini söyledi.

Mali haklarla ilgili talepler belirlenirken hiçbir şekilde Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Merkez Bankası’nın orta ve uzun vadeli hedeflerini dikkate almadıklarını belirten Yalçın, “Çünkü bu kurumlarımızın hedefleri tutmuyor, hedeflerini yıl içinde defalarca revize etmek zorunda kalıyorlar. Özellikle enflasyona ilişkin tahminlerini ve hedeflerini revize ediyorlar buna rağmen tahmin edilen ve hedeflenen enflasyonla gerçekleşen enflasyon arasında yüzde 60’lara varan sapmalara şahit olduk. Devletin kendi gelir kaynaklarının (vergi ve harçların vb.) tutarlarında yapılacak artışa ilişkin Yeniden Değerleme Oranı enflasyon oranının üstünde belirlenirken, kamu görevlilerinin, asgari ücretlilerin ve kamu işçilerinin maaş ve ücretlerinde yapılacak artışta 'enflasyona karşı koruma' stratejisi uygulanıyor. Maaş ve ücretlerde enflasyon oranında artış yapılması sıfır zam demektir. Cepteki paranın nominal değerinin korunması, reel olarak artış olmaması demektir. Bunun anlamı, gelir artmayacak, tasarruf yapamayacaksınız, borçlanmadan yatırım kalemlerine yönelemezsiniz demektir. Satın alma gücünüzün düşmesi, konjonktürel etkilere açık hale gelmesi demektir.” şeklinde konuştu.

"TAHMİNLERLE DEĞİL, GERÇEKLERLE MASAYA GELİN"

Kamu işvereninin planlar üzerinden tekliflerle gelmesini, uzlaşmamaya, toplu sözleşme imzalamaya niyeti olmadığının göstergesi olarak nitelendiren Yalçın, “Yeniden Değerleme Oranı’nın 2015 yılı için yüzde 10,11, kamu işçileriyle yapılan sözleşmenin seyyanen yapılan ödemeler, sosyal yardım eklentileri ve diğer mali portföy hariç olmak üzere birinci altı ay için yüzde 6 ikinci altı ay için yüzde 5 olduğu gibi gerçeklerin farkında olduğumuzu kamu işvereni bilmeli ve masaya bütün bu veriler üzerinden oluşturduğu ikna edici bir teklifle gelmelidir. Bu yıl, kamu işvereninden, artırma eğilimli pazarlık bekliyoruz. Bizim teklifimizi eksiltemeye değil, kendi tekliflerini artırmaya hazır olarak masaya oturmaları, uzlaşması bir tutum olur. Memur-Sen olarak, gerçekleşen veya bugün itibariyle ortaya çıkan ekonomik ve sosyal verileri esas alıyoruz. Bankaların tüketici faiz oranlarının arttığı, kar marjlarının yüzde 20’lerden aşağı düşmediği, kamu görevlilerinin günlük yaşantılarına etki edecek ürünlerdeki enflasyonun yüzde 10’ları aştığı kamu işvereninin de bildiği gerçekler. Bütün bunlar ışığında, bu yıl enflasyona ezdirilmeyen kamu görevlisi değil, gerçek anlamda maaş ve ücretlerine zam yapılan kamu görevlisi bordroları üretmek için masada olacağız.” diye konuştu.

"KASA, YASA, MASA, TASA"

Önümüzdeki hafta başlayacak olan toplu sözleşme sürecinin, genel seçimlerin hemen sonrasına gelmesi ve seçim sonuçlarına dayalı bir hükümetin oluşmaması nedeniyle farklı bir atmosferde geçeceğini belirten Yalçın, kamu görevlilerinin paylarını alacağı kasa, toplu sözleşmeyi düzenleyen yasa, toplu sözleşme müzakerelerinin yürütüleceği masa, Memur-Sen’in de kamu görevlilerine daha çok kazanım üretecek tasa olduğunu dile getirdi.

Yalçın, sözlerine şöyle tamamladı: “Güçlü devlet, güçlü kamu personelini gerektirir. Güçlü kamu personeli ise emeğinin hakkı olan ekmeği almakla mümkündür. Bu noktada, hükümete, kamu işverenine kamu görevlilerinin refahını artıracak tekliflerle masaya gelmek sorumluluğu düşüyor. Toplu Sözleşme büyük bir fırsat. Hükümet ve Kamu İşveren Heyetine buradan sesleniyoruz. Kamu görevlilerinin refahını artırma, gelişmişlik düzeylerini yükseltme startını gelin 3 Ağustos’ta birlikte verelim. Kamu görevlilerinin maaşlarında yapılacak artış, tulumbayı çalıştırmak için dökülecek su hükmündedir. Tulumbadan su gelmeye başladığında o su tekrar kaynağına geri döner. Bu yüzden, bu toplu sözleşmeyi kamu görevlilerine ve emeklilere yönelik 'sosyal teşvik paketi' olacak şekilde mutabakatla bağlayıp sözleşme imzalayalım.”

Açıklamanın ardından Memur-Sen üyeleri kortej eşliğinde yürüyerek Devlet Personel Başkanlığına taleplerini teslim etti.