Rusya’nın başkenti Moskova’da Prodexpo-2015 Uluslar Arası Gıda Fuarı’nda Türkiye’den katılan 40 firmanın ürünlerine Rus katılımcılar büyük ilgi gösterdi. Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) konuşan Türk iş adamları Ukrayna’dan kaynaklanan krizin oluşturduğu dönemin iyi değerlendirmesi gerektiğini düşünüyor.

Altınmarka Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş İhracat Bölge Müdürü Bülent Olcay, Rusya’dan beklentilerinin fazla olduğunu söyledi. Olcay, “Özellikle krizin olması ve Rus parasının değer kaybetmesiyle yeni firmalara arayışlarının olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla hem mevcut müşterilerimizin yanında olduğumuzu göstermek, hem de yeni müşterilere ulaşmak için buradayız. Olumlu sonuçlar bekliyoruz. Rusların Türk firmalarına yönelik ilgisinin fazla olduğunu görüyoruz. Biz endüstriyel kakao toz ve çikolata ihraç ediyoruz. Hammaddemiz Gana, Fil Dişi, Afrika’dan geliyor. İstanbul’da yüksek teknoloji fabrikamızda üretim sürecinden geçerek tüm dünyaya ihracat yapılıyor. Üretimimizin yüzde 60’ı Türkiye, yüzde 40’ı da dünya piyasasına sunuyoruz. Rusya’nın payı burada yüzde 10. Rusya piyasasına yönelik payı artırmak istiyoruz. Rusya piyasasında distribütör ve kendi müşterilerimiz aracılığıyla çalışıyoruz.” dedi.

Tayaş Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş temsilcisi Ferid Hasanzade de fuardan beklentilerinin büyük olduğunu ifade ederek, “ Şekerleme ürünleri üretiyoruz. Firmamız 50 yıldır faaliyet gösteriyor. 100’den fazla ülkeye ihracatımız var. Şu anda Rusya’ya fazla ihracat yapmıyoruz. Ama ihracat rakamını artırmak için bu fuara katıldık. Daha kaliteli, daha uygun fiyatlı ürün çıkarıp bu piyasaya sunmayı düşünüyoruz. Zaten mevcut potansiyelimizde bu ürünler var. Rusya zor bir pazar, ama başarırız.” şeklinde konuştu.

RUSYA’DA ÇOK KRİZLER YAŞADIK, BU DA GEÇER

Çay üretimi yapan Beta Tea şirketi Başkan Yardımcısı Ekrem Uğur 1994 yılından itibaren Rusya piyasasında faaliyet gösterdiklerini söyledi. Uğur, “2001 yılında Moskova’nın Elsktrostal semtinde üretime başladık. Fabrika olarak faaliyet gösteriyoruz. Şu anda Rusya’da şubeleşmeye başladık. Rusya’nın 9 kentinde şubemiz var. Çayı Rusya geneline gönderiyoruz. Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkelerinde birer fabrikamız var. Çayı Srilanka, Hindistan ve Kenya’dan alıyoruz. Kriz biraz etkiler, ama burada çok krizler de gördük. Bu krizde bir kısım firmalar kaybediyor, çoğu da fırsata çeviriyor.” dedi.

KRİZİ FIRSATLARA ÇEVİRMEMİZ LAZIM

İstanbul İhracatçı Birlikleri (İİB) Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Burhan Başar, “İİB olarak her sene Prodekspo fuarını biz düzenliyoruz. Bu sene de 21 katılımcı firmayla 600 metrekarelik alanda firmalarımızı buraya getirdik. Türkiye’den 10 tane bağımsız firmamız var. Toplam 31 firmayla bu fuara katıldık. Geçen yılla kıyaslamada fuara katılımda biraz düşüş hissediyoruz. Ukrayna’dan kaynaklanan krizi fırsata çevirmek lazım. Rusya’nın şekerleme ve çikolata olarak 3,5 milyar dolar olarak ithalatı var. 1,8 milyar doları Avrupa, 600 milyon doları Ukrayna, 200 milyon doları da Amerika’dan geliyordu. Yanı 2,6 milyar dolarlık ürün sadece bu 3 bölgeden geliyordu. Üçü de Rusya’nın yaşadığı kriz bölgesi. Bizler de Türkiye olarak 45 milyon dolarlık ihracatımız var. Yani toplam ithalatının yüzde 1,5. Dolayısıyla Türkiye’nin önünde bu fırsatlar var. Ruble düşüşü nedeniyle insanlarda biraz güvensizlik var. Rusya pazarı büyük ve önemsenmesi gerektiğine inanıyorum. Rusya’da şuanda asıl sorun siyasi krizden ziyade güven. Müşteri paranın ne olacağına güvenemiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Elit Çikolata ve Şekerleme San.A.Ş temsilcisi Cem İsmail İmren de, “Rusya pazarında 2 yıldır çalışıyoruz. Rusya’nın her bölgesine yayılmak istiyoruz. Şu anda Rusya’da satış aşamasındayız. Krizin fırsat olduğunu düşünüyoruz, o yüzden fuara geldik. Bu yönde adımlar atıyoruz. Rusya’ya, firmamıza ve ürünlerimize de inanıyoruz. Rusya’ya yerleşmek lazım.” dedi.

DAHA FAZLA TÜRK MARKASI RUSYA’YA GELMELİ

Tamek İhracat Satış Şefi Orçun Oray, “Tamek olarak tüm dünyaya ihracat yapıyoruz. 150 ülkeye son üç senede ihracatımızı geliştirmiş durumdayız. Rusya’da bizim için çok önemli bir bölge, çok önemli bir açılım olacak. Rusya’da daha önce küçük ihracatlarımız, çalışmalarımız oldu. Ama bu fuara ilk defa geliyoruz. Kendimiz için çok önemli buluyoruz. Rusya’da çok açık gelişmekte olan bir pazar olduğunu düşünüyoruz. Rusya’da yaşanan bu ruble krizinin Türk yatırımcılar için çok önemli bir talep olduğunu düşünüyoruz. Daha fazla Türk firmasının gelmesini ve daha fazla Türk malının satılmasını süpermarket, bakkal, küçük ölçülü satış yapılan yerlerde Tamek gibi diğer markalar gibi Türk mallarının olmasını istiyoruz. Biz bu krizi olanak olarak düşünüyoruz. Rusya’nın bu krizden bir şekilde çıkacağını da düşünüyoruz. Tamek olarak burada yatırımlarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Tabi ki kriz etkiledi buradaki insanları da etkiledi. İhracatçıları da etkiledi. Ama her krizin bir sonu vardır. Önemli olan Rusya pazarına adım atmak ve ilerde daha büyümek.” dedi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim kurulu üyesi Ali Bahar, “Uluslararası rekabeti geliştirme kapsamında Ekonomi Bakanlığı’nın düzenlemiş olduğu bir program neticesinde buradayız. Yaklaşık 13 firma olarak Antalya’dan katılıyoruz. İçimizde çok değişik sektörler var. Kuruyemiş, et, süt ürünleri, soğutma gurubu, şekerleme, reçel birçok firmamızla Antalya’dan ihracatı geliştirmek Antalya’nın potansiyelini Rusya’ya taşımak anlamında Ekonomi Bakanlığı’nın yüzde 75 desteklediği bu programa yüzde 25 firmalarımız katkıda bulunuyor. Ülkemizin cari açıkla çeliştiği bir zamanı geçiriyoruz. Dolayısıyla ihracatı artırmak hedefimiz. Firmalarımızı Rusya ile tanıştırmak. Fuarın üçüncü günü firmalarımızı direk kişilerle buluşturacağız. Bunun için burada çalıştığımız şirket bizim için bu görüşmelerin tamamını ayarladı. Burada şu anda birçok anlaşma imzalanmakta. Özellikle benim firmam et, hindi sektöründe çalışan bir firma. Çok ciddi çalışmalar yaptık ve bu kapsamada çok ciddi satışların olacağını görüyoruz.

Sadece burada yaşanan dolar karşısında rublenin aşırı değer yitirmesi işimizi şuanda zorlaştırıyor. Ama bir iki yıl içinde geçici olacağını düşünüyorum. Şu anda fiyatların tutması konusunda biraz sıkıntı var. Bazı ürünlerimiz yüksek kalıyor. Bunun için belki devletle birlikte gerçekleştirilebilecek projeler bu fiyatların tutmasını sağlayabilir diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

GERÇEKTEN SORUN SADECE FİYAT

Turizmde devletin destek programını örnek veren Türk iş adamı, “Turizmdeki bu desteklemenin bu yılın tamamına yayılması temennimiz var. Bunun muhakkak fayda getireceğini düşünüyoruz. Burada hububat fiyatları ülkemizin yaklaşık yarısı kadar. Burada bir buğday fiyatı 200 dolarken Türkiye’de 350, 400 civarında bir buğday fiyatı var. Bu bizim burada işimizi zorlaştırıyor. Piliç eti hindi eti gibi ürünleri buraya satmamızı zorlaştırıyor. Belki devletin böyle bir katkısı olabilir. Ya da ithal edilen hububat fiyatlarında bize daha iyi şartlarda kullandırma şansı olabilir. Bu şansımızı oldukça arttır hatta buraya satabilecek duruma getirebilir. Firmalarımızın buradaki şansı çok büyük sadece aşamadığımız bir fiyat sorunumuz var et ve süt ürünlerinde. Süt ürünlerinde buraya birçok satış yapan arkadaşımın olduğunu biliyorum. Şu anda süt ürünlerinde izin bekleyen firmalarımız var. İzin Türkiye’den çıkması kolaylaştırıldı. Fakat buradan da onayın gelmesini kolaylaştırırsa eğer ikili görüşmelerde devletimiz firmalarımızın şansının çok artacağını düşünüyorum. Belli firmaların burada kotaları var. Kotalarla ilgili çok bir sorunla karşılaşmıyoruz. Sadece buradaki firmaların alım kotaları ile alakalı sıkıntıların olduğunu biliyorum. Onun dışında zaten karayolu ve gemi ile gelinebilen bir pozisyonumuz var. Ben burada fiyat ve rublenin düşüşü dışında büyük bir sıkıntı görmüyorum. Bu güzel bir fuar aynı anda Dubai’de de bir fuar var. Bu fuara biraz sekte vurduğunu düşünüyorum Dubai fuarının. Ama genelde Rusya’ya uygulanan ambargo nedeniyle bizim ilgi alanımızı daha çok çekiyor. Onun dışında başarılı bir fuar olarak değerlendiriyorum firmalarımız ve kendi adıma.” değerlendirmede bulundu.
Baktat Gıda Dış Ticaret Sorumlusu Murat Baklan, “Türkiye’de altı bölgede üretim yapan, bakliyattan zeytine, konserveden turşuya yaklaşık bin 600 çeşit ürünümüz var. Ağırlıklı olarak ihracat yapıyoruz, Almanya’da genel merkezimiz var. Aktif olarak 52 ülkeye ihracatımız var. Rusya fuarına ilk defa katılıyoruz, bizim için iyi oldu. Bildiğiniz gibi Rusya’da karşılık olarak ABD ve AB ülkelerinden gıda alımını durdurdu. Bu yüzden Türkiye’nin bu fuara katılmasının büyük bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. İnşallah hepimiz için hayırlısı olur, verimli olur.” diye temennide bulundu.

RUSYA PİYASASINDA ARTIK CİDDİ REKABET VAR

Ekol şirketi temsilcisi Burak Çalkan, “Yaklaşık 15 yıldır Rusya piyasasında çalışıyoruz, Rusya’da büyük süpermarket zincirlerinin tamamına et veriyoruz. Son 3 yıldır da Rusya’da salam, sucuk ve şarküteri ürünleri yapımına başladık. Rusya’nın hemen hemen bütün bölgelerine et satıyoruz, buna ek olarak Türki Cumhuriyetlere de başladık. Kriz piyasadaki birçok şirketi etkilediği gibi bizi de etkiliyor. AB’den buraya gelen gıda ürünleri neredeyse tamamen durduruldu, ABD ve Avustralya’dan da et geliyordu önceden, tabi bu kararlar bizi etkiliyor. Piyasada bir daralma söz konusu ama bu sıkıntıların önümüzdeki aylarda stabil bir düzene gelmesini bekliyoruz. Bu karışıklık hem alım, hem satım da fiyatlara yansıyor, bir dengesizlik oluşturuyor. Önümüzdeki aylarda ümit ediyoruz biraz daha sakin bir hal alacaktır. Türkiye’den buraya gelmek isteyen iş adamları çok iyi bir piyasa ve Pazar araştırması yapmalılar. Hangi ürüne ihtiyaç var, hangilerinde fiyatlar tutuyor, bunları çok iyi araştırmaları lazım. Eskisi gibi, bir şekilde Rusya’ya gelelim, burada imkanlar çok, piyasa büyük, bir şekilde bu işi hallederiz devirleri biraz geçmişte kaldı. Burada artık dolu bir piyasa var, rekabetçi bir piyasa var, hem yerli hem yabancı üreticiler arttı, bu yüzden iyi bir araştırma gerekiyor. Eksikleri iyi belirlemek ve burada iyi bağlantılar kurmak gerekiyor. Bunların hepsini yaptıktan sonra belki burada fırsatlar olabilir. Fuarda ciddi bir yoğunluk var, Rusya’nın en büyük gıda fuarı, geçen senekinden biraz daha fazla insan gelmiş olabilir bu sene. Gayet yoğun geçiyor, güzel bir fuar olacak diye düşünüyoruz.” dedi.

TÜRK ÜRÜNLERİ KALİTEDE ÇOK BAŞARILI

Os Plus firması satın alma müdürü Daniel Smirnov, “Keskinoğlu firmasından geçen sene birkaç konteynır mal aldık. Bu sadece ticaretimizin bir başlangıcıydı. Buraya da ileride neler yapabiliriz onu konuşmak için geldim. Ürünlerin kalitesinden çok memnun kaldık. Genel olarak Türk ürünlerinden bahsetmek gerekirse çok başarılı. Donmuş tavuk ürünleri çok kaliteliydi özellikle. Geçen sene Türkiye’den çok fazla mal alamadık Pazar şartlarından dolayı. Türkiye’de fiyatlar çok yüksek burada ise daha düşük. Ancak şimdi işbirliğimizi büyütmeyi düşünüyoruz. Son yıllarda Rusya’da da kanatlı hayvanların üretimi çok arttı. Rus ürünleri çok kaliteli, ancak fiyatlardan dolayı bazen dışarıdan ürün alıp onları da satıyoruz.” şeklinde konuştu.

YUMURTACILARIN İKİ SORUNU VAR

Kanatlı Tanıtım Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bedri Girit, “Tavukçuluk sektörünü temsilen buradayız, 120’nin üzerinde firmamız var. Kanatlı Tanıtım Grubu (KTG) olarak faaliyet alanımızda, piliç eti ve ürünleri, hindi eti, yumurta, civciv, damızlık yumurta ürünlerini bulunuyor. Rusya bizim için çok büyük bir potansiyel. Rusya pazarının yüzde 10’unu kendimize hedefliyoruz. 30 milyon dolarlık yumurta, ilk aşamada 100 bin tonluk piliç eti ihracatını hedefliyoruz Türkiye olarak. Buraya ithalat yapan firmalarımız var ama henüz tüm ürünlerimizi gönderemiyoruz. 2 tür sıkıntı var. Bunlardan bir tanesi, bizim tarım bakanlığı ve buradaki muhatabının çözmesi gereken bürokratik işler, diğeri ise bazı ürünlerin fiyat konusunda burada tutmaması problemi. Brezilya buraya çok fazla piliç eti satıyor. Orada bazı ürünler çok ucuz. Ama bizim de Türkiye olarak bu sektörde 1.2 milyar dolar ihracatımız var, özellikle yumurta ihracatında dünyanın en büyük ihracatçısıyız. Bizde bugünden itibaren artık buralarda varız, bundan sonra yoğunluğumuza artıracağız. Her şeyi uzun dönem olarak değerlendirmek istiyoruz, son dönemde yaşanan olaylar bize bir avantaj gibi gözüküyor ama bu insanların alım gücünü değiştiriyor. Belki bir kısmını halletseniz de belki daha büyük bir soruna davetiye çıkarıyorsunuz. Onun için biz bunun geçici bir durum olduğunu buradada ekonominin tekrardan geriye döneceğini veya belirli bir yerde oturacağına inanıyoruz. 6 aylık 1 yıllık değil 3 yıllık 5 yıllık hedeflerimiz var. Bize en yakın gümrük kapılarının ve lojistik desteğinin sağlanması taleplerimiz var. Bizim ürünlerin raf ömrü çok kısa, örneğin yumurtanın 30 gün raf ömrü var, eğer 10 gününü yolda veya gümrük kapısında geçirirse tüketici bu ürünü alamayabilir. Ürünlerimizin 3-5 gün içerisinde burada pazarda yer alabilmesini istiyoruz. KTG olarak bu fuara ilk kez katılıyoruz, fuar sonunda değerlendirme yapacağız arkadaşlarla beraber. Ama ilk izlenimlerimiz olarak özellikle beklentimizin üzerinde bir yumurta talebi var bunun yanında piliç eti ve hindi konusunda talepler var. Buradaki insanlar bir an önce bizimle çalışmaya başlamak istiyorlar. Fakat yumurtada resmi prosedürü bekliyoruz bu yüzden gönderemiyoruz. Yine piliç etinde de ticari ve resmi kısmında bazı sıkıntılar var. Rusya 13 firmaya izin verdi ama iki ay geçmesine rağmen o 13 firma buradaki resmi web sitesinde henüz yayınlanamadı. Bu yayınlanacak ki bizim mallar gümrüğe geldiği zaman geçebilsin. İzin alındı ama buradaki resmi ayağı tamamlanmadı. Bu kriz sürecinin ne kadar süreceği konusunda üyelerimiz şu an beklemede. Herhangi bir fiyat indirimine gidemeyiz. Bizim ürünlerimiz çok iddialı, iyi bir ürünü o fiyatın altına indiremeyiz, maliyetlerimiz buna el vermiyor.” dedi.