Seyhan Ziraat Odası 2. Başkanı Cahit İncefikir, hasadı devam eden nar üretiminin 2010 yılından bu yana ikiye katlandığını belirterek, oluşan fırsatın iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye’de üretilen 400 bin ton narın yüzde 70’nin Akdeniz kentlerinde yetiştirildiğini kaydeden İncefikir, Adana’da da 40-50 bin ton hasat yapıldığını belirtti. İncefikir, "Adana’da nar üretimimiz var. Ancak üreticiler pazarlama konusunda sıkıntılar yaşıyor. Ayrıca nar Avrupa’da işlenmiş olarak piyasaya sunuluyor. Türkiye’de kişi başına 2,7 kilogram olan nar tüketimi yeterli değil. Tüketimin artırılması, üretimi destekleyecektir" dedi. Türkiye’de nar üretiminde özellikle son 10 yılda dikkat çekici bir gelişme yaşandığını belirten İncefikir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Nar ürünündeki son 10 yılda oluşan üretim patlaması iyi değerlendirilmeli, fiyat istikrarı sağlanmalı, ürün kayıpları azaltılmalı, ihracat artırılmalıdır. Nar’da 2009’da 9,4 milyon dolar olan ihracatımız hızla artarak, 2013’de 111,6 milyon dolara çıkmış, 2014’de 108,4 milyon dolar olmuştur. Talep edilen bir ürün olan narda ihracatın çok daha fazla rakamlara çıkarılabilir. İhracat desteklenmelidir. Soğuk hava depolarının yeterli olmaması da önemli bir sorundur. Narda hasat dönemi (10-15 gün) kısadır. Nar belli bir olgunluğa geldiğinde bekletilmeden hasat edilmesi gerekiyor. Zamanında hasat edilmediğinde meyvede çatlamalar olmakta ve bu durum ürün fiyatının düşmesine yol açmaktadır."
Nar yetiştiriciliğinde bahçe bakım ve işçiliği maliyetlerinin yüksek olduğunu belirten İncefikir, "Nar, üretici maliyeti yüksek bir meyvedir. Buna rağmen narın piyasa fiyatı kendi kendine oluşmaktadır. Narda sanayi ve sofralık ayrımı yani sınıflama olmayışı da fiyatı etkilemektedir. Ayrıca, tüccarın alım fiyatını geç açıklaması da ürün fiyatlarının düşmesine neden olmaktadır. Nar üreticisinin beklentisi piyasada oluşan fiyatın maliyetin üstünde olmasıdır. Üretimin devamlılığı için bunun sağlanması şarttır" ifadelerini kullandı.