Türkiye’nin faaliyete geçen ilk serbest bölgesi olan Mersin Serbest Bölgesi’nin ticaret hacmi, kurulduğu günden bu yana geçen 28 yılda yaklaşık 56 milyar dolara ulaştı. Son 5 yıllık dönemde gerçekleştirilen ticaret hacmi ortalaması yıllık 3,5 milyar dolar olan bölgenin ticaret hacmi, 2016’nın ilk 10 ayında ise komşu ülkelerde yaşanan sıkıntılar nedeniyle yüzde 17 düştü.
2016 yılı Ekim sonu itibarıyla gerçekleştirdiği 2,3 milyar dolar işlem hacmi ile Türkiye’nin mevcut 19 serbest bölgesi içinde Ege Serbest Bölgesi’nden sonra 2’nci sırada yer alan Mersin Serbest Bölgesi, kente ve ülke ekonomisine sağladığı katkılarla öne çıkıyor. Ancak, son dönemde özellikle Suriye’de yaşanan savaş ve Irak’taki sıkıntılar, Mersin Serbest Bölgesi’ni de etkiledi. Mersin Serbest Bölge İşleticisi A.Ş. (MESBAŞ) Genel Müdürü Edvar Mum, bölgenin ticaret hacminde bu yılın ilk 10 ayında geçen yıla göre yüzde 17’lik düşüş yaşandığını söyledi.
Bölgenin ticaret hacmi 28 yılda 56 milyar dolara ulaştı
MESBAŞ Genel Müdürü Mum, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, toplam alanı 836 bin 322 metrekare, net yatırım alanı 625 bin 565 metrekare olan bölgede, 696 firmanın faaliyet gösterdiğini, 7 bin 870 kişinin doğrudan istihdam edildiğini, dolaylı istihdam ile bu rakamın 9 bin kişiye ulaştığını ifade etti. Yatırım alanlarının tamamının yatırımcı firmalara tahsis edildiğini belirten Mum, bölgenin 1087 yılında kuruluşundan 2015 yılı sonuna kadar gerçekleştirilen ticaret hacminin 53,7 milyar dolara, bu yılın ilk 10 ayındaki 2,3 milyar dolar ile birlikte ise 56 milyar dolara ulaştığı bilgisini verdi.
“Komşu ülkelerde yaşanan sıkıntılar nedeniyle ticaret hacminde yüzde 17’lik azalma oldu”
Mersin Serbest Bölgesi’nin, bulunduğu coğrafya itibariyle aynı zamanda komşu ülkelerle olan ticarette de ön planda bulunduğuna dikkat çeken Mum, “Ancak, içinde bulunduğumuz yıl itibariyle komşu ülkelerde olan siyasi ve diğer anlamdaki sıkıntılar nedeniyle ticaret hacminde azalma oldu. Çünkü Mersin Serbest Bölgesi’nin ticaret hacminin sağlanmasında en çok rakam yükselten ülkeler Irak, İran ve Suriye’dir. Geçen yıl ilk 10 aylık dönemde 2,8 milyar dolarlık işlem yapıldı. Bu yıl ise aynı dönemde yaklaşık 2,3 milyar dolarlık işlem gerçekleştirildi. Yüzde 17’lik bir azalma söz konusu. Bu azalmanın yaklaşık yüzde 80’i de Irak ve Suriye ile olan ticaretin azalmasından kaynaklanıyor. Ama diğer ülkelerle olan ticarette paralellik seyrediyor aynı oranda. Zaten bölge de şu anda yüzde 100 dolu olduğu için yeni yatırımlar yapamıyoruz. Mevcut firmaların sağladıkları döngüyü gerçekleştirmeleri veya artırmaları konusundaki destekleri vermeye çalışıyoruz” dedi.
“Irak’taki güvenlik boşlukları ticareti olumsuz etkiliyor”
Suriye’de zaten bir savaş yaşandığını, Irak’ta da benzer sıkıntılar olduğunu ve bu nedenle Irak ile bağlantıları yüksek olan Mersin Serbest Bölgesi’nin ticaret hacminin olumsuz etkilendiğini dile getiren Mum, “Irak ile her zaman için Kuzey Irak faktöründen ve oradaki geçişlerde yaşanan sıkıntılardan mal teslimlerinde, Irak’ın merkez bölgelerine giden ürünlerin kuzeydeki kontrol ve diğer araç geçişlerindeki sıkıntılardan dolayı maalesef bu yönde tam bir rahatlık sağlanamamaktadır. Bu sebeplerle ticaret hacminde azalmalar meydana gelmiştir. Biliyorsunuz Suriye’nin kuzeyinde olan bazı sıkıntılar aynı şekilde Irak’ta da meydana gelmektedir ve güvenlik boşlukları hasıl olmaktadır. Bunlar sebebiyle ticaret de etkilenmektedir ve dolayısıyla Mersin Serbest Bölgesi’nin Irak ile olan bağlantılarının yüksek olması sebebiyle ticaret hacmi de aynı oranda olumsuz olarak etkilenmektedir. Ancak, bu geçişlerin ve kontrollerin uygun hale getirilmesiyle ve bu sorunların ortadan kalkmasıyla bu olumsuzluklar da ortadan kalkacaktır” diye konuştu.
“Yıl sonu 3 milyar dolara yakın ticaret hacmi bekliyoruz”
Bu yıl sonuna kadar belki yüzde 1’lik bir düşüş daha olabileceğini ve bölgede 3 milyar dolara yakın bir ticaret hacmi gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini kaydeden Mum, şöyle devam etti: “Tabi ki her milyon dolar Türkiye için önemli. Ancak, Türkiye dış ticareti içerisinde çok önemsiz bir rakam gibi düşünebiliriz bunu. Küçük bir düşüş, dolayısıyla olumsuz bir etken sağlamaz. Önemli olan bundan sonraki süreçlerde bunu artıracak formülleri bulmamızdır, bunun devam etmemesidir veya önümüzdeki yıllarda daha fazla azalışa meydan verecek durumları sağlamamamız lazım. O zaman daha çok olumsuzluklarla karşı karşıya kalırız. Son 5 yıllık dönemde Mersin Serbest Bölgesi’nin ticaret hacmi ortalama yıllık 3,5 milyar dolardır. Dolayısıyla bu sene o rakama ulaşamayacaktır ama en azından bundan sonraki yıllarda bunu yine 3,5 milyar dolar seviyelerine çıkaracak adımları atmamız lazım. Geçen sene 3,4 milyar dolar civarıydı. Şimdi tahmin ediyorum 3 milyar dolar civarı olacaktır.”
“Irak’ta istikrarının oluşması bizim için son derece önemli"
Irak’ta yaşanan durumun çok önemli olduğunun altını çizen Genel Müdür Mum, “Oradaki siyasi istikrarın oluşması, güvenlik istikrarının oluşması son derece önemli. O ülkelerin ticaret hacimleri bizi de etkiliyor. Bu sene itibariyle çok fazla büyük bir değişiklik olmayacaktır diye düşünüyoruz. Ama tahmin ediyorum önümüzdeki sene ilk üç aydan sonra bazı düzelmelerin sağlanması mümkün olabilir. Özellikle Irak bölgesinde düzelmenin olabileceğini düşünüyoruz. Irak ile olan karayolu bağlantımız önemli. Bu yolun düzenli ve güvenli hale gelmesiyle bence bizim ihracatçılarımız için de olumlu bir etken sağlanmış olacak. Oradaki geçişlerin, kontrollerin biraz daha düzenli hale gelmesi, oradaki güvenlik boşluğunun ortadan kalkmasıyla beraber mal teslimlerinin de buna bağlı olarak kolaylaşacağı ve buradan Irak’a mal gönderecek firmaların bu teslimatları daha kolay ve güvenli yapmaları neticesinde ticaret hacminin önümüzdeki yıl ilk üç ayından sonra toparlanacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Ticaret hacminde iki, istihdamda üçüncü sırada yer alıyoruz"
Mersin Serbest Bölgesi’nin, 2016 yılı Ekim sonu itibarıyla gerçekleştirdiği 2,3 milyar dolar ticaret hacmi ile Türkiye’deki 19 serbest bölge içerisinde, Ege Serbest Bölgesi’nden sonra 2’inci sırada yer aldığına işaret eden Mum, sağladığı 7 bin 870 kişilik doğrudan istihdam ile de Ege ve Bursa Serbest Bölgelerinden sonra 3’ün sırada bulunduğunu söyledi. Mum, “Biz, Ege Serbest Bölgesi ile karşılaştırma yaptığımızda 2’inci sırada kalıyoruz ama Ege Serbest Bölgesi bizim üç katı büyük bir alanda ticaret yapıyor, hareketlilik ve yatırım sağlıyor. Biz onların üçte biri bir alanda bu döngüyü sağlayabiliyoruz. Olaya bu açıdan bakıldığında Mersin Serbest Bölgesi’ndeki ticaret döngüsünün ne kadar yüksek olduğunu da buradan görüyoruz. Bölgeden bizim lokasyonumuzun avantajı var. Buradan deniz yolu bağlantısının olması ve doğrudan kendi rıhtımından olması dolayısıyla 682 değişik ürünün 112 değişik ülkeyle ticaretini yapıyoruz. Gayet geniş bir yelpaze içerisinde ticaret yapıyoruz. Bu bizim avantajımız” dedi.