Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, Türkiye'nin yeterince tasarrufu olmadığı ile ilgili tartışmalara ilginç bir açılım getirdi. Özince, “Ülkemizde 3 bin 500 ton altın varmış ‘bizde tasarruf yok’ diyenlere saygılarımla. Tasarrufların ciddi bölümünün gayrimenkulde olduğunu biliyoruz." dedi.

Ersin Özince, Feyziye Mektepleri Vakfı (FMV) Işık Okulları’nın konuğu oldu. Öğretim üyelerine ve öğrencilere ekonominin toplum ve birey adına öneminden söz eden Özince, önemin yarara bağlı olduğunu vurguladı. Ekonomide her daim modern olmak, yeni durumlara ayak uydurmak gerektiğini dile getirdi. Sermayenin önemine işaret eden Özince, şunları söyledi:

“Mısır'da fukaraların tasarrufu Mısır’da yapılmış yabancı yatırımları katlar ama bu maalesef sermaye haline gelememektedir. Bizim ülkemizde de öyle. Ülkemizde 3 bin 500 ton altın varmış ‘bizde tasarruf yok’ diyenlere saygılarımla. Tasarrufların ciddi bölümünün gayrimenkulde olduğunu biliyoruz. Gayrimenkulde tasarruf vardır ama büyük bölümü kayıt dışıdır, devlet gelirden çok vergi talep ettiği için saklanmıştır.”

Bütçe rakamlarının tam olarak anlaşılamadığından dert yanan Özince, “Çünkü tam şeffaflaşma yok. Zannediyorum her şeyin devlet toplum irtibatında regüle edildiği, kayıtlandığı ortam gerekiyor.” ifadelerini kullandı. Bütçenin durumu ile ilgili bir soru üzerine de "Şu an bütçe dünün bütçesinden iyi. En iyi bütçelerden biri, denkliği de söz konusu çok şükür." cevabını verdi.

Öte yandan sermayenin eskiden beri önemsenmediğini ifade eden Özince, şöyle devam etti:

“Osmanlı sonrasında çok mu önemsendi, şu an çok mu önemseniyor? Rakamlar ile belli. New York olsun, Tokyo olsun burada borsaların büyüklüğü trilyon dolarlar seviyesinde. Bizim borsamızın büyüklüğü 300 milyar dolar. Borsamız ve mali sektörümüz sığ olduğu için finans sistemimiz yetersiz ve kısıtlı. Tasarrufumuzu biz ne yapacağız? Vadeli mevduattan başka enstrüman biliyor musunuz? Tahvil-mahvil bunların getirisini biliyor musunuz? Bir ara devlet tahvili vardı, gelir ortaklığı vardı. Tabii şu an hisse senedi deseniz serçe diye ifade ediyorlar küçük yatırımcıyı, her an spekülasyona kurban gidebilir. Yine deniliyor ‘altın ve gayrimenkulden başka çare yok’. İleri ülkelerde bu böyle değil. Bireysel emeklilikler ve vakıf yatırımları var. Kanada Öğretmenler Vakfı Türkiye’ye kadar gelip yatırımlarının binde birini değerlendiriyor. Efendim yüzde 3’ü oraya, yüzde 1’i buraya gelir arttırıcı faaliyetler yapıyor. Uluslar kendi kan dolaşımını, mali sektörünü yaratma durumunda."

Ersin Özince, hala ekonomide en iyi seviyeye gelinemediğini, refahın tam olarak yakalanamadığını dile getirdi ve ekledi : “Bilim ve aklın rehberliğinden başka bir şeye gerek yok. Var diyen getirsin onu da yazalım yanına.”