CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın faiz konusunda yaptığı açıklamaların oranı düşürme yerine yükselttiğini söyledi. Son bir ayda gösterge tahvilin faizinin yüzde 6,7’den 8,7’lere çıktığına işaret eden Öztrak, “Faizi düşüreceğim diyerek, hem faizi hem de döviz kurunu sıçratanlar bu memlekette büyük bir yangının fitilini ateşlemek üzeredir. Merkez Bankasının güvenilirliğine Cumhurbaşkanı tarafından yapılan saldırılar; sermaye girişlerinde ani duruşa ve sonuçta finansal bir krize dahi neden olabilecek niteliktedir.” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, ‘Faiz tartışmalarıyla ekonomide yangının fitilini ateşlemek üzereler’ başlıklı yazılı bir açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı’nın Merkez Bankası Başkanını ‘vatanı satmakla’ suçlamasının çok ciddi bir iddia olduğunu belirten Öztrak, bu iddianın dayanağının açıklanarak gereğinin yapılması gerektiğini ifade etti. “Cumhurbaşkanlarının, ağızlarına geldiği gibi konuşmamaları kadim bir devlet geleneği olduğuna göre, bu iddianın neye dayandığı mutlaka açıklanmalı ve gereği yapılmalıdır.” diyen Öztrak, şöyle devam etti:

“Yok eğer TCMB Başkanına dönük bu iddialar mesnetsizse ve Cumhurbaşkanı eski alışkanlıklarıyla siyaset yapmak, emir ve komutayla faizleri seçim öncesinde düşürmek için bu iddiaları ortaya atıyorsa durum aynı derecede vahimdir. Ortada, Anayasa’nın da dışına çıkan Cumhurbaşkanı eliyle kötü yönetim ve bu kötü yönetim neticesinde 2001’den sonra Güçlü Ekonomiye Geçiş Programıyla ülkemizin elde ettiği kazanımların kaybedilmesi riski vardır. Cumhurbaşkanı yaptıklarıyla Merkez Bankası bağımsızlığını dolayısıyla ülke ekonomisinin enflasyonla mücadelesini, orta vadede büyümesini, finansal istikrarını ve iş yaratma olanağını seçimler için feda ediyor demektir.”

RUSYA’NIN YAPTIĞI DOĞALGAZ İNDİRİMİ NEDEN VATANDAŞA YANSITILMIYOR?

Tüm bu kargaşa içinde görevini yapmayan bir makamın da Başbakan olduğunu ifade eden Öztrak, “Başbakan Anayasa’nın kendisine verdiği yetki ve sorumlulukların farkında değilmiş gibi davranmaktadır. Başbakan’a düşen Cumhurbaşkanının iddialarının delillerini sormak; somut deliller yok ise Başbakanlık yetki ve sorumluluklarına sahip çıkarak Cumhurbaşkanını uyarmaktır. Aksi halde küresel sermaye havuzunun kurumakta olduğu bu günlerde halihazırda en kırılgan 5 ekonomiden biri ilan edilen ülkemizde vatandaşlarımız çok ciddi bedeller ödeyebilir. Nitekim Enerji Bakanının yaptığı son açıklamalar vatandaşın bedel ödeme sürecinin başladığını göstermektedir. Rusya’dan alınan doğal gaz indirimi, Cumhurbaşkanının döviz kurunun ateşini çıkaran açıklamaları nedeniyle, vatandaşa yansıtılamamaktadır.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanının faizi düşürmek iddiasıyla kopardığı fırtınanın son bir ayda gösterge tahvilin faizini yüzde 6,7’den yüzde 8,7’lere getirdiğini vurgulayan Öztrak, sözlerini şöyle tamamladı:

“Kaldı ki faizden şikayet eden dönemin Başbakanı’nın 11 yıllık AKP iktidarı döneminde milletin geliriyle ödenen faiz 390 milyar dolarla, kendinden önceki 27 yılda ödenen faizin 1,6 katı olmuştur. Bugün faizi düşüreceğim diyerek, hem faizi hem de döviz kurunu sıçratanlar bu memlekette büyük bir yangının fitilini ateşlemek üzeredir. Merkez Bankasının güvenilirliğine Cumhurbaşkanı tarafından yapılan saldırılar; sermaye girişlerinde ani duruşa ve sonuçta finansal bir krize dahi neden olabilecek niteliktedir. Unutulmamalıdır ki bu ülkede reel sektörün net döviz borcu 179 milyar dolardır. Dolar kurundaki 10 kuruşluk artış reel sektörün omuzlarına 18 milyar TL ilave kur farkı zararı yüklemektedir. Bugün Anadolu topraklarında ikinci fetret dönemi yaşanmaktadır. Hukuk ve adalet ayaklar altındadır. Temel hak ve özgürlükler tehdit altındadır. Kurumlar yıpratılmaktadır. Anayasa askıdadır. Geçmişte yaşanan krizler bırakın Anayasayı ihlal etmekle, anayasa kitapçığının atılmasıyla bile tetiklenebilmiştir. Kimsenin millete kendi kişisel çıkar ve hırslarıyla bedel ödetmeye hakkı yoktur. Başbakan en azından 7 Haziran’a kadar yetki ve sorumluluklarına sahip çıkmalı ve muktedir bir Başbakan gibi davranmalıdır. 7 Haziran’da CHP iktidarında Anadolu topraklarındaki ikinci fetret dönemine son verilecektir. CHP iktidarında tüm kurumlar kendi görev ve yetkilerini bilecek ve ona göre davranmak zorunda kalacaktır.”