Pak Enerji İşçileri Sendikası, olası bir ekonomik krize karşı yetkilileri uyardı. Son dönemde olumsuz seyreden temel ekonomik göstergelere bir de siyasetin müdahalesi ve Merkez Bankası’na yönelik baskıların eklendiğini belirten Genel Başkan Murat Bingöl, “Bu şartlar altında ekonomi krize sürüklenir. Şirketler iflas eder, insanlar işsiz kalır. Kimsenin emekçi halka yeni bir kriz bedeli ödetmeye hakkı yok.” dedi.

Son dönemde enflasyondaki artış, doların yükselişi ve Merkez Bankasına yönelik siyasi baskılar kriz endişelerine neden oluyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre enflasyon yüzde 8-9 seviyelerinde görünüyor. Ancak halkın karşılaştığı gerçek enflasyon rakamları bunun çok daha üzerinde. Çarşı pazarda enflasyonun yüzde 30’lara kadar yükseldiğini belirten Pak Enerji İşçileri Sendikası Genel Başkanı Murat Bingöl, Türk ekonomisinin siyasiler eliyle yeni bir krize sürüklenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu.
Enflasyon artışı ve dolardaki yükselişin ekonomiyi kırılgan hale getirdiğini vurgulayan Bingöl, “bütün bunların üzerine bir de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Merkez Bankası’nı hedef alan “faiz indirimi” baskısı ve siyasi müdahalelerin eklenmesi ekonomiyi riske atıyor.” dedi.

"EN AĞIR BEDELİ EMEKÇİLER ÖDÜYOR"

Ekonomik krizlerde en ağır bedeli emekçilerin ödediğini vurgulayan Pak Enerji İş Başkanı Murat Bingöl, şunları söyledi:

“Siz hesap oyunları ve saçma-sapan enflasyon sepetleriyle rakamları istediğiniz kadar düşük açıklayın, halk çarşıya-pazara çıktığında görüyor; enflasyon yüzde 30’lara yükselmiş. Dolar almış başını gidiyor. Ülke adeta adı telaffuz edilmeyen bir krizin eşiğinde. Böyle bir dönemde, ülkenin Cumhurbaşkanı ise çıkmış bağımsız hareket etmesi gereken Merkez Bankası’na “faizi indirin” baskısı yapıyor, uydurma bahanelerle bankalar işgal ediliyor, iktidarın hoşuna gitmeyen şirketlere baskı uygulanıyor. İktidar, halkın ekonomik sorunlarına gerçekçi çözüm üretmek, asgari ücreti insani geçim düzeyine yükseltmek, üretimi ve verimliliği artırıcı önlemler geliştirmek yerine siyasi hesaplarla ekonomiye müdahale ediyor, ülkeye hizmet eden işadamlarına, müesseselere saldırıyor.
Buradan uyarıyorum; yaklaşan seçim nedeniyle ekonomiye keyfi siyasi müdahaleler sürerse, ülke krize sürüklenir. Şirketler iflas etmeye başlar, işyerleri kapanır, insanlar işsiz kalır. Toplum ekonomik ve sosyal çöküntüye sürüklenir. Ekonomik krizlerde en ağır bedeli hep emekçiler ödüyor. Kimsenin kendi şahsi hesapları ve çıkarları için ülke ekonomisini krize sokmaya, emekçiye bedel ödetmeye hakkı yok. Emekçiler bunun hesabını bütün demokratik platformlarda da, hukuk önünde de, sandıkta da sorar.”