Ödemiş’te, patates piyasasındaki düşük fiyat sebebiyle artan çığlığın duyulması amacıyla ilçeye gelen Ziraat Mühendisleri İzmir Şube Başkanı Ferdan Çiftçi, kilo başına maliyeti 50 kuruş olan patatesin tarlada 25 kuruşa gerilemesi sebebiyle çiftçiyi desteklemesi için devleti alım yapmaya davet etti.
Ödemiş Ovasında geçen hafta başlayan ve bu günlerde artarak devam eden patates hasadında verim beklentiyi karşılarken, piyasanın kötü olması üreticileri derinden etkiliyor. Patatesin tarlada 25 kuruş olduğunu belirten üreticiler, bu şartlarda gelecekte üretim yapamayacaklarını söyledi. Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Ferdan Çiftçi’den de çözüm önerileri geldi. İlçeyi ziyaret eden Çiftçi, yaptığı değerlendirmede; “Ödemiş, Türkiye’deki en önemli patates yetiştirilen alanların başında geliyor. En önemli özelliği de toprağının zenginliği ve yılda iki kez patates hasadı yapılabilmesidir. Böylesine zengin bir ovaya en iyi şekilde sahip çıkmamız gerekiyor. Bunun yolu da üreticimize sahip çıkmaktan geçiyor. Ancak bugün Ödemiş’te patates tarlada 15-25 kuruş deniliyor. O zaman üreticimiz nasıl geçimini sağlayacak, çocuklarına nasıl bakacak, toprağını nasıl ekecek dahası yaşadığı kırsalda duracak mı? Bunları sorgulamamız gerekiyor.”
PATATES 2-3 YILDA BİR DİP YAPIYOR
Patatesin diğer tarım ürünleri gibi 2-3 yılda bir dip yaptığını anlatan Çiftçi, şunları söyledi: "Normalde diğer sektörlere göre çok para kazanmıyor. Geçen yıllarda 1 kilo patatesin 9 kuruşa düştüğünü hepimiz hatırlıyoruz. Bu yıl da ilk olarak Adana’dan gelen sinyalle piyasanın kötü olduğu hissedildi. Adana’da turfanda 50 kuruşa düştüğünü öğrendik ve üreticinin isyan ettiğini gördük. Ülkede diğer alanlarda görülen baskı orada da çiftçi üzerinde görüldü. Çiftçimiz görünmek ve derdini anlatmak istiyor."
Ödemiş’te geçen günlerde söküm başladığını ve 10 gün içerisinde artarak devam edeceğini anlatan Çiftçi, "Bugün patates üretiminde kilo başına 50 kuruşa tekabül eden bir masraf varken patatesin daha ilk günden 25 kuruş olmasından bahsedilmesi çok kötü bir durumdur. Bu yüzde 80 zarardır. Böyle bir durumda çiftçimiz hayatını nasıl sürdürebilecek, kırsalda yaşamaya nasıl devam edecek. Çiftçimizin feryadı nasıl duyulacak?"
Sorunun sadece arz fazlalığından olmadığına dikkat çeken Çiftçi, bazı rakamlar verdi. Rakamlar şöyle.
"Sorun sadece arz fazlası olarak yansıtılmamalıdır. En büyük sorunlardan birkaçı üretim dengesizliği, ihracat tıkanıklığı ve aracıların çokluğudur. Arz fazlası üretimden kaynaklı sorun denilerek diğer konular göz ardı edilmemelidir. İstatistik rakamlarına göre 2002 yılında 5 milyon 200 bin ton patates üretimimiz varken, 2015 yılında 4 milyon 460 bin ton üretimimiz var. 1 milyon 980 bin dekar alanda üretim yaparken 1 milyon 530 bin dekar alanda üretim yapmaktayız. Yani gerilemiş durumdayız. Evet, zaman zaman verimdeki yükseliş her ne kadar denge kazandırmış olsa da geriledik. Ayrıca 2002 yılında 65 milyon nüfus varken, bugün 78 milyon ülke nüfusumuz var. 13,5 milyon nüfusumuz arttı. 2002 yılında kişi başına 80 kilo patates varken 2015 yılında kişi başına patates 60 kiloya düştü. Yani arz fazlalığı yok aksine yüzde 25 üretim kaybı var.”
“ÜRETİME DOĞRU DESTEK VERİLMESİ, SOĞUK DEPOLAR ARTIRILMALI”
Sorunun çözümü konusunda fikirlerini ortaya koyan Ferdan Çiftçi de, şöyle konuştu:
“Çözüm noktasında ilk olarak üreticimizin girdi yükünü iyi derecede hafifletmek olmalıdır. Hep söylenen ancak bir türlü yapılamayan üretim planlamasının hayata geçmesi gerekmektedir. Destekleme planlı yapılmalıdır. Patatesten konuşuyoruz, patatesi her yerde destek vermeye gerek yoktur. Örneğin Ödemiş’te yılda iki kez patates yetişen yerde, Nevşehir’de, Adana’da üretime destek vermek gerekmektedir. Farklı bir örnek vermek gerekirse çeltik üretimine Edirne’de destek verilirse doğru ve yöresel destek verilmiş olur. Soğuk hava depoları artırılarak depolama ömrünün uzatılması gerekmektedir. En önemlisi ihracat tıkanıklığını çözmek gerekmektedir.”
“İHRACAT TIKANIKLIĞINI ÇÖZMELİYİZ”
Tarım ürünlerinde ithalatçı, gıda ürünlerinde ihracatçı ülke olduğumuzu söyleyen Çiftçi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarım ürünlerinde bugün maalesef ithalat eden ülkeyiz. İhracatımızı komşu ülkelerimiz ile sağlıyorduk. Ancak bugün komşularımızla kavgalı durumdayız. Rusya ve Suriye ile başta olmak üzere İran, Irak gibi komşularımıza ihracatımız yok. Tarım aynı zamanda uluslararası ilişkileri olan bir sektördür. Ülkemiz bugün bahsedildiği üzere tarımda ithalatçı, gıda ürünlerinde ihracatçı ülkedir. Tarımda da ihracat eden bir ülke olmasını temenni ediyoruz."
“DEVLET PATATES ALIMI YAPABİLİR”
Süt piyasasına yapılan müdahalenin, patates piyasasına tam anlamıyla yapılamayacağını söyleyen Çiftçi, son olarak şunları kaydetti: “Süt piyasasında düşüş yaşandı ve Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı süt piyasasına müdahale ederek sütün litre fiyatını daha önce olduğu fiyata çekti. Patateste bunun yapılabileceğini düşünmüyorum ama piyasayı rahatlatmak adına devletin üreticiden belirlenen bir fiyatta patates alması olabilir. Belirlenen bir fiyatta sektördeki taban fiyatı oluşturmuş olur, devlet aldığı patatesi yardıma muhtaç ailelere ya da yardıma muhtaç bir ülkeye dağıtabilir.”