Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PUİS) Genel Başkanı İmran Okumuş, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) bugün yaptığı toplantıda verdiği ‘akaryakıt ürünlerinde tavan fiyat uygulaması’ karının serbest piyasaya müdahale niteliğinde olduğunu belirterek, “Söz konusu karar bayi kesimi açısından olumlu gibi gözükse de, serbest piyasaya vurulmuş bir darbedir. Tavan değil, taban fiyat uygulanmalı. Yüksek fiyatın suçlusu akaryakıt sektörü değil” dedi.

EPDK’nın daha önceki tavan fiyat kararlarından farklı olarak kar paylaşımında bayiler lehine bir düzenlemeye gidildiğini hatırlatan PUİS Genel Başkanı İmran Okumuş yazılı değerlendirmesinde, “Bu kararla dağıtıcı ve bayi paylarının toplamı, benzinde 34 kuruş/litreye, motorinde ise 37 kuruş/litreye indirilerek sınırlandırıldı. EPDK, böylece 2009 ve 2014 yıllarında uygulamaya koyduğu acı reçeteyi, üçüncü kez sektörün önüne koymuş oldu.” yorumunu getirdi. Okumuş, kararda benzin ve motorinde belirlenen kar marjının en az yüzde 60’ının bayilere verilmesinin öngörüldüğünü, bu yönüyle söz konusu kararın bayi kesimi açısından olumlu gibi gözükse de serbest piyasaya vurulmuş bir darbe olduğunu söyledi.

“SERBEST PİYASAYA MÜDAHALENİN KARŞISINDAYIZ”

PÜİS’ın her zaman serbest piyasaya yapılan müdahalelerin karşısında olduğunu, bundan sonra da olmaya devam edeceğini vurgulayan Okumuş, şöyle devam etti: “Dolayısıyla EPDK’nın bugün aldığı tavan fiyat kararı da serbest piyasaya müdahale niteliğindedir ve bizim açımızdan kabul edilemez bir karardır. Geçmişte akaryakıt sektöründe ve özellikle de bayi kesiminde derin travmalara neden olan tavan fiyat uygulamalarının olumsuz etkileri hala silinmemişken, EPDK’nın bu acı reçeteyi bir kez daha sektörün gündemine getirmesi, sektörün sağlıklı yapısını mutlaka bozacak ve telafisi mümkün olmayan hasarlar bırakacaktır.” görüşünü aktardı.

“Bayi kesimi olarak biz her türlü mevzuata ve kurala harfiyen uygun hareket eden, yasalara saygılı, ülkesini ve milletini seven büyük bir camiayız.” diyen Okumuş, “Tüketiciye yılın 365 günü, günün 24 saati en üst düzeyde hizmet veriyoruz. Tüketicilerin haklarının korunmasına ve müşteri memnuniyetine son derece önem veriyoruz. Vatandaşlarımızın hakkını, hukukunu en üst seviyede savunuyoruz. Hal böyleyken, tüketiciyi koruduğunu iddia ederek akaryakıt sektörünün üzerinde adeta 'Demokles’in kılıcı' gibi 'Tavan fiyat' tehdidini eksik etmeyen EPDK’nın bu yaklaşımı bizleri derinden yaralamakta, serbest piyasaya olan inancımızı zedelemekte ve işimize olan sevgimizi azaltmaktadır. “ izahını yaptı.

“TAVAN FİYAT TÜM YATIRIMCILARI OLUMSUZ ETKİLEYECEK”

Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PUİS) Genel Başkanı İmran Okumuş açıklamasını, “Bilindiği gibi Türkiye akaryakıt piyasasında dünya devi olan petrol şirketleri de çok uzun yıllardır faaliyet göstermektedir. Ayrıca piyasamıza yeni yabancı yatırımcıların da ilgisi devam etmektedir. EPDK’nın tavan fiyat uygulamaları ile sürekli piyasaya müdahale etmesi, yabancı yatırımcıların da yatırım planlarını yeniden gözden geçirmelerine ve hatta yatırımlarından vazgeçmelerine neden olacaktır. Oysa bilindiği gibi, yabancı yatırımcının ülkeye çekilmesi bir devlet politikasıdır. İşte bu yönüyle söz konusu karar, öteden beri başarıyla sürdürülen bu devlet politikasıyla da çelişmektedir. Ayrıca, piyasada faaliyet gösteren çok sayıdaki yerli sermayeli şirketimiz de bu karar nedeniyle yatırım planlarını askıya alıp, belki de yatırım ortamının daha iyi olduğunu düşündükleri başka sektörlere kayacaklardır. Her platformda düzenlediği sektörün büyüklüğüyle övünen EPDK, serbest piyasaya müdahale etmekten vazgeçmezse, ortada düzenlemekten övüneceği bir piyasa da kalmayacaktır.“ eleştirisiyle sürdürdü.

“TAVAN DEĞİL, TABAN FİYAT UYGULANMALI”

EPDK’nın, gerçekten sağlıklı bir piyasa yapısının oluşmasını arzu ediyorsa, bunu “tavan fiyat ile değil, aksine “taban fiyat” uygulayarak gerçekleştirebileceğini öneren Genel Başkan İmran Okumuş, şöyle dedi: ''Zira, bu piyasayı bozan temel unsur, akaryakıt kaçakçılığı ve maliyetin altındaki fiyatlarla yapılan satışlardır. Bilindiği gibi uzun yıllardır alınan tüm önlemlere rağmen, kaçak akaryakıt sorunu tüm hızıyla devam ediyor. Devleti milyarlarca liralık vergi kaybına uğratan, tüketiciyi mağdur eden, çevre ve insan sağlığına zarar veren kaçak akaryakıtı önlemenin en etkili yollarından biri taban fiyat uygulamasıdır. 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 10. Maddesi EPDK’ya tavan/taban fiyat uygulaması yetkisi vermiştir. PÜİS olarak, bu konuya ilişkin taleplerimizi EPDK’ya defalarca yazılı ve sözlü olarak ilettik. Ancak maalesef bugüne kadar EPDK’yı bu yetkiyi kullanması için harekete geçiremedik. EPDK’nın tavan fiyat uygulama konusunda gösterdiği hevesi, bir kez olsun taban fiyat uygulamasında da göstermesini bekliyor ve bu konuda kendilerini göreve davet ediyoruz.“

“YÜKSEK FİYATIN SUÇLUSU AKARYAKIT SEKTÖRÜ DEĞİL”

İmran Okumuş, EPDK’nın bugün aldığı kararın, her şeyden önce kamuoyunda, sektörün fahiş karlar elde ettiği ve yüksek akaryakıt fiyatlarının tek müsebbibinin akaryakıt sektörü olduğu şeklinde yanlış algı yaratan, hatalı bir karar olduğunu kaydetti. Tüketicilerin yüksek fiyatla akaryakıt satın almasının, ne rafineri, ne dağıtım şirketi, ne de bayilerin suçu olduğunu ifade eden Okumuş, "Yüksek akaryakıt fiyatlarının temel sebebi, Türkiye’deki vergilendirme politikasıdır. Bu hususun kamuoyu tarafından bilinmesini özellikle istiyoruz. Akaryakıt fiyatlarında tüketiciyi tatmin edecek bir indirim sağlanmak isteniyorsa, bunun yolu tavan fiyat uygulamasından değil, akaryakıt ürünleri üzerinden alınan vergilerin düşürülmesinden geçer. Kaldı ki, bu gerçek Hükümet temsilcileri ve Kanun’un uygulayıcısı konumundaki EPDK tarafından da çok iyi bilinmektedir. Nitekim hatırlanacağı gibi, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, akaryakıttaki vergi yükünün fazla olduğunu belirtmiş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da, Maliye Bakanlığının bu yönde bir çalışma yapması halinde destek vereceklerini ifade etmişti. En yetkili ağızlardan yapılan bu açıklamalara rağmen, sadece akaryakıt sektöründe faaliyet gösteren oyuncuların kar payını kırpmaya, bunu fiyat indirimine dönüştürmeye yönelik bir karara imza atılmasını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.“ cümleleriyle açıklamasını tamamladı.