ANKARA (AA) - GÜLŞEN ÇAĞATAY / HÜSEYİN ERDOĞAN- Polat Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat, enerji alanında lisanslama sürecinin değişmesi gerektiğini öne sürerek, "Bizim önerimiz yarışmayı toptan kaldırmaları. Lisanslama metodolojisi değiştirilerek yatırımların hızının artırılması ile devlet 12 milyar dolar tasarruf sağlayacak" dedi.

Yenilenebilir enerji sektörüyle ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Polat, Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi'nin (TEİAŞ) lisans vermeden önce, şirketlerin ön lisansa başvurabilmeleri için bir yarışma düzenlediğini ve o yarışmada yatırımcıların megavat başına TEİAŞ'a belli bir 'katkı payı' ödemeyi taahhüt ettiklerini söyledi. Polat, "Katkı paylarının yüzde 90’ı doğru düzgün bir fizibilite yapılmadan, sadece lisansı almak amacı ile öneriliyor" diye konuştu.

Lisanslama sürecinden sonra hayata geçirilemeyen projelerin de olduğunu söyleyen Polat, lisans sahiplerinin bankalardan kredi alamadıklarını ve "çantacı" diye tabir edilen bu kişilerin daha sonra lisanslarını satmak için kendilerine geldiklerini dile getirdi.

Polat, söz konusu durumu önlemek için getirilen ön lisans kavramının pek bir şeyi değiştiremeyeceğine işaret ederek, "Taraflar arasında yapılacak bir satış vaadi sözleşmesiyle izinler alındıktan sonra lisansın bir başkasına devri yine mümkün olacak" dedi.

-"Lisanslama için yarışmalar kaldırılmalı"

Lisans başvurularında istenen rüzgar ölçümünün yanı sıra, projelerin gerçekleştirilebilir olduğunu gösteren enerji analiz raporu, banka niyet mektubu ve imar planına esas kurum görüşlerinin de istenmesi gerektiğini aktaran Polat, "Bu hazırlıklar yapıldığı takdirde lisanslanan projelerin finansman bulması ve izinlerinin alınması çok daha kısa sürede gerçekleşebilecek ve 7 yıldan 2-3 yıla kadar düşebilecek" dedi.

Polat, mevcut sistemde TEİAŞ'ın rüzgar kapasitelerini açıklamasıyla projenin devreye alınması arasında geçen 7 yıllık sürenin bir sıkıntı olduğunu ve bu sıkıntının Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından da görüldüğünü ifade etti. Polat, şöyle devam etti:

"EPDK ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da yeni tedbirler almak istiyorlar. Bizim onlara önerimiz ise yarışmayı toptan kaldırmaları. Lisanslama metodolojisi değiştirilerek yatırımların hızının artırılması ile devlet 12 milyar dolar tasarruf sağlayacak ve bu tasarrufla yerli ekipman üretimi ve sanayi yatırımları da oluşacaktır. Lisanslamadaki uzun süreler ön lisans başvurularının sürekli açık tutulmasıyla kısaltılmalı ve sadece gerçekleşebilir projelere lisans verilmeli, aksi takdirde bekleme süreleri ve maliyet artıyor, bu da yatırımın uygulanabilirliğine yönelik ciddi tehditler oluşturuyor."

Yenilenebilir enerji yatırımlarının önünün açılmasıyla, rüzgar ve güneş enerjisi santrallerinde kullanılan teknolojik desteğin üretiminde de yatırımların olacağını kaydeden Polat, "Bununla birlikte araştırma-geliştirme faaliyetleri gelişir, insan gücü artar ve istihdama katkısı olur. Bunlar uzun vadede sektöre ciddi fayda sağlar" dedi.

Türkiye'nin hedefi olan 40 bin megavat rüzgar ve güneş enerjisi yatırımlarının tamamlanmasıyla 240 bin kişiye istihdam sağlanabileceğini anlatan Polat, doğru yatırımların hayata geçirilmesiyle enerjide dışa bağımlılığı azaltmanın zor bir şey olmayacağını söyledi.

Polat, yenilenebilir enerjinin sadece ülkenin enerji çeşitliğini arttırmanın değil aynı zamanda temiz enerji kaynağı olduğunu belirterek, "Yenilenebilir enerji çevre dostu enerjidir. Rüzgar kurulu gücümüz 20 bin megavata ulaştığında her yıl 36 milyon ton karbondioksit salınımını önleyeceğiz ve dünyamıza ve coğrafyamıza her yıl neredeyse 3 milyar ağaç dikmeye eşdeğer katkı sağlamış olacağız ki bu 8 şeritli bir otobanın dünyanın etrafını 20 defa dönmesine eşdeğer bir arazi" şeklinde konuştu.

Avrupa'da birçok noktada nükleer santral olduğunu hatırlatan Polat, "Rusya ve Japonya'da yıkıcı nükleer kazalar olmasına rağmen, nükleer teknolojiler her geçen gün gelişiyor ve Türkiye, nükleeri de yapmalı ama aynı zamanda yenilenebilir enerji potansiyelini de sonuna kadar kullanmalı" dedi.

Şirket olarak yurt dışı çalışmalarını sürdürdüklerini ama önceliklerinin her zaman Türkiye olduğunu ifade eden Polat, "Lisans alımındaki düzenlemelerin kısa sürede gerçekleşmesi halinde, 1 milyar dolarlık yatırıma ilaveten gelecek beş yıl içerisinde 1 milyar dolarlık ek yatırımla şirketimizin rüzgarda toplam kurulu kapasitesini 1200 megavata ve yatırım tutarını da 2 milyar dolara çıkarabiliriz" ifadesini kullandı.

Polat, mayısta Soma'da yapımı tamamlanacak olan 240 megavatlık rüzgar santralinin Türkiye’nin en büyük rüzgar enerji santrali olacağını söyledi. Kapasite artışı için müracaatların yapıldığını söyleyen Polat, "Soma için kapasite artışımız verilirse, bizim arzumuz hem Türkiye’nin en büyük santralini açmak hem de ek kapasitenin temelini atıp Soma’da 610 megavata ulaşarak 2 sene sonra Avrupa’nın en büyük rüzgar enerji santralini açmış olmak" dedi. 

Türkiye'nin ilk yenilenebilir enerji lisansına sahip olduklarını da anımsatan Polat, 15 megavatlık Çanakkale'ye kurulan santralin şu an aktif şekilde çalıştığını ve Kırşehir'e kurulan Geycek santralinin üç katı büyüklüğünde bir alana da rüzgar enerji santrali yapmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.